"yansıma" - Translation from Turkish to Arabic

    • إنعكاس
        
    • انعكاس
        
    • الإنعكاس
        
    • الانعكاس
        
    • النظيرة
        
    • إنعكاسات
        
    • للإنعكاس
        
    • انعكاسات
        
    • الانعكاسات
        
    • الإنعكاسات
        
    • إسقاطات
        
    • إنعكاسه
        
    • أشعة الضوء
        
    yansıma ya da onun gibi bir şeydi. Open Subtitles لقد كان مجرد إنعكاس أو شيء من هذا القبيل.
    Şehirde sadece yansıma vardır, ormandaysa sadece ses. Open Subtitles في المدينة، دائما هناك إنعكاس في الغابة، هناك صوت دائم
    Herhangi görünür parıltı, namlu parıltısı, yansıma, hareket. Open Subtitles هل من وميض مرئي، وميض للبندقية، انعكاس أو حركة؟
    Onu görürsünüz. Ardından içeriye girersiniz. suda yansıma simetrisi vardır. TED أول شيء نراه هو الإنعكاس التماثلي في الماء.
    Aynadaki yansıma senin değilse, beynin baş edemez. Open Subtitles إذا لم يكن الانعكاس لك فلا يمكن لدماغك التعامل معه
    - yansıma olmadan laneti kaldırmaya çalışıyor. Open Subtitles -لمَ يحتجزها؟ إنّه يبحث عن سبيل لعكس اللعنة من دون النظيرة
    Aynayla kaplı bir zeminde pozitif yansıma, güven, mutluluk, seks. Open Subtitles إنعكاس إيجابي على المرآة الثقة ، السعادة ، الجنس
    Yani, pencerelerde oluşan yansıma sayısına bakarak, tabi havadaki kırılma faktörünü de işin içine katarak, istediğin konumu bulabilirsin. Open Subtitles إذاًن لو قمتِ بإحصاء عدد النقاط في إنعكاس الشمس يمكنك إضافة معامل السماء لاية مكان تريديه
    Gazete başlığını okumaya yetecek kadar parlak bir ışık. Bir yansıma, flaş. Open Subtitles ساطع بما فيه الكفاية , لقراءة عناوين الصحف إنعكاس أو فلاش
    Kısa kesmek gerekirse... güneş bir buluttan ya da bir şeyden yansıma yapmış... ve uyduların füzelerin... ateşlendiğini düşünmesini sağlamıştı. Open Subtitles باختصار كان السبب انعكاس الشمس على الغيوم أو شيء آخر مما جعل القمر الاصطناعي يعتقد
    - Bir yansıma, bir ayna görsün Siren saldıracaktır. Open Subtitles اذا ما أبقينا على أي انعكاس أو مرآة فستهاجمنا السيرانة
    Aslında,şurada şarap kadehinin arkasından küçük bir yansıma görüntüsü var. Open Subtitles أنت تستطيعين رؤية انعكاس وجهها في كأس النبيذ
    Eğer ışık özellikleri taşıyorsa, yansıma sonucu da olabilir. Open Subtitles إذا كان لديه خاصية الضوء , أعتقد بأنه يستطيع الإنعكاس أيضاً
    Eğer ışık özellikleri taşıyorsa, yansıma sonucu da olabilir. Open Subtitles إذا كان لديه خاصية الضوء , أعتقد بأنه يستطيع الإنعكاس أيضاً
    Biraz önce İyonesfer de bir yansıma tespit ettim fakat arka plandaki sesleri alamıyordum. Open Subtitles كنت أزيد الإنعكاس لكني توصلت للشكل الصحيح
    Farklı seviyelerde ışık yayarlar. 1.4 yansıma çok nadirdir. Open Subtitles إنها تنتظم بطبقات مختلفة و الانعكاس 1.4 نادر جداً
    Dolunayı çabuklaştırmak için yansıma Havuzunu kullanacağım. Open Subtitles وسوف استخدم حوض الانعكاس للتسريع في اكتمال القمر
    yansıma yaşıyor ve teslim olmaya hazır. Open Subtitles النظيرة على قيّد الحياه، و مُستعدّة لتسليم نفسها. -ماذا؟ -ربـّاه، أدركتُ أنّي رأيتكَ قبلاً .
    Sen yansıma değilsin dostum. Open Subtitles أنت رجل ذو إنعكاسات
    yansıma mı? Open Subtitles أهي قابلة للإنعكاس ؟
    Suya dikkat et, o da yansıma yapar. Open Subtitles عليكِ أن تكوني حذرة من الماء. إنه يصنع انعكاسات
    Mantis karidesi hatta, parlama ve yansıma filtrelemesine imkân veren, polarize güneş gözlüğü gibi bir gene sahiptir. Open Subtitles حتى أن جبري فرس النبي لديه جين يمكنه من ترشيح الوهج و الانعكاسات كما تفعل النظارات الشمسية المستقطبة
    Silindir döndükçe yansıma sebebiyle dönüyor görüyorsun. Open Subtitles وعندما تدور الإسطوانة، الإنعكاسات تسبب وهم الحركة.
    Bunlar normal yansıma değildi. Tanrı aşkına bunlar eğitimliydi! - Haklısın. Open Subtitles ليست مجرّد إسقاطات طبيعية، لقد خضع للتدريب
    Tamam, eğer adamın yüzünü göremiyorsak belki de bir yansıma yakalayabiliriz. Open Subtitles حسناً, إن لم تستطيعي رؤية وجه الرجل ربما تستطيعين أخذ إنعكاسه
    O bir aynadan yansıma. Open Subtitles أنت تحاولين سلب أشعة الضوء من.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more