"yaşayacağımı" - Translation from Turkish to Arabic

• سأعيش
• أعيش
• أحيا
• سأحيا
• ساعيش
• مُبارَك
• عشت حصتي من
• اعيش مع
• سأكون في العالم

Joan Crawford hakkında iyi bir şey söyleyeceğini duyacak kadar yaşayacağımı hiç düşünmemiştim.
لم أتخيل أني سأعيش كفاية لأسمعك تقولي هذا كلام طيب عن جون كروفرد

Hayatımın kalan kısmında, bu trajediyle ve bu trajedilerle yaşayacağımı biliyorum.
أنا أعلم أنني سأعيش مع هذه المأساة، مع هذه المآسي المتعددة، في ما تبقى من حياتي.

Artık durulmamın zamanı. Sonsuza dek yaşayacağımı sanmaktan vazgeçmeliyim.
لقد حان الوقت لأستقر ، واتوقف عن التظاهر بأني سأعيش للأبد

Şimdiden birkaç gün orada yaşayacağımı hissediyorum, ama terfi harika olur.
أشعر بالفعل إنني أعيش هُناك بعض الأيام، لكنه سيكبر بشكل رائع.

Beni sevdiğini ama yeni babamla yaşayacağımı söylemişti.
أنها أحبّتني وأنني سأعيش مع والدي الجديد

Bunu görecek kadar yaşayacağımı hiç düşünmemiştim. Dört saat dokuz dakika.
لم افكر اننى سأعيش لأرى هذا 4 ساعات و 9 دقائق تأخير

Oraya varacağımızı görecek kadar yaşayacağımı hiç düşünmedim.
وهذا مجرد البداية أنا لم أتصور بأني سأعيش لأرى هذا

O acıyla, hayatım boyunca yaşayacağımı düşünüyordum ki eşiniz beni iyileştirdi.
ظننت أنني سأعيش بهذا الألم لبقيّة حياتي ثمّ عالجني زوجكِ

Çünkü kurallar bunu yaparsam daha uzun yaşayacağımı söyledi.
لأن القواعد تقول بإنني إذا قمت بذلك سأعيش لعمر أطول

Eminim senden çok yaşayacağımı hiç tahmin etmemişsindir.
متأكد بأنك لم تتخيل بأنني سأعيش أطول منك

Kimle yaşayacağımı seçme hakkım oldu mu ki?
هل حصلت على اختيار لكي اقرر مع من سأعيش معه؟

Hiç kimse bana korku içinde yaşayacağımı, paranoyak olacağımı ya da vurulamaya karşı aşırı şiddetli davranacağımı söylemedi.
لم يخبرني أحد أنني سوف أعيش في خوف، وأني سأصبح مرتابا، أو سأتصرف بعنف مفرط لأني أُصبت.

Sen neye bakacağını merak ediyorsun ben nasıl yaşayacağımı.
أنت تتساءلين عن إلى ماذا تنظرين وأنا أتساءل كيف أعيش

Erkeksiz nasıl yaşayacağımı bilmiyorum, sorun bu.
،أنا لا أعرف كيف أعيش بدون رجل هذا كل مافي الأمر

Hayatımı nasıI yaşayacağımı söyleyebileceğini mi sandın?
إسمعي أتعتقدين أنك فقط تظهرين وتخبرينني كيف أعيش حياتي؟

Senden daha fazla yaşayacağımı ümit edelim.
فلنضحك على أنفسنا بفكرة أننى قد أعيش من بعدك

Nasıl yaşayacağımı bulmam gerekiyordu. Bir iş buldum.
كان لابد أن أفهم كيف أعيش وجدت عملا جيدا

- Sence ben verir miyim? Kimse bana hayatımı nasıl yaşayacağımı söyleyemez. Kimse bana kimi seveceğimi söyleyemez.
لا أحد يملي عليّ كيف أحيا حياتي ومن أحبّ.

Eyalet Şampiyonasını kazanacak kadar yaşayacağımı düşünmezdim.
لم أظن أنني سأحيا لأرى فريقنا يكسب بطولة الولاية.

Bugünleri görecek kadar yaşayacağımı sanmıyordum.
لم أعتقد ابداً اني ساعيش لرؤية هذا اليوم

Ben yaşamışım yaşayacağımı.
أجل أنا مُبارَك

yaşayacağımı yaşadım.
لقد عشت حصتي من الحياه

Bununla nasıl yaşayacağımı bilemiyorum.
لا أدري كيف اعيش مع ذلك

Onsuz nasıl yaşayacağımı bilemedim.
لم أكن أعرف كيف سأكون في العالم بدونه