"yalan söyledi" - Translation from Turkish to Arabic

    • كذب
        
    • كذبت
        
    • يكذب
        
    • تكذب
        
    • وكذب
        
    • كذبوا
        
    • كَذبتْ
        
    • كَذبَ
        
    • وكذبت
        
    • كذبَ
        
    • كذبَتْ
        
    • للكذب
        
    • يكذبون
        
    • لقد كذِب
        
    • كذبا
        
    Bana her şeyin yolunda olduğunu söyledi. Bana yalan söyledi. Open Subtitles لقد اخبرنى ان كل شيء على مايرام لقد كذب على
    Okuldan mezun olana kadar yalan söyledi ve kopya çekti. Open Subtitles لا, ذلك الرجل كذب و غش طال وجوده في الجامعة
    Belki silah oradaydı ve o konuda da yalan söyledi. Open Subtitles ربما كان المسدس هناك، ايضاً, هو كذب بشأن ذلك الامر.
    İşi hakkında yalan söyledi. O bir eczacı, doktor değil. Open Subtitles ولقد كذبت بشأن عملها فهي صيدلانية ولا تملك شهادة دكتوراه
    Bana yalan söyledi ve saygısızlık etti, benimse tek istediğim onu korumaktı. Open Subtitles لقد كذبت علي و لم تحترمني و كل ما اردته هو حمايتها
    Burada kalmam için bana yalan söyledi ama ona inandım. Open Subtitles هذا هو الشخص الذي يكذب فقط ليبقى عملياً، لكنني، أصدقه
    Sadece Kübalılar için genel af vardı o yüzden ailem yalan söyledi. Open Subtitles لم يكن هناك سوى الكوبيين الذين يحصلون على عفو، لذا كذب والديّ
    Yani, Randy, arabayı nereden bulduğu konusunda sevgilisine yalan söyledi. Open Subtitles اذا راندى كذب على صديقته بشأن مكان حصوله على السياره
    Şimdi askerler çocuklarımızı kesiyor. Kardeşin de bütün beyaz adamlar gibi yalan söyledi. Open Subtitles والآن سلاح الفرسان يسفكوا دماء أطفالنا، مثل كل الرجال البيض، لقد كذب شقيقك.
    Öyle diyorsun ama bugün onunla konuşurken o yalan söyledi. Open Subtitles ربما تظن هذا ولكن عندما حدثته كان قد كذب عليّ
    Öyle diyorsun ama bugün onunla konuşurken o yalan söyledi. Open Subtitles ربما تظن هذا ولكن عندما حدثته كان قد كذب عليّ
    Gözümün içine baka baka yalan söyledi. Arkamı dönmeden düşmana katıldı. Open Subtitles أتعلم لقد كذب متعمدًا بوجهي وقبل أن أديري ظهري أنضم للأعداء
    620 numara ankette yalan söyledi. Polis kayıtları hakkında yalan söyledi. Open Subtitles المحلّف رقم 620 كذب في الإستبيان وكذب بشأن سجله في الشرطة.
    Prens sahte tavırlarıyla İskoçya'yı kazanmak için hepimize yalan söyledi. Open Subtitles الامير قد كذب علينا جميعا ليأخذ سكوتلاندا تحت حجج واهيه
    Eğer bunun için yalan söylediyse, acaba başka neler hakkında yalan söyledi? Open Subtitles حسناً ، إذا كذبت حول هذا فما الشيء الآخر الذي كذبت حوله؟
    Ailesi hakkında yalan söyledi çünkü tecavüzcü bir aileden daha iyidir. Open Subtitles لقد كذبت بشأن والدين ميتين لأنّ ذلك أفضل من والدين مغتصبين
    Hayır, onu beni aldatırken yakalamadım ama bana yalan söyledi. Open Subtitles لا، أعني، أني لم أضبطها والجرم قائم ولكنها كذبت علي
    Son 22 yıldır bana yalan söyledi. Open Subtitles لقد كان يكذب علىّ طيلة اثنين وعشرين عاماً
    Evet, sevdiğimi düşündüğüm kız arkadaşım yalan söyledi ve tüm paramı çaldı. Open Subtitles نعم، حسنا، وجود فتاة ظننت أنني أحببتها تكذب علي وتسرق كل أموالي.
    Ofisimde yüzüme baka baka yalan söyledi ve ben o yalanı yedim. Open Subtitles لقد وقف في مكتبي ونظر في عينيّ وكذب عليّ وأنا لقد أشتريته
    Çocuklarım sen "söyleyin" dediğin için bana yalan söyledi. Open Subtitles أطفالى كذبوا علي لأنك أخبرتهم أن يفعلوا ذلك
    Kütüphanede bize yalan söyledi. Hamileliği hakkında yalan söyledi. Open Subtitles كَذبتْ إلينا في المكتبةِ وكَذبَ حول حملِها.
    - Biliyorum. Proteus yalan söyledi. Open Subtitles أَعْرفُ ما هو بروتيس كَذبَ علي
    Kütüphanede bize yalan söyledi. Hamileliği hakkında yalan söyledi. Open Subtitles لقد كذبت علينا بالمكتبة وكذبت علينا بشأن الحمل
    Karısını aradığımızda niçin bize yalan söyledi? Open Subtitles حَسناً، الذي عَمِلَ هي كذبَ لي متى أنا مسمّيها؟
    Onun hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Ve de bana yalan söyledi. Ona güvenebileceğimi söylediğinde yalan söyledi. Open Subtitles لا نعرف شيئاً عنها و قد كذبَتْ عليّ حين قالت بوسعي الوثوق بها، كذبَتْ
    Bana yalan söyledi George, ve bu 1 numaralı kuraldı: Open Subtitles هي كذبت علي ياجورج وذلك كان القانون الاول : لا للكذب
    Belki okulu hakkında yalan söyledi. Open Subtitles الناس يكذبون طوال الوقت ليس لديك الحقق في التجسس عليهم
    Bize yalan söyledi. Nedenini bilmek istiyorum. Open Subtitles لقد كذِب علينا، أريدُ أن أعلم السبب.
    Bana hayatım boyunca yalan söylediler. Herkes bana yalan söyledi ! Open Subtitles لقد كذبا عليَّ حياتي كلها الكل يكذب عليَّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more