"yapılması" - Translation from Turkish to Arabic

    • القيام
        
    • يتم
        
    • تتم
        
    • لفعله
        
    • يتمّ
        
    • إتمامه
        
    • إنجازه
        
    • إنجازها
        
    • الصائب
        
    • ينجز
        
    • لنفعله
        
    • سأفعل ما
        
    • انجازه
        
    • للقيام
        
    • يُفعَل
        
    yapılması gerekeni yapacak kadar soğukkanlı olmadığı için endişe ediyorum. Open Subtitles أخشى ألا يملك رباطة الجأش لفعل ما يجب القيام بفعله
    Görmezden gel. Hedefimiz değiller. yapılması gerekenden fazlasıyla uğraşmanın anlamı yok. Open Subtitles تجاهلهما، فإنّهما ليسا هدفنا، لا فائدة من القيام بعمل ليس ضروريّ.
    Konu Han'ını ve İmparatorluğu korumaya gelirse yapılması gereken her şeyi yapar. Open Subtitles وعندما يتعلق الأمر بحماية خانها، وإمبراطوريتها فإنها ستفعل ما يجب القيام به
    Bu, testin birçok farklı yerde yapılmasına olanak sağlar hatta evde bile, böylece her test yapılması gerektiğinde doktora gitmeye gerek kalmaz. TED فهذا يجعل الجهاز قابلا للاستخدام في أماكن عدة حتى بالمنزل لذا، لا داعي لزيارة الطبيب، في كل مرة يتم بها إعداد الفحص.
    Kurul'a göre bu işin kitaba uygun şekilde yapılması önemli gibi. Open Subtitles يهمهم كثيراً هناك أن يتم تولي هذه القضية كما تقتضي التعليمات
    Yüz yüze yapılması gereken bir sohbet gibi geldi bana. Open Subtitles هذا يوحي بأن هذه المحادثة يجب أن تتم وجهاً لوجه
    Biz de Moğolların yaptığı gibi onu öldürüp yapılması gerekeni yapmalıyız. Open Subtitles ينبغي أن نفعل ما يفعله المغول. قتل هو وينبغي القيام به.
    Çünkü günümüzde politikacılar yapılması gerekenleri yapma gücüne sahip değiller. TED لأنه في الوقت الحاضر السياسيون ليس لديهم الصلاحية للقيام بما يجب القيام به.
    Bunun arkasında, kuğunun hikayesindeki gibi, milyonlarca yapılması güç olan şeyler var. TED اسفل هذه .. كقصة البجعة التي فيها مليون أمر صعب يجب القيام به
    Bunun yapılması hakkında çok fazla fikir var. TED هناك الكثير من الأفكار حول القيام بذلك.
    Önlemek iyi bir şey ve Alzheimer'ı önlemek için yapılması gerekenleri yapıyorum. TED الوقاية أمر جيد، وأنا أقوم بالأمور التي يمكن القيام بها للوقاية من مرض الزهايمر.
    Her zaman yapılması gereken, geliştirilecek bir şey var. TED هناك دائما شيء يجب القيام به، شيء ما يجب صقله.
    Marki'ye, evlenme teklifini senin adına kabul ettiğimi ve evliliğin bir an önce yapılması için bir mektup yazdım. Open Subtitles كَتبتُ إلى المركيز ووافقت على ، اقتراحه وعرض الزواج نيابة عنكِ وأطلب بأن يتم ذلك فى أقرب فرصة ممكنة
    Sizce bu sadece hastanın onayıyla yapılması gereken bir şey değil mi? Open Subtitles الا تعتقد انه كان يجب ان يتم ذلك فقط بموافقة المريض ؟
    Onun gerçekten sadık hizmetkarlarıysak yapılması gereken neyse yaparız zararını düşünmeden, gururumuzu düşünmeden. Open Subtitles إن كُنا خدمها الأوفياء فعلاً, سنفعل ما يجب أن يتم 147 00: 11:
    Daha neler yapılması gerektiği hakkında, laboratuvarda tamamlanması elzem şeyleri konuşuruz. TED نتحدث حول ما لم يتم عمله بعد، ما هو الشيء المهم الذي يجب عمله في المختبر.
    Fakat, hâlâ yapılması gereken bir sürü şey var. Open Subtitles ولكن لازال الكثير من الأمور التي يجب أن تتم هنا
    geçirdiğimiz onca zamandan sonra,yapılması gereken kibar bir teklif olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles بدى لي أن هذا هو الفعل المهذب لفعله , بعد فترة طويلة معاً , لكنها
    Bu yüzden, aşırı derecede güçlü yeni tür bombaların yapılması gerekmektedir. Open Subtitles ولهذا قد يتمّ تشييد قنابل جديدة غاية في القوّة.
    Bu işin mutlaka yapılması gerek, anladın değil mi? Open Subtitles يمكنك رؤية أن الأمر يجب إتمامه ، اليس كذلك ؟
    Tüm bunları gördükten sonra daha yapılması gereken çok şey olduğunu anladım. Open Subtitles ورؤيتي لكل هذا برهن لي أن هنالك الكثير ما زال علي إنجازه.
    yapılması gereken bir iş var komiser ve ben de onu yapacak kişiyim. Open Subtitles هناك أعمال يجب إنجازها ملازم وأنا الرجل الأهل لها
    Hoşuna gitmemiş olabilir ama kardeşinin sürgün edilmesi yapılması gerekendi. Open Subtitles علّ الأمر لم يروقك، لكن إبعاد أخيك كان التصرف الصائب.
    Herkez bilir ki parti bittikten sonra yapılması gerken bir sürü işler vardır. Open Subtitles ..... كل مضيفة تعلم بأن هناك عملاً يجب أن ينجز بعد رحيل الضيوف
    Ki, ben hala 70 yaşında birine yapılması akıllıca olmayan birşey olduğunu savunuyorum. Open Subtitles وما زلت أقول أن هذا ليس شيئاً ذكياً لنفعله مع امرأة بلغت السبعين
    yapılması gereken şeyleri yapacağım, benden nefret etseler de, beni sevseler de. Open Subtitles سأفعل ما يجب أن يُفعَل حتـى لـو جعـلهم هذا يكرهوني
    Ve bizim yaptığımız işinde yapılması ve başarılması tamamen zorlaştı. TED والعمل الذي كنا ننجزه بات من الصعب انجازه وانهائه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more