Bu teklifin ve taşınmama yardım ettiğin için. | Open Subtitles | هذا نخب العرض الذي جاءك و هذا لمساعدتك لي في الانتقال |
Şunu söylemeliyim, Monica, genç bir haberciye yardım ettiğin için seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | يجب ان اقول لك ، مونيكا ، انا فخور بكِ لمساعدتك هذه المراسلة الشابة |
- yardım ettiğin için teşekkürler. - Arabayı sürelim mi? Açlıktan ölüyorum. | Open Subtitles | شكرا لك على مساعدتي و الان جر تلك العربه انا اتطور جوعا |
Neyse, Hugo'ya karşı gelmemde yardım ettiğin için sana teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | على كل حال أردت أن أشكرك على مساعدتك لي في مواجهة هيوجو |
Teşekkür ederim. Bana yardım ettiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لكِ على هذا، أشكركِ لمساعدتي في الأمر |
Teşekkürler, Bob. Her şeyi hatırlamama yardım ettiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا بوب واشكرك لمساعدتي على تذكر كل شيء |
Dün o konuda yardım ettiğin için sağ ol. - Sen olmasan hayatta yapamazdım. | Open Subtitles | شكرًا لك لمساعدتك في هذا الخطب بشان الأمس ما كنت لأتم الأمر بدونكِ |
Aileme yardım ettiğin için sana minnettarız, Tate. | Open Subtitles | لمساعدتك لعائلتي، ولكني بحاجة لتوضيح هنا والآن.. |
Bu bana yardım ettiğin için, istediğin kadar yiyebilirsin. | Open Subtitles | أود شكرك لمساعدتك لي. لك أن تناول ما طاب لك من الطعام |
Ayrıca sana teşekkür etmek istedim. İntikam almamda yardım ettiğin için. | Open Subtitles | وأيضاً أردت شكرك لمساعدتك لي بالحصول على خاتمة |
Bulaşığı bitirdiğinizde, anneniz size sarılıp; "Bana yardım ettiğin için teşekkür ederim." | TED | عندما انتهيت، أعطتك والدتك عناق كبير وقالت، "شكراً لمساعدتك." |
- Orada bana yardım ettiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لمساعدتك لي سابقاً لا عليك |
Hayır ama cidden, son birkaç günü atlatmama yardım ettiğin için sağ ol. | Open Subtitles | لا ، لكن ، جدياً ، شكراً لك على مساعدتي خلال اليومين الماضيين |
Bu konuda bana yardım ettiğin için çok sağ ol George. Karışmamalıydım. | Open Subtitles | شكراً على مساعدتي لم يكن حرياً بي التدخل |
Biri onları kaçırmama yardım ettiğin için armağan. | Open Subtitles | واحدة هدية مني لك على مساعدتك لى فى خطف الآخريين |
Oğluma yardım ettiğin için ne kadar teşekkür etsem azdır. | Open Subtitles | لا يمكن أن أرحل دون شكرك على مساعدتك لولدي |
İşi almama yardım ettiğin için teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | لم أستطع النوم، وأردت أن أشكرِك لمساعدتي في الحصول على العمل نعم، بالطبع |
Bana bunu atlamamda yardım ettiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لك. لمساعدتي على تخطي تلكَ، تلكَ المحنة العصيبة. |
Onu aramamda yardım ettiğin için sağol. Barınağının oraya bakacağım, büyük ihtimalle oradadır. | Open Subtitles | شكرًا لمساعدتكِ لي بالبحث عنها سأتفقد بيتها ، لابد وأنها هناك |
Sophia ve bana yardım ettiğin için sağol. Söylemen gerekeni söyle. | Open Subtitles | شكراً لمساعدتكَ (صوفيا) و مساعدتي و الآن بُح بما في صدرك |
Bugün bana yardım ettiğin için teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أردت أن أشكرك , لمساعدتي اليوم |
Sana, Nathan burada yokken bana ve çocuklara yardım ettiğin için teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أردت أن أشكرك على مساعدتي مع الأطفال عندما لم يكن نايثن هنا |
yardım ettiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرًا لك على المساعدة |
Onları eve getirmeme yardım ettiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً على مساعدتكِ لي لتوصيلهما للمنزل |
Kadınımla zaman geçirmemi sağlayan bu molayı almama yardım ettiğin için. | Open Subtitles | بل أيضا بسبب مساعدتك لي في التخلص من الكسل أنا الآن أقضي وقتي مع صديقتي |
Yola başlarken yardım ettiğin için minnettarım ama çuvallayacaksam, bırak da çuvallayayım. | Open Subtitles | حسناً ، شكراً لمساعدتي لكي أبدأ لكن لو أني سأفشل فلتدعني أفشل |