"yapılma" - Translation from Turkish to Arabic

    • مصنوعة
        
    • المصنوعة
        
    • مصنوعةٌ
        
    • مصنوع من
        
    • المصنوع
        
    • مصنوع مِنْ
        
    • صنعوني
        
    Genellikle ufak kasaları açarım. Çelikten yapılma gerçek bir kasa olduğunu söylemedin. Open Subtitles عادة أنا أكسر الصناديق القوية لم تقل إنها خزنة مصنوعة من الحديد
    Bir gece yarısı, isyancılar asma dallarından yapılma sarmaşıklarla uçurumdan aşağı indiler ve Glaber'in korumasız karargâhını iki yandan kuşattılar TED في جوف الليل، قام المتمردون بالنزول عن المنحدرعلى حبال مصنوعة من الكروم، وأحاطوا معسكر غلابر المتروك دون حراسة.
    Pamuklu bir erkek gömleği, koyu pembe bir kuşak ve doğal samandan yapılma yazlık bir şapka ile. Open Subtitles مع وردة مشتبكة به وقبعة جميلة مصنوعة من القش الطبيعي
    Tuvalet kağıdından yapılma çiçeklerle uğurlanmanız dışında. Open Subtitles إلا أنك كنت تتجولين على الزهور المصنوعة من ورق الحمام
    Bu halka Valyria çeliğinden yapılma. Open Subtitles هذه الوصلة مصنوعةٌ مِن الفولاذ الفاليريّ
    Benim yanıtım, bakterilerden ve katılaşmış kumdan yapılma çöl boyunca uzayan kumtaş bir duvar. TED وردي هو جدار مكون من الحجر الرملي مصنوع من البكتيريا والرمال المتحجرة بحيث يمتد عبر الصحراء
    *Taştan yapılma Rockiesde doğdum Open Subtitles أنا اتولدَت في روكي مصنوعة مِنْ الحجارةِ
    Cüzdanım kenevirden yapılma. Eğer bunu yakarsak, dumanı o korumaları yumuşatır. Open Subtitles حقيبتي مصنوعة من شجرة القنب، فأن نحن أحرقناها فسيخرج الدخان أولئك الحرس
    Teller de nikelden yapılma, değil mi? Open Subtitles الأوتار مصنوعة من النيكل أيضاً أليس كذلك؟
    O parça insan kemiğinde yapılma bir Budist kolyesinden geliyordu. Open Subtitles إن مصدرها قلادة بوذية مصنوعة من عظم الإنسان
    Bu tamamen yapraktan yapılma yeni bir kalem türü. Open Subtitles هذا النوع الجديد من أقلام الرصاص مصنوعة تقريباً بالكامل من الأوراق.
    Ayaklardan yapılma bir şapka gibi. Open Subtitles يبدو و إنني أرتدي قبعة مصنوعة من القدمين.
    Uzmanlarımız arabanda çinko, bakır ve polietilenden yapılma boru buldu. Open Subtitles وجد تقنيونا أنابيب في سيارتك مصنوعة من الزنك، النحاس و البولي إثيلين.
    Marty, eski buzdolabından yapılma bu zaman haznesinin içinde olduğu için nükleer patlamadan kurtuluyordu. Open Subtitles وكان مارتي محمية من الانفجار النووي التي يجري داخل غرفة الساعة مصنوعة من الثلاجة القديمة.
    Beni kalemden yapılma haçla kovmaya mı çalışıyorsun? Open Subtitles هل تحاول صد لي مع عرضية مصنوعة من أقلام الرصاص؟
    Ve bütün mermiler geri dönüştürülmüş metalden mi yapılma? Open Subtitles وكل الرصاصات مصنوعة من معادن أعيد صناعتها؟
    Mesela çocuk kulağından yapılma kolye takmıyordu. Open Subtitles لم يكن يرتدي قلادة مصنوعة من آذان الأطفال كبداية.
    Şekerden ve zencefilli kekten yapılma evlerine adamı böyle çekeller. Open Subtitles هذا هو كيف قاموا بإغرائك بالدخول إلى منازلهم المصنوعة من خبر الزنجبيل
    İşler kötüleşince kilden yapılma gemimle açılıyorum. Open Subtitles عندما تسوء الامور اخرج على متن تلك السفينة المصنوعة من الطين
    Bu deniz taşından yapılma özel bir zincir! Open Subtitles هذه سِلسِلةٌ مُدبّبةٌ خاصّةٌ مصنوعةٌ من حجر بريسم البَحر!
    İthal basma, ince kumaştan yapılma, uyan şemsiyesiyle. Open Subtitles مصنوع من قماش شفاف مزود بمظلة ليتناسب معه
    Belki de kaktüs suyundan yapılma şu pis Apaçi içkisinden içiyorlardır. Open Subtitles ربما كانوا يشربون وحل الأباتشي المصنوع من عصير الصبار
    "Kendime ait bir fırınım var ve elbisem buğdaydan yapılma." Open Subtitles عِنْدي فرنُي الخاصُ، ولباسي مصنوع مِنْ الحنطةِ."
    Bu...benim yapılma sebebim. Open Subtitles هذا ما صنعوني لأجله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more