"yaşamama" - Translation from Turkish to Arabic

    • أعيش
        
    • بالعيش
        
    • اعيش
        
    • لأعيش
        
    • أحيا
        
    • والعيش
        
    Elinizi vicdanınıza koyup, huzur içinde yaşamama ve çalışmama izin veremez misiniz? Open Subtitles أليس لديكم الرحمة لتتركوني أعيش وأعمل في سلام؟
    İçeride ne kadar yaşamama izin verirler? Open Subtitles إلى متى سيتركونني أعيش إذا تركتك تأخذني إلى السجن؟
    Kendi hayatını yaşayan, benimkini yaşamama izin veren. Açıkça duygusal olmayan. Open Subtitles الواحدة التي تعيش حياتها وتتركني أعيش حياتي
    Çevremde uygun bir destek buldum ve geçmişte olanla yaşamama izin verdim. TED ولدي الدعم المناسب حولي للسماح لي بالعيش مع كل ماحدث
    Yaşadığım gibi yaşamama yardım et, ötekilerden hep farklı olarak. Open Subtitles -اذن ساعدينى ان اعيش كما عشت دائما ,مختلفا عن الاخرين
    Ama hayatımı yaşamama izin vermelisin, ve kendi cevaplarımı bulmama Open Subtitles يجب تتركنى أعيش حياتى وأكون مسؤولة عن أفعالى
    Şaşırdım.Yakınlarda yaşamama rağmen böyle bir hastaneyi bilmiyorum. Open Subtitles غريب هذا، أعيش بالقرب من مستشفى ابنك ولا أعلم عنها
    Herkesle Rat Pack fantezisi yaşamama rağmen... bazı şeyler kötü gidiyor. Open Subtitles بالرغم من أنّني أعيش حلم كلّ رجل شيء ما ليس على ما يرام
    Kendi hayatımı yaşamama izin verirseniz size minnettar kalırım. Open Subtitles حسناً، سأكون شاكر لكم لتركي أعيش حياتي الخاصة.
    O bana bunu yaparsam yaşamama izin vereceğini söyledi Open Subtitles قال لي أنه سيتركني أعيش إذا فعلتها لذلك ، فعلتها
    Ve insanları çok korkutmayacaksa, sonsuza kadar yaşamama izin ver. Open Subtitles وان كان هذا لا يرعب الناس كثيراً دعني أعيش الى الأبد
    Ama lütfen beni öldürmeyin. Tanrı aşkına yaşamama izin verin. Open Subtitles لكن أرجوك لا تقتلني حبّاً بالله، دعني أعيش
    Taşların yerine oturması için yaşamama izin vermek zorundasın. Open Subtitles حسنا ، سيتوجب عليك أن تتركني أعيش بما يكفي لكي أضع جميع القطع في أماكنها
    Burada yaşamama izin verdiğin için çok teşekkürler. Open Subtitles وأكتشفت أنها غرفة التخزين. شكرا جزيلا لتركي أعيش هنا.
    Bu evde yaşamama rağmen ben bile katılamayacağım. Open Subtitles أعني, يبدو أنني سأفوت الحفلة وأنا أعيش هنا
    Daha fazla yaşamama izin verileceğinden şüpheliyim... ve yine de gerçekten yaşamaya devam etmek istiyorum. Open Subtitles أشك أنه سيسمح لي بالعيش أكثر من ذلك ورغم ذلك أرغب كثيرا في الاستمرار في الحياة
    Daha fazla yaşamama izin verileceğinden şüpheliyim... ve yine de gerçekten yaşamaya devam etmek istiyorum. Open Subtitles أشك أنه سيسمح لي بالعيش أكثر من ذلك ورغم ذلك أرغب كثيرا في الاستمرار في الحياة
    Eğer sen benim gerçekten arkadaşımsan seninle yaşamama izin verirsin. Open Subtitles لو كنتَ صديقي حقاً لكنتَ سمحتَ لي بالعيش معك
    Eğer yaşamama izin verirlerse onlar için uygunu bu demektir. Open Subtitles اذا تركوني اعيش فهذا يعني ان الامر يناسبهم
    Şimdi, lütfen, beni rahat bırak ve biraz olsun, normal bir hayat yaşamama izin ver. Open Subtitles اذن , ارجوك اتركيني لوحدي دعيني اعيش حياه شبه طبيعية
    Burada olsaydı yaşamama izin verir miydi? Open Subtitles هل تعتقد انه سيتركني لأعيش لو انه كان هنا و المسدس كان بيده
    Hayatın bir gözlemcisi olma arzum aslında hayatımı yaşamama engel oluyordu. Open Subtitles رغبتي في أن أكون مراقبة للحياة منعتنى في الحقيقة من أن أحيا
    Dağlarda bir kulübüde yaşamama izin verebilirsin. Open Subtitles يُمكنكَ أن تسمح لي بالذهاب والعيش بكوخ في الجبال.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more