Auruo Bossard. Öldürdüğü Dev sayısı 39. Öldürülmesine yardım ettiği ise 9. | Open Subtitles | .أوريو بوزارد، أطاح بتسعٍ و ثلاثين عملاقًا، و ساعد بقتل تسعة آخرين |
Bu ikisi de iklimi etkiliyor ve iklim değişikliğini düzenlemede yardım ettiği düşünülüyor. | TED | كلا العاملين يؤثران على المناخ والاقتراح هو أن كلاهما ساعد في اعتدال تغير المناخ. |
Kuantum fiziğini, felsefik açıdan o kadar rahatsız edici buluyordu ki, kurulmasına yardım ettiği bu kuramı terk ederek, biyolojiye ilişkin yazılar yazmaya başladı. | TED | فقد وجد فيزياء الكم شديدة الفلسفة بشكل مزعج، لذلك ترك النظرية التي ساعد في تكوينها واتجه إلى الكتابة عن علم الأحياء. |
Bu da bugüne kadar yardım ettiği herkesin aslında size şükran borçlu olduğunu gösterir. | Open Subtitles | مما يعني أن كل الناس الذين ساعدهم منذ بدأ عمله معنا مدينون لكِ بالعرفان |
Sırf insanlara yardım ettiği için onu incitmişler mi? | Open Subtitles | -أذوهُ فقط لأنَّهُ يُساعد الناس؟ |
Amerika'nın icat edilmesine yardım ettiği sıralar, siz çocuktunuz. | Open Subtitles | لقد كنتَ طفلاً إلى جانبه عندما ساعد في إختراع أميركا |
Ama bu, Wal-Mart'a yapacağım her satışın dünyaya yardım ettiği gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | ولكن لاحد يغير حقيقة ان وال مارت سيبع بمليون دولار في اليوم ساعد في انقاذ العالم |
Yerden 300 m yüksekte yapılmasına yardım ettiği bir çelik kirişin üstüne oturup yemeğini yerken şehri seyretmeyi çok seviyordu. | Open Subtitles | لقد أحب الجلوس على عارضة صلبة على ارتفاع 1000 قدم يتناول غداءه فوق المدينة التي ساعد في بناءها |
Önce Silas'a yardım ettiği için teşekkür ettim sonra da aile meseleleriyle dikkatini dağıttım. | Open Subtitles | لقد شكرته للتو لأنه ساعد سيلاس صرفت إنتباهه ببعض تفاهات لم الشمل العائلي |
Erd Gin. Öldürdüğü Dev sayısı 14. Öldürülmesine yardım ettiği ise 32. | Open Subtitles | .إيرد جين، أطاح بأربعة عشرة عملاقًا، و ساعد بقتل إثنين و ثلاثين عملاقٍ آخر |
Gunther Schultz. Öldürdüğü Dev sayısı 7. Öldürülmesine yardım ettiği ise 40. | Open Subtitles | .غونتار شولتز، أطاح بسبعة عمالقة، و ساعد بقتل أربعين عملاقًا آخر |
Kurulmasına yardım ettiği surların dışına gönderiyorlar. | Open Subtitles | تشغيل له للخروج من المدينة ساعد في بنائه, |
Dördüncü sırada Freebo, beşinci ise Türk. Ryan Küçük Elvis'e yardım ettiği için geride kaldı. | Open Subtitles | "تيرك" و "ويست" بينما رايان ساعد "كيد إلفيس" |
Çok cömert biri ve bize yardım edecek olanaklara sahip. Gücü yeterken babamın yardım ettiği onca insanı düşünsene. | Open Subtitles | لديها قلب سخي والوسائل المناسبة لمساعدتنا، فكّر بكل الناس الذين ساعدهم أبونا لمّا كان قادرًا على ذلك. |
Ve yardım ettiği insanlara gerçekten faydası dokunuyordu. | Open Subtitles | و بالتأكيد أثر في الناس الذين ساعدهم |
Geçen yıl Bryce'ın babası finanse edilişine yardım ettiği bir tıbbi araştırma programından bahsetti. | Open Subtitles | (العام الماضي ، والد (برايس أخبرنا عن برنامج لبحث طبي يُساعد في تمويله |
Geçen yıl Bryce'ın babası finanse edilişine yardım ettiği bir tıbbi araştırma programından bahsetti. | Open Subtitles | (العام الماضي ، والد (برايس أخبرنا عن برنامج لبحث طبي يُساعد في تمويله |
- Son dönemde yardım ettiği biri var mıydı? | Open Subtitles | -كان جيد جداً به -هل كان يساعد أيّ شخص في الآونة الأخيرة؟ |
Susan gömülmesine yardım ettiği adamın karısının izini sürdü ve bir şeyleri düzeltmeye çalıştı | Open Subtitles | سوزان وجدت زوجة الرجل الذي ساعدت بدفنه و حاولت تصحيح الأمور |
Annesinin tablosunu çalmasına yardım ettiği adama ver diye kişisel çek mi yazdı yani? | Open Subtitles | حرر لك شيك شخصي للرجل الذي ساعده في سرقة لوحة والدته |
Kadın kurulmasına yardım ettiği hayattan hakkını olanı almalı. | Open Subtitles | فإن المرأة تستحق أن تحصل على حقها الشرعي في الحياة التي ساعدت في بنائها |