Evet, ama biraz daha karışık bir durum yüzükle alakalı... | Open Subtitles | حسن، نعم، لكن كان هناك نوع من التعقيد حول الخاتم |
Kusursuz aşk hayatı -- kusursuz kolye ve pırlanta yüzükle sembolize edilmiş. pırlanta yüzükle sembolize edilmiş. | TED | الحب المثالي المجسم في تلك القلادة المثالية الخاتم المثالي ذو الماسة |
yüzükle beraber öğlende burada olacağına söz verdi. | Open Subtitles | لقد وعدني بالمجئ عند الظهيرة ومعه الخاتم |
Seni kahrolası bir yüzükle şaşırtamam, Bu kahrolası bir Amerikan filmi değil! | Open Subtitles | أنا آسف أنني لا أفاجئك بخاتم لعين في ليلة العملية |
- Sahte yüzük. - Evet. Deden cam bir yüzükle evlenme teklif etmiş. | Open Subtitles | هذا صحيح، طلب الجد الزواج بجدتكِ بإستعمال خاتم مزيف. |
Koca heykeli küçük bir yüzükle nasıl kaldıracağımı anlamadım. | Open Subtitles | حسناً، و لكننى لا أفهم كيف سأقوم برفع هذا التمثال الكبير بواسطة هذا الخاتم الصغير |
Bu yüzükle birlikte, Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına sizi karı-koca ilan ediyorum. | Open Subtitles | .. مع هذا الخاتم أعلنكما زوجين باسم الثالوث المقدس |
Sevgimin ve şefkatimin göstergesi olan bu yüzükle seninle evleniyorum. | Open Subtitles | بهذا الخاتم كعربون لحبي و مودتي أتــزوجك |
Sevgimin ve şefkatimin göstergesi olan bu yüzükle seninle evleniyorum. | Open Subtitles | بهذا الخاتم كعربون لحبي و مودتي أتــزوجك |
Sevgimin ve şefkatimin göstergesi olan bu yüzükle seninle evleniyorum. | Open Subtitles | أتزوجك بهذا الخاتم كعربون لحبي و مودتي أتــزوجك |
Bu yüzükle 40 sene yaşadın, 10 sene daha yaşayabilirsin. | Open Subtitles | لقد عشتى 40 عاماً بهذا الخاتم يمكنكِ أن تعيشى 10 آخرين به |
Evet ama adam bana o yüzükle teklif ettiğinde.. Sinyali aldım. | Open Subtitles | لكن حين تقدّم لي مع الخاتم شعرت بأن قلبي يخفق |
Bunun yüzükle alakası yok Justin, bana herşeyi şimdi anlatsan çok daha iyi olur ve ben de elimden gelen herşeyi yaparım senin için | Open Subtitles | الخاتم ليس له علاقة بهذا أخبرنى ما حدث الآن وسأبذل جهدى كى أساعدك |
ÖIdürüldükten sonra düşündüm ki... Bu yüzükle ortalıkta görünürsem Herkes bu işi benim yaptığımı düşünebilirdi. | Open Subtitles | و بعد أن قتل ظننت أني إذا أظهرت الخاتم سيظنون أني فعلتها |
Öldürüldükten sonra düşündüm ki eğer yüzükle çıkarsam herkes ben yaptım sanırdı. | Open Subtitles | بعد أن قتل اعتقدت أنني إذا أتيت و الخاتم معي سيظن الجميع أنني أنا من فعلها |
Kafamda canlandırdığım yüzükle ilgili Bana ne anlatabilirsiniz? | Open Subtitles | الأن،ماذا يمكنك أن تخبريني عن الخاتم الذي رأيته؟ |
Ben Psikoloji okudum. Şu yüzükle oynamayı bırak. | Open Subtitles | لدي شهادة في علم النفس توقف عن اللعب بهذا الخاتم |
yüzükle ilgili gerçeği hatırlayıp ona anlatmadan önce herşeyi bozmak istedin. | Open Subtitles | أردت إنهاء الأمر قبل أن أعرف بأمر الخاتم و أخبرها |
Ve bunun taktığın şu yüzükle bir ilgisi varsa... | Open Subtitles | وإن كان له أيّ علاقة بخاتم الزفاف ذاك الذي ترتديه |
Ya da birinin bağırsaklarından çıkarttığın bir yüzükle evlenme teklifi etmek üzeresin. | Open Subtitles | أم أنك ستتقدم للزواج بخاتم من قولون شخص ما لكن دعنا لا نأمل ذلك |
O pirinç yüzükle bir şansı olduğunu düşünen, ilk genç sen değilsin. | Open Subtitles | لست اول شاب فلاح لديه فرصه للبس خاتم نحاسي |
Sonra beni vurdu, ve sonra... Ve sonra yüzükle beraber kaçtı. | Open Subtitles | ثم أطلق النار علي , و من ثم , من ثم هرب بالخاتم |