Bir halkı yok etmenin en iyi yolu, üreme yeteneğini yok etmektir. | Open Subtitles | أفضل وسيلة للقضاء على الشعب هي بأن ينزعو منه قدرته على التوالد. |
Onları yok etmenin yolunun U.V. ışınları olduğuna ikna olmuş değilim. | Open Subtitles | لستُ مقتنعةً أنّ الضوءَ فوق البنفسجيّ هو الطريقة الأنجع للقضاء عليه. |
Olası bir varis var, bu yüzden istediğimi almak için o kızı yok etmenin bir yolunu bulmalıyım. | Open Subtitles | هناك وريث محتمل, وللحصول على ما أريد, يجب أن أجد طريقة لتدميرها, |
Ama onları yok etmenin bir yolu olmalı. | Open Subtitles | ولكن يجب أن تكون هناك وسيلة لتدميرها. |
Çünkü onları tamamen silip yok etmenin eşiğinde olduğumuzu biliyorlar. | Open Subtitles | لأن يَعْرفونَ بأنّنا على وشك إبادتهم بالكامل |
Bunu ayarlayabiliriz. Demek ki bu liste, beni yakanları yok etmenin anahtarı, öyle mi? | Open Subtitles | إذن هذه القائمة هي المفتاح الذي يدمر من تسببوا بطردي؟ |
Gitmeme ve gerçekten yeni hayatıma başlamama sadece saatler kalmıştı ve sen bir şekilde tüm bunları yok etmenin ve beni sıradan bir mahkum haline getirmenin yolunu buldun. | Open Subtitles | لقد كنت على بُعد ساعات لبدء حياه جديده وانت بشكل ما اكتشفت طريقه لتدمير كل هذا وتحولنى إلى متهم |
Onu sizin zamanınızda yok etmenin tek yolu kutsamayı geri alıp ,yüzüğe verilen dokunulmazlığı kaldırmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لهزمه في وقتكم هي بأن أقوم بلعن الخاتم، ثم تختفي حصانته |
Biz de onu ele geçirip dünyadan yok etmenin eşiğindeyiz. | TED | سنكون على الطريق الصحيح للقضاء على هذا المرض من جميع أنحاء العالم. |
Onun izin yakaladığımdan beri, o şeyi yok etmenin bir yolunu arıyorum. | Open Subtitles | منذأنتتبعتأثاره, كنت أبحث عن طريقة للقضاء عليه |
"Bu sebepledir ki bizden korkanlar, kaçınılmaz olarak bizi yok etmenin yolunu arayacaklar." | Open Subtitles | اؤلئك الذين يخافون التغيير سيسعون للقضاء علينا حتما |
Hava kuvvetleri gücünü yok etmenin en iyi yolu, onu patlatmak. | Open Subtitles | أفضل طريقة للقضاء على القوة الجوية، هي بتفجر ذلك الشيء. |
Kurşuna gerek kalmadan bizi yok etmenin yolunu. | Open Subtitles | طريقة للقضاء علينا دون الحاجة لإطلاق طلقة واحدة |
Kurşuna gerek kalmadan bizi yok etmenin yolunu. | Open Subtitles | طريقة للقضاء علينا دون الحاجة لاطلاق طلقة واحدة |
Tesise gemiyle çarpmak orayı yok etmenin tek emin yoluydu. | Open Subtitles | فهى الوسيلة الوحيدة لتدميرها |
Onu yok etmenin tek yolu bu. | Open Subtitles | إنها الطريقة الوحيدة لتدميرها . |
Onları yok etmenin tek bir yolu var. | Open Subtitles | هناك طريقة واحدة لتدميرها |
Daha fazla güçlenmeden, onları yok etmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | حان وقت إبادتهم قبل أن تتعاظم قوتهم |
Onları yok etmenin vakti geldi. | Open Subtitles | لقد حان وقت إبادتهم |
-Dmek bu liste, beni yakanları yok etmenin anahtarı. | Open Subtitles | إذن هذه القائمة هي المفتاح -الذي يدمر من تسببوا بطردي ؟ |
Polisler gelmeden delilleri yok etmenin en kolay yol olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لبدت أسهل طريقة لتدمير كل الأدلة قبل وصول الشرطة |
Onu yok etmenin başka tek bir yolu daha var. Lanetin nesnesini yok etmek. | Open Subtitles | إنّ الطريقة الأخرى لهزمه هي بتدمير اللعنة، |