"yapmaya karar" - Translation from Turkish to Arabic

    • قررت أن
        
    • قررت فعله
        
    • قررتُ
        
    • قررنا القيام
        
    • قرر القيام
        
    • تقرر فعل
        
    • قرروا
        
    • وقررت أن
        
    • قرر بناء
        
    • قررت القيام
        
    • قررت ان افعل
        
    • قررت بأن
        
    • قررت عقد
        
    • قررت فعل
        
    • قررنا ان
        
    Herhangi bir şey bulamadığımdan kendim bir şeyler yapmaya karar verdim. TED وبما أنني لم أجد شيئا. فقد قررت أن أصنع شيء بمفردي.
    Bunun bir daha olmayacağına dair bana söz vermeni istiyorum ne yapmaya karar verirsem vereyim, bu odanın dışında benden başka hiç kimseyle bunu konuşmayacaksın. Open Subtitles اريدك ان تعدني ان هذا لن يحدث مرة اخرى انه لا يهم مهما قررت فعله انت لن تتكلم
    Annenin yari yas günü* için özel birseyler yapmaya karar verdim. Open Subtitles قررتُ القيام بشيء خاصّ في عيد ميلاد والدتك النصفي
    Gazeteci olarak bize öğretilen her şeye ters düşecek bir şey yapmaya karar verdik: Paylaşmak. TED لقد قررنا القيام بعمل شيء على النقيض تماماً لكل ما تعلّمناه كصحفيين: المشاركة.
    O, Victor'la Küba'ya doğru bir yolculuk yapmaya karar verdi. Open Subtitles لا. قرر القيام برحلة لكوبا برفقة فيكتور.
    Tamam. Sen bir şey yapmaya karar vermeden önce en iyisi ben... Open Subtitles حسناً,أنا سوف أذهب قبل أن ...تقرر فعل شيء
    Bak, Warblerların itibarı, kazanmak için hile yapmaya karar verdikleri an bitmişti. Open Subtitles أنظر، سمعة الواربلرز قد دمرت مند اللحظة التي قرروا فيها الغش للفوز.
    O gece uyuyamadım ve bir şeyler yapmaya karar verdim. TED لم أستطع النوم في تلك الليلة، وقررت أن أفعل شيئا.
    Ben de bunu tüm yakın arkadaşlarıma yapmaya karar verdim. Open Subtitles لذا أنا قررت أن أفعل ذلك مع كل أصدقائي المقربين
    O zaman dışarıdan fiyat alırken sana bütçe veren herkesin dolandırıcı olduğunu düşünmüşsün ve kendin yapmaya karar vermişsin. Open Subtitles قال عندما كنت تحسب التكلفة، ظننت أن جميع الناس الذي أعطوك الأسعار كانوا محتالين، لذا، قررت أن تفعلها بنفسك.
    Bunu için titremeyen bir el lazım. İşte bu yüzden sahnede, binlerce insanın önünde bunu yapmaya karar verdim. TED وهذا يتطلب يدا ثابتة، ولهذا قررت أن أقوم بالأمر على الخشبة أمام ألف شخص.
    Ona artık ne vaat ettiysen ne yapmaya karar verirsen babanın işlerini devralmak olsun ya da kendi istediğini yapmak bana kalırsa, bu bölge artık senin. Open Subtitles أياَ كان ما وعدته أياَ كان ما قررت فعله تولي زمام أعمال والدك أو ممارستها بطريقتك أياَ يكن
    Bu ilişkinin geleceği olamayacağını anladıktan sonra yapmaya karar verdim. Open Subtitles وحالما أدركتُ عدمَ وجود مستقبلٍ محتملٍ لهذه العلاقة قررتُ أن أنفذّها
    Böylece bu topluluğu daha iyiye götürmek için bir değişiklik yapmaya karar verdik. Open Subtitles لذا قررنا القيام بتغيير لنجعل هذا المجتمع أفضل
    Onaylanmamış bir deneyi yapmaya karar veren sendin Tetkik Kurulu'nun ve imzaladığın anlaşmanın doğrudan ihlali. Open Subtitles أنت من قرر القيام بتجربة غير مصرح بها في انتهاك مباشر لمجلس المراجعة واتفاقية المنحة التي وقعتها
    Ama ne oldu da bunu yapmaya karar verdin? Open Subtitles وما الذي جعلك تقرر فعل هذا فجأة؟
    Her neyse klasik Şeytanın Gelini ayinini yapmaya karar vermişler. Open Subtitles .. علي أي حال لقد قرروا القيام بطقوس زواج شيطانية
    Onun röportajı olmayan alternatif bir versiyon yapmaya karar verdim. Open Subtitles وقررت أن نذيع نسخة بديلة من العرض بدون ذلك اللقاء
    Bir Gün bir çikolata fabrikası yapmaya karar Verdi. Open Subtitles ولميمضِزمن طويل. حتى قرر بناء مصنع للشوكولاته
    Böylece yönetimde nadir olanı yapmaya karar verdim. TED لذلك قررت القيام بأمر يندر حدوثه في الحكومة.
    Haftalar süren dayanma mücadelesinin sonunda, işin ucunda Christa'yı kaybetmek olsa da , haftalardır yapmamak için mücadele ettiğim şeyi yapmaya karar verdim. Open Subtitles اخيرا , بعد اسابيع من كفاحي للمقاومة قررت ان افعل ماكافحت لاسابيع ان لاافعله حتى وان ادى ذلك لخسارة كريستا
    Ama naquadria araştırması ile ilgili olan geçmişini düşününce, bir MRI yapmaya karar verdim. Open Subtitles لكن مع نظراً لتاريخه في بحث [نكوادريا],قررت بأن أقوم بالتصوير بالرنين المغناطيسي
    Ablan her şeyi anlattı, ben de bir anlaşma yapmaya karar verdim. Open Subtitles أختك أخبرتني بكل شيء ولذا قررت عقد صفقة معك
    Böyle bir şeyi yapmaya karar verdiğinde bizi düşünmüyordun, değil mi? Open Subtitles عندما قررت فعل هذا, أليس كذلك يا عزيزي ؟
    Kavgadan sonra her Sali gecesi bir seyler yapmaya karar verdik. Open Subtitles منذ الخصام قررنا ان يكون لدينا موعد ثابت كل ليلة ثلاثاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more