"yaraların" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجروح
        
    • الإصابات
        
    • جروح
        
    • جروحك
        
    • جراحك
        
    • الجراح
        
    • إصابات
        
    • الندوب
        
    • الندبات
        
    • جروحه
        
    • قروح
        
    • ندبك
        
    Doku incelemesinde, bu yaraların delik değil yanık yaraları olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles دراسة الأنسجة في هذه الجروح يدل على أنها حروق و ليست ثقوب
    Yeniden yapılanmalar bu yaraların bir kaç yıllık olduğunu gösteriyor. Open Subtitles اعادة العرض يوحي أن هذه الجروح تعود لبضعة سنوات فاتت
    Doktora da bunu açıkladım. O yaraların olması için ölmüş olması gerek. Open Subtitles والذي ما شرحته للدكتور الطيب، يجب أن يكون ميتاً حتى تحدث الإصابات.
    Ve bu yaraların belirtileri ise birini korumaya çalışırken meydana geldigini gösteriyor. Open Subtitles كما ان هناك مؤشرات على جروح تبقى عندما تقوم بحماية شخص ما
    Korkarım yaraların ilk başta düşündüğümüzden daha kötü durumdaymış tatlım. Open Subtitles أخشى أن جروحك كانت بليغة أكثر مما ظننا عزيزتي
    yaraların kadar gözlerim olaydı da kanın kadar çabuk akaydı gözyaşlarım. Open Subtitles لو أن لي عيوناً كعدد جراحك.. لكان بكائي دموعاً كسرعة دمائك..
    yaraların derinliği ve yapısı katilin çok yakından ve kişisel bir nedenle yaptığını gösteriyor. Open Subtitles عمق وطبيعة الجراح تُخبرني أنّ القاتل كان قريباً منه تماماً.
    İlk cinayetten sonra, yaraların tarzını görünce, bir şeyler yapmam gerektiğini anladım. Open Subtitles بعد أول قتيل، وحينما عرفت تفاصيل الجروح أدركت ما يجب عليّ فعله.
    yaraların genişliği ve derinliklerine bakarak bence katil tek taraflı ve yaklaşık olarak onbeş santim uzunluğunda bir bıçak kullanmış. Open Subtitles بُناءاً على عرض و عمق الجروح اود ان اقول ان القاتل استخدم سكين حاد مع نصل بطول 7 انشات تقريباً
    yaraların küçük dairelerine bakılacak olursa, silah bir buz kıracağıymış. Open Subtitles بقياس محيط الجروح الصغير، أعتقد أن السلاح هو كاسر ثلج
    Sonuç olarak, bu görünmez yaraların yalnızca bir ismi yok, aynı zamanda yüzleri de var. TED أخيراً هذه الجروح الخفية ليس لها اسم فقط بل لها وجه.
    Birbirimize; bazı şeylerin onarılamaz olduğunu, tüm yaraların iyileşmesi gerekmediğini hatırlatmaktan başka ne yapabiliriz? TED ماذا يمكننا أن نفعل بخلاف المحاولة لتذكير بعضنا البعض أن بعض الأشياء لا يمكن اصلاحها، وليس على كل الجروح أن تشفى؟
    Ama keskin ya da kör, bulduğun yaraların hiçbirini yapamaz. Open Subtitles ولكن حاد أم كليل, لم يكن من الممكن أن يحدث هذه الإصابات التي وجدناها
    yaraların derecesi pelvis kırığından ayak kopmasına kadar değişiyor. Open Subtitles و تتراوح الإصابات بين حوض مكسور و قدم مبتورة
    Başlangıç raporunuzda çeper, şakak ve kafatası ek yerlerindeki yaraların ölüm sırasında oluştuğunu söylediniz. Open Subtitles حسناً، في تقريرك الأولي قلتِ إنّ الإصابات بالعظام الجدرية والصدغية والخيط الحرشفي، حدثت وقت الوفاة
    Genellikle bu tür yaraların kurbanın, silahını kontrol etmede zorluk yaşarken oluştuğunu gördüm. Open Subtitles أنا عاده أرى جروح مثل هذه عندما يكون الضحية يكافح للسيطره على سلاحه
    Kurbanın boğazındaki ve göğsündeki yaraların yapılış açısı katilin solak olduğunu ihtimalini kuvvetli kılıyor. Open Subtitles جروح الحنجرة, و معظم جروح الصدر حدثت من زاوية تؤكد بقوة أنه كانَ أعسر الساعد
    Belki de gelecek ay onların arasına dönersin yaraların iyileşirse tabii! Open Subtitles ربما الشهر المقبل ستجد نفسك بينهم إذا التئمت جروحك يوماً
    yaraların benimkinden daha kötüydü. Seni buraya getirmek tek seçeneğimizdi. Open Subtitles جراحك كانت أكبر مما لدي جلبك لهنا كان الخيار الوحيد
    yaraların hepsi aynı silahla yapılmış gibi görünüyor. Tek bir katil olduğu kuvvetle muhtemel. Open Subtitles تشير الجراح إلى السلاح عينه، وذلك يتسق مع كون القاتل واحدًا
    Fakat röntgenlerin hiçbirinde yaraların tümünü yeniden yapılandıramadım. Open Subtitles لكن ولا واحدة من صور الأشعة التي قد صممتها تكشف عن أي إصابات
    Sanıyorum, yüzündeki yaraların dünyaya ne söyleyebileceğini biliyordu. TED أعتقد أنه عرف ما ستقوله الندوب على وجهه لبقية العالم.
    Çünkü gerçek şu, bu mucizevi yaraların ortaya çıktığı zamanlarda Emily zaten kendine zarar verme eğilimi gösteriyordu. Open Subtitles لأن الحقيقة، مع الوقت الذي ظهرت فيه هذه الندبات أظهر إيميلي ميولاً لإيذاء نفسها
    Arama ve yaraların ciddiyeti yüzünden şüpheli olabileceğini düşünmedik. Open Subtitles بين المكالمة الهاتفية و شدة جروحه لم نظن انه متهم ابدا
    Çok tatlı yaraların var. Bunu sana söyleyen olmuş muydu? Open Subtitles لديك قروح جميلة صغيرة ومتقيحة هل أخبرك أحد بذلك؟
    yaraların seni ele verir. Open Subtitles ندبك يفضحك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more