| Ya bana yalan söyledin, ya da biri sana yalan söylemiş. | Open Subtitles | أما أنك كذبت على الآن ، أو كنت تكذب من قبل |
| Lex, eğer bu dostluk o kadar önemliyse neden onca zaman yalan söyledin? | Open Subtitles | ليكس إن كنت تهتم جداً لهذه الصداقة لما كذبت علي طوال هذه الفترة؟ |
| Tamam. Kalemini çaldın, sonra adama yalan söyledin sonra da Altı'ya yalan söyledin. | Open Subtitles | حسناً , إذن فقد سرقت قلمه وبعدها كذبت عليه وبعدها كذبت على السادسة |
| Neyse, sonuçta ben sana, sen de bana yalan söyledin. Seni affediyorum. | Open Subtitles | على كلّ حال، المغزى أنّني كذبتُ عليكِ، وأنتِ كذبتِ عليّ، وأنا أسامحكِ |
| ve sen de Delia'yı kimin öldürdüğü konusunda yalan söyledin. | Open Subtitles | و انتي , حسنا , كذبتي بِشأن من قتل ديليا |
| Müracaat formunda yalan söyledin, yetenek denemesinde istenileni çaldığında yalan söyledin ve bana yalan söyledin. | Open Subtitles | لقد كذبتَ في الطلب الذي قدمته لقد كذبتَ أثناء الإختبار عندما عزفت القطعة المطلوبة |
| Tuğla hakkında da yalan söyledin ki oldukça inandırıcıydın da. | Open Subtitles | هذه لن تكون المرة الأولى , لقد كذبت حول الطابوقة |
| Peki geçen salı bulunduğun yer konusunda neden yalan söyledin? | Open Subtitles | إذن، لمَ كذبت عليّ حول مكان وجودك يوم الثلاثاء الماضي؟ |
| Dürüstlük hakkında ne düşündüğümü bilmene rağmen bana yalan söyledin. | Open Subtitles | لقد كذبت عليّ، أنت تعرف ما هو شعوري بشأن ذلك |
| - Hassasiyet çalışmanda bu konuda yalan söyledin, değil mi? | Open Subtitles | كذبت بشأنها أثناء حديثك عنها , أليس كذلك ؟ أجل |
| - yalan söyledin. - Onları da alacağımı asla söylemedim. | Open Subtitles | ـ لقد كذبت ـ لم أقول قط بأنني سأصطحبهم معي |
| Bu konuda düşünürsen gerçekten bir trajediyim. Bana yalan söyledin. | Open Subtitles | انا حقا في مأساة اذا فكرت بهذا. انت كذبت علي. |
| Bana 3 yıIdır yalan söyledin. Ve baya da iyiydin. | Open Subtitles | أنت كذبت علي لمدة ثلاث سنوات وكنت جيدة في ذلك. |
| Onun bir kahraman olduğunu sanmam için bana yalan söyledin. | Open Subtitles | كان يجب عليّ أن أعرف أنك كذبت لتجعلني أظن به خيراً |
| Bana yalan söyledin, Kaa. Sana güvenebileceğimi söylemiştin. | Open Subtitles | لقد كذبت علي يا كا وقلت أنني أستيطع الوثوق بك |
| Öğleden sonra gittiğin yerle ilgili neden bana yalan söyledin? | Open Subtitles | لمَ كذبتِ عليّ بشأن أين كنت ذاهبة بعد ظهر اليوم؟ |
| Benden kurtulmak için yalan söyledin! Yalancı ve alçaksın! | Open Subtitles | لقد كذبتِ حتى تتخلصين مني أنت كاذبة ومخادعة |
| Yani bana yalan söyledin, şimdide utanmadan itiraf ediyorsun. | Open Subtitles | عظيم إذاً كذبتي علي وتعترفين بذلك بدون أدنى خجل |
| Biliyorsun, önceki gece, suçluluk konusunda yalan söyledin. | Open Subtitles | أتعلم بالليلة الماضية، أنتَ كذبتَ عن أسباب شعوركَ بالذنب. |
| Daha ilk günden çocuğa yalan söyledin, Brian ve bunu da bilmeyen yok. | Open Subtitles | لقد كنت تكذب علي هذا الفتي من اليوم الاول, براين والجميع يعرف ذلك |
| Eğer bunu ihanet olarak görmüyorsan neden bu konuda yalan söyledin? | Open Subtitles | لماذا قد تكذبين حول شيء إذا لم تكوني قد اعتبرتيه خيانة؟ |
| Neden bu kadar sinirli olduğunu anlayamadım? Çünkü sen matematik hocanı siktin ve bana yalan söyledin. | Open Subtitles | لأن مارستَ الجنس مع كَ معلم رياضياتِ وأنت كَذبتَ لي. |
| Öyleyse ofisimde karşıma geçip yüzüme karşı yalan söyledin demektir. | Open Subtitles | لأن هذا يعني أنك جلست في مكتبي وكذبت في وجهي. |
| Sen karına yalan söyledin diye ben de mi söyleyeyim yani? | Open Subtitles | يتحدثون في كل وقت. لذا لا بد لي من الكذب على زوجتي فقط لأنك كذبت لك؟ |
| Seni sevmem için bana yalan söyledin, beni sevdiğini söyledin. | Open Subtitles | لقد كذبتى على ، قلتى انك تحبيننى و جعلتينى احبك |
| Başka hangi konuda yalan söyledin? | Open Subtitles | اذا , وما الاشياء الأُخر التي كذبتم بشأنها؟ |
| Şeytan'la anlaşma yaptın ve yalan söyledin. | Open Subtitles | لقد عقدت صفقة مع الشيطان بعد ذلك قمت بالكذب بشأنها |
| Senatodan onay aldığın dönemde de ölümcül kanser hastasıydın ve kanser olduğunu saklayarak Amerikan halkına yalan söyledin. | Open Subtitles | أنك تموتين من السرطان، أنك كنت تعانين من سرطان في مراحله الأخيرة خلال المحاكمات السابقة، أنك اخترت أن تكذبي وتخفي مرضك القاتل |
| Dün gece yalan söyledin, gözlerinden anladım. Kabul et. | Open Subtitles | أنت كاذب و هذا ما شعرت به ليلة أمس |
| Sonra gözlerimin içine baktın ve yalan söyledin. | Open Subtitles | وبعد ذلك نظرتَ إليّ بعينيّ وكذبتَ عليّ بشأن ذلك. |