"yeğenin" - Translation from Turkish to Arabic

    • ابن أخيك
        
    • ابنة أخيك
        
    • إبن أخيك
        
    • إبنة أختك
        
    • إبن أختك
        
    • ابن أختك
        
    • ابن اختك
        
    • ابن أخيكِ
        
    • ابنة اختك
        
    • أبن أختك
        
    • إبنة شقيقتكِ
        
    • قريبك
        
    • قريبتك
        
    • أبن أخيك
        
    • أبنة أختك
        
    - Zararı çıkarıyoruz. Senin Yeğenin geri zekâlı falan mı? Open Subtitles نحاول التعايش ابن أخيك هذا، هل هو معاق ؟
    Çünkü Yeğenin o meme barında takılıp kızının futbol maçlarına gitmekle kalmıyormuş. Open Subtitles لأن ابن أخيك لا يتسكع فقط في حانة العراة فحسب و يذهب إلى مباريات كرة القدم لابنته
    Bir düzine polis gelmedi ve Yeğenin de onlardan biriydi. Open Subtitles قرر بعض الضباط أن لا يستجيبوا للبلاغ وكانت ابنة أخيك واحدة منهم
    Yeğenin öyle düzenli ki. Ortalığı asla dağıtmaz. Hatta bizim yaptıklarımızı da toplar. Open Subtitles إبن أخيك مثل البهجة ، دائماً يُنَظِّف ويُرَتِّب بعدنا كُلُّنا
    Şu 168$ ve Yeğenin sayesinde bir aylık malzemem çıktı. Open Subtitles بفضل الـ168 دولار و إبنة أختك أنا مليء بالمواضيع للشهر المقبل
    Neler olduğunu sana söyleyeyim: Senin o sosyopat Yeğenin evimi yaktı. Open Subtitles سأخبرك بما يجري إبن أختك المختل أحرق نُزل الضيوف
    Ne kadar güzel olduğu umurumda değil, sen kendi öz Yeğenin orada bıraktın... Open Subtitles لا أهتم بمدى جمالها ...ولكن ليس لدرجة أن تترك ابن أختك فى
    Bence Yeğenin Varenka'yı da davet etmeliyiz. Open Subtitles يجب أن ندعو ابن أخيك, بالإضافة إلى فارينيكا
    Ancak Yeğenin getirdiğinde kartonlar zaten açılmıştı ve haplar da yerlere saçılmıştı. Open Subtitles حينما سلّمها لي ابن أخيك كانت هناك صناديق مفتوحة الحبوب منتشرة على الأرضيّة هل نقص أجر أحد؟
    Dinle, Yeğenin için başsağlığı dileklerimi kabul et. Open Subtitles لكن, اسمح لى أن أعبر عن تعازيي الخاصة بخصوص ابن أخيك
    Özellikle Yeğenin senin bunak kıçını huzur evine yatırıp işini çaldığından beri. Open Subtitles خصوصاً عندما أجبرك ابن أخيك على التقاعد وسرق عملك
    Söylemek istemiyorum ama Yeğenin senin arkandan bağımsızlığı için savaşıyordu. Open Subtitles أنا أكره ماسأقوله لك ، ولكن ابن أخيك قرر العمل لحسابه الخاص من وراء ظهرك
    Yeğenin ve fikirleri benim sonumu getirecek. Open Subtitles ابنة أخيك و أفكارها سيكونا نهايتي في نهاية المطاف
    Yeğenin, kardeşinin ilgisini çekmek istiyor gibi geldi bana. Open Subtitles يبدو لي أن ابنة أخيك تحاول جذب انتباه أخيك
    Yeğenin binaya sızdı ve kızın kaçmasına yardım etti. Open Subtitles إبن أخيك إقتحم المكان وساعد الفتاة على الهرب
    Yeğenin itibarını hiç mi düşünmüyorsun? Open Subtitles ألا تهتم بسمعة إبنة أختك الكبيرة ؟
    Emily Brent: Genç Yeğenin Peter Brent'in ölümüne neden oldun. Open Subtitles "إميلى برنت " ، لقد تسببت فى موت إبن أختك الصغير " بيتر برنت"
    - Oğlum yani, senin de Yeğenin. Open Subtitles ابني، ابن أختك.
    Hazel, senin Yeğenin tüm parasını U.F.O kulübüne verdi. Open Subtitles هازل , ابن اختك يعطي امواله الى نادي الاطباق الطائرة
    Senin iğrenç Yeğenin öldürdü! Open Subtitles ذلك الحقير ابن أخيكِ
    - Yeğenin yaşıyor ve bugün doğum günü. Open Subtitles ابنة اختك على قيد الحياة، لقد ولدت، واليوم هو عيد مولدها
    Gerek ama benim de bazen Yeğenin Prensi görmem gerek ama sen bunu yasakladın. Open Subtitles يجب، أنه بافعل نفس الموقف عندما أردت رؤية أبن أختك الامير أحيانا ولكنك كنت ترفض
    Yeğenin o otobüsün içinde diye bu işe duygularını karıştırmanı istemiyorum. Open Subtitles ولا أريد لعواطفكِ أن تتدخل فى هذا العمل وأن تقومي ببذل جهدكِ لأن إبنة شقيقتكِ على متن هذه الحافلة
    Görünüşe göre, Yeğenin öyle düşünmüyor. Open Subtitles حسناً، واضح أن قريبك يشعر بطريقة مختلفة
    Boşver odayı modayı. Yeğenin kaleden kaçmış. Open Subtitles ‫انسي أمر الغرف ‫سمعت أنّ قريبتك هربت من البرج
    Nova Grubu Yeğenin ile yeniden mücadeleye başlamak için yeterince skor yapmışa benziyor. Open Subtitles مجموعة نوفا لديهم العديد من الحسابات لتصفيتها , وأولها مع أبن أخيك
    Yeğenin kiminle konuştuğumu öğrenmek istiyor. Open Subtitles أبنة أختك تريد معرِفة مع من أَتكلم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more