"yerle bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • دمرت
        
    • بتدمير
        
    • بهدم
        
    • بكرة أبيها
        
    • ستدمر
        
    • سيدمر
        
    • عن بكرة أبيه
        
    • حتى الأرض
        
    • تدمرت
        
    • سقط بيت
        
    • إلى الأرض
        
    • ينهار على مرأى
        
    • وتدمير
        
    • و اسويها بالارض
        
    • يدمرون
        
    Sayın Başkan, bir dizi hortum Los Angeles'i yerle bir etti. Open Subtitles يا سيدى الرئيس ، لقد دمرت سلسلة من الأعاصير مدينة لوس أنجلوس
    Şu an durduğumuz sokağı yerle bir eden bombayı atan kişinin ben olduğumu biliyor dedi. Open Subtitles علم بأنني الرجل الذي ألقى القنبلة التي دمرت الشارع بأكمله حيث كنا واقفين
    Teröristler finans dünyasını yerle bir ederse ve kendisine de virüs bulaştırırlarsa kullanmak için. Open Subtitles تحسّباً لقيام الإرهابيّين بتدمير الإقتصاد العالمي، بالإضافة إلى سبب سعادة الإنسان. إنّه أمر لا يُصدّق.
    Philip, ilk Yunan kentini yerle bir ettiğinden beri bizimle birlikte savaşıyor. Open Subtitles -فيليب كان فى حالة حرب معنا وقام بهدم المدن اليونانية الاولى وساواها بالارض
    - Şehir yerle bir olur. - Şehri tahliye etmek zorundayız. Open Subtitles ـ المدينة ستدمر إلى بكرة أبيها ـ يجب علينا إخلاء المدينة
    Okyanusa düşseydi tsunami oluşturarak kıyı kentlerini yerle bir edebilirdi. Open Subtitles إن ضرب أحدها المحيط فسيسبب موجة عملاقة ستدمر المدن الساحليّة.
    Mara onu durdurmazsa tüm kasabayı sevdiğin herkesle birlikte yerle bir edecektir. Open Subtitles اذا لم توقفه مارا فأنه سيدمر المدينة بأكملها وكل شخص تحبه فيها
    5 ay sonra lav ve kül 300 evi yerle bir etti. Limanı yeniden şekillendirdi. Ve yaklaşık 1,6 kilometre karelik yeni bir kara parçası yarattı. Open Subtitles بعد 5 أشهر، دمرت الحمم والرماد 300 منزل، وأعادت تشكيل الميناء، وأضافت ميلاً مربعاً جديداً إلى اليابسة.
    Ama o kaleyi yerle bir edip, beni suratımdan hançerledi. Open Subtitles لكنها بالمقابل، دمرت القصر وطعنتني في الوجه
    Küçük bir kızken "Sevgili Öğretmenim" filmini izlediğim günden beri sahip olduğum bütün idealleri yerle bir ettin. Open Subtitles لقد دمرت كل حلم كان لديّ عن التدريس منذ أن كنت حالمة مثل طفلة صغيرة
    Polisler gelip burayı yerle bir edecekler. Open Subtitles سوف يأتون إلى هنا سوف يقومون بتدمير هذا المكان
    Tanklar geldiğinde ve çalışanlarım burayı hiç var olmamış gibi yerle bir ettiğinde nihayet Komutan onu yendiğimin farkında varacak. Open Subtitles عندما تتحرّك الدبّابات و يبدأ موظِّفيني بتدمير هذا المكان القائد سيعرف بالنهاية بأني هزمته
    Savaş çığırtkanı, sömürgeci anlayışlarıyla ve "bize bir çakıl taşı atarsan hastanelerini yerle bir ederiz" dış politikasıyla... Open Subtitles كل تلك إثارة الحرب والاستعمار وتعيث فساداً أوه، أوه إذا رميت علينا حصاة سنقوم بهدم مُستشفياتكم " سياسة خارجية"
    Hepsi kiliseye girene kadar bekleyin, sonra yerle bir edin. Open Subtitles إنتظروا حتى يدخلوا جميعاً للكنيسة و بعدها أحرقوها عن بكرة أبيها
    Burayı yerle bir etmek için, eş zamanlı patlama yapabilecek kablolarla donanmış 20-30 aygıta ihtiyacı olur. Open Subtitles إذا كان سيدمر هذا المكان فهو سيحتاج إلى 20أو30 قنبلة عسكرية هذا غير التمديدات الخاصة بذلك لن يبدوا مثل حادث
    Birkaç gün sonra da çıkıp mekanı yerle bir etmemizi emretti. Open Subtitles بعد يومين ، خرج أمرنا بنسف المكان عن بكرة أبيه
    Bize konuşan lamanın nerde olduğunu söylersin ve evinizi yakıp yerle bir ederiz. Open Subtitles . أخبرينا أين اللاما الناطقة . وسوف نحرق منزلك حتى الأرض أووة .
    Ve böyle muhitler, mesela Kaliforniya'nın 'Central Valley', konut piyasasının çökmesiyle ve benzin fiyatlarının artmasıyla zarar görmekle kalmadı, yerle bir oldular. TED وهذه هي الأحياء، على سبيل المثال، في وادي وسط كاليفورنيا التي لن تؤذي عند انفجار فقاعة الإسكان وعندما ارتفعت أسعار الغاز؛ تدمرت
    Habsburg yerle bir oldu. Open Subtitles لقد سقط بيت (هابسبورغ)
    Yani bir düşün, dünyayı yönetenler onu yerle bir edenlerle aynı o yüzden belki de başına gelecekleri hak ediyordur. Open Subtitles اعني فكر بالأمر, الناس الذين يديرون الأرض هم نفسهم الذين يديرونه إلى الأرض, لذا ربما يستحق ما سوف يحدث إليه
    Dünyanın yerle bir oluşunu görmene izin vereceğim. Open Subtitles وتشاهد عالمك ينهار على مرأى مِن بصرك.
    sehir hazinesinden 100 bin dolar kaybedip bir otoparki tamamen yerle bir ediyorsun. Open Subtitles فقدان 100 ألف دولار من أموال المدينة وتدمير شامل لمبنى مرآب وقوف السيارات
    Duvarlarını yerle bir edeceğim bana 40.000 Yunanlıya mal olsa bile. Open Subtitles -سوف اسحق اسوارهم و اسويها بالارض -ولو كلفنى هذا اربعين الف يونانى
    Kasabayı yerle bir edip, ekinleri yakıp zencileri ölesiye korkutuyorlar. Open Subtitles إنهم يهاجمون بعنف و يدمرون المحاصيل قد أخافوا الزنوج بشدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more