| Bir gezegenin yüzeyinde sıvı halde su olması için 3 şey önemlidir: | TED | هنالك ثلاثة عوامل ضرورية كي يوجد الماء السائل على سطح كوكب ما. |
| Bazı bilim insanları yer altında yaşayan mikrop kütlesinin Dünya'nın yüzeyinde yaşayan canlı kütlesine eşit olduğunu tahmin ediyor. | TED | إذ يقدّر بعض العلماء أنّ كتلة الجراثيم التي تعيش عميقًا تحت سطح الأرض تساوي كتلة جميع الأحياء فوق سطحها. |
| Neyse ki okyanusun yüzeyinde, diğer mercanlardan gelen yumurta ve spermler karşılaşır. | TED | على أمل، أنه على سطح المحيط سيلتقي البيض مع نطف مرجان آخر. |
| bize bir şeyler anlatmakta. Uzun zaman önce, yüzeyinde suyun bol ve bir kaynağının olduğu deltanın kalıntılarını anlatan bir resim. | TED | إنها تظهر بقايا الدلتا، وهذه الصورة تخبرنا شيئًا: كان الماء وفيرًا وظل ينبع على السطح لفترة طويلة جدًا. |
| Mars kötü bir gezegendir; fakat bizim oraya gitmemiz için ve eğer korunabilirsek, dış yüzeyinde yaşamak için iyi bir gezegendir. | TED | المريخ كوكب سيء، لكن يصلح نوعا ما لنذهب إليه ونعيش على سطحه مع بعض تجهيزات الحماية. |
| Dünyanın yüzeyinde olup biten birçok heyecan verici şey var. | TED | فهناك العديد من الأشياء المثيرة التي تحدثُ على سطح الأرض. |
| Eğer bedenim su yüzeyinde yüzüyor olsaydı cankurtaran beni fark edip kurtarabilirdi. | TED | لو أني كنتُ أصدر صوتاً فوق سطح الماء، لأنتبه الحارس وأتى لإنقاذي. |
| Bu lifler hayatlarına pamuk çiçeğinin derinliklerinde, yani tohumun yüzeyinde başlıyorlar. | TED | تبدأ هذه الألياف بالنمو عميقًا داخل زهرة القطن، على سطح بذرة. |
| Kötü DNA etkilediği hücrelerin yüzeyinde bir tür protein oluşturur. | Open Subtitles | الحمض النووي السئ يصنع بروتين نادر على سطح الخلايا المتضررة |
| Kötü DNA etkilediği hücrelerin yüzeyinde bir tür protein oluşturur. | Open Subtitles | الحمض النووي السئ يصنع بروتين نادر على سطح الخلايا المتضررة |
| Mars yüzeyinde 24 km boyunca yükselen, şimdilerde sönmüş bir volkan. | Open Subtitles | إنه بركان خامد معروف والذي يرتفع 15 ميلا فوق سطح المرّيخ |
| Güneş sistemindeki bir çok uydunun yüzeyinde benzer malzemeye rastlıyoruz. | Open Subtitles | نراه على سطح العديد من الأقمار في النظام الشمسي الخارجي |
| Sadece topunun yüzeyinde değişiklik yapacak bir şey kullandın mı diye bakıyordum. | Open Subtitles | كنتُ أبحث لأرى إذا إستخدمتَ أي مواد يمكن أن تغير سطح الكرة |
| Bu malzemeler olasılıkla gezegenimizin süreçlerinden Dünya yüzeyinde doğal olarak ortaya çıkmadılar. | Open Subtitles | هذه المعادن لم تتكوّن طبيعيًا على سطح الأرض من عملياتٍ على كوكبنا |
| Aşağı yukarı üç gün sonra, sıvının yüzeyinde kabarcıklar görünecek. | TED | بعد حوالي ثلاثة أيام، ستظهر الفقاعات على سطح السائل. |
| Buradaki amaç, onun rotasını değiştirmek değildi. Amaç, kuyruklu yıldızın yüzeyinde bir çukur açarak derinlerdeki materyali ortaya çıkarmaktı. Bunu da biraz başardık galiba. | TED | لم يكن الغرض من الإصطدام دفعه بعيداً. بل كان الغرض صٌنع فوهة تشق المادة لنرى ما يوجد تحت سطح المذنب، حيث تعلمنا شيئاً عنه. |
| Kafatasının duş yüzeyinde yerelleşmiş izler var, neyi gösteriyor? | Open Subtitles | تصبغ متمركز على السطح الظاهري مما يشير إلى |
| Saatte yüzlerce kilometre hızla, kocaman bir tür kaynar gaz sütunları tarafından yukarı taşınır ve yalnızca 10 günde Güneş'in yüzeyinde belirir. | Open Subtitles | إنه يُحمَل بنوع من الغليان مخترقاً لأعمدة الغاز الكثيفة بمئات الأميال فى الساعة مستغرقاً عشرة أيام للخروج إلى السطح |
| Lekelerin yıldızın yüzeyinde boydan boya hareket ettiğini fark etti. | Open Subtitles | أعتقد أن تلك البقع تدور حول السطح الخارجي للشمس |
| yüzeyinde 5000 kilometre uzunlukta bir çatlak vardir. | Open Subtitles | هناك صدع عملاق على سطحه بطول 5000 كيلومترا. |
| O birisini gezegenin yüzeyinde ordan buraya göndermek için bir şeydir. | Open Subtitles | إنه شيءُ واحد لإرْسال شخص ما هنا وهناك على سطحِ الكوكبِ |