"yolladığın" - Translation from Turkish to Arabic

    • أرسلتها
        
    • أرسلته
        
    • أرسلتيها
        
    • ارسلتها
        
    • أرسلتَها
        
    Dinle, bana yolladığın o e-postalar için sana teşekkür etmek istedim. Open Subtitles بالأمس ،أردت فقط أن أشكرك على كل الرسائل الإلكترونية التي أرسلتها
    Ya karıma yolladığın para? Open Subtitles ماذا بشأن النقود التى أرسلتها للمرأه العجوز ؟
    Kate Warner'a almaya yolladığın adam baygın. Bir süre öyle kalacak. Open Subtitles الرجل الذي أرسلته ليأخذ كايت إنه غائب عن الوعي
    yolladığın paketleri aldık. İçeri girsene. Open Subtitles لقد إستلمنا تلك الأغراض التي أرسلتيها,تفضلي
    Hill dün gece bana yolladığın mesajı gördü. Open Subtitles هيل راى الرسالة التي ارسلتها لي الليلة الماضية
    Biraz geriye gittim ve bana yıllar boyunca yolladığın kartpostalları gözden geçirdim. Open Subtitles عدتُ وراجعتُ كلّ بطاقاتكَ البريديّة التي أرسلتَها لي على مرّ السنين
    Ya eve yolladığın onca fotoğraf? Open Subtitles ماذا عن كل تلك الصور التي أرسلتها إلى بلدك
    Bize yolladığın et örneklerinin tamamı Ursus americanus. Open Subtitles عينات اللحم التي أرسلتها إلينا كلها لأمريكي من أصل أوروس
    Bana yolladığın hoş e-posta için geldim. Open Subtitles حسنًا، لقد آتيت إلى هنا بسبب رسالتك اللطيفة التي أرسلتها ليّ
    Ron, bana yolladığın not da neyin nesi? Open Subtitles رون ماذا كتبت لي في تلك المذكرة التي أرسلتها لي ؟
    yolladığın parayı aldım, 130 bin yuan. Open Subtitles لقد حصلت على النقود التي أرسلتها. الـ130,000 يين كلها.
    Cehenneme yolladığın o küçük kızın üzerinde çok işe yaradı. Open Subtitles لقد عملت جيداً على روح الفتاة التي أرسلتها للجحيم.
    Ona yolladığın kitaplar da sadece... Open Subtitles تجعلني غير قادر علي فهم الكتب الأدبية التي ترسلها لي لكن الكتاب الذي أرسلته لي مؤخرا
    Daha fazlasını verirdim, ama peşimden yolladığın herkes öldü. Open Subtitles قد أعطيك المزيد ولكن كل شخص أرسلته يقطع طريقي قد قتل
    FBI'ın yolladığın metin çok sadeydi. Open Subtitles الخطاب الذي أرسلته المباحث الفدرالية كان رتيبًا جدًّا
    Bana yolladığın eski burs videolarını izliyordum. Open Subtitles لقد شاهدتُ عروض الفيديو التي أرسلتيها لي
    Çalınanlar bize yolladığın Süper Top tarifindeki malzemelerle aynı. Open Subtitles الأغراض المسروقة من تلكَ القائمة لمكونات الكعكة الخارقة التي أرسلتيها لنا.
    Ona Paris'ten yolladığın kartpostalları gördüm. Open Subtitles رأيت البطاقات البريدية التي أرسلتيها له من "باريس".
    Fakat ona yolladığın mektupları ele geçirmişler. Open Subtitles لكنهم حصلوا على الرساله التي ارسلتها لها
    Ya eve yolladığın onca fotoğraf? Open Subtitles ماذا عن تلك الصور التي ارسلتها للوطن
    Bana yolladığın data da neyin nesiydi öyle? Open Subtitles البيانات التي ارسلتها لي ما الذي بها ؟
    Biraz geriye gittim ve bana yıllar boyunca yolladığın kartpostalları gözden geçirdim. Open Subtitles عدتُ وراجعتُ كلّ بطاقاتكَ البريديّة التي أرسلتَها لي على مرّ السنين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more