"yolu yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • توجد طريقة
        
    • هناك طريقة
        
    • يوجد طريقة
        
    • لا سبيل
        
    • يوجد طريق
        
    • لاتوجد طريقة
        
    • من المستحيل
        
    • لا مجال
        
    • ليس هناك طريق
        
    • لا وسيلة
        
    • لا طريقة
        
    • لا يوجد حل
        
    • أي طريقة
        
    • ليست طريقة
        
    • توجد وسيلة
        
    Ivan, ikinci perdenin ne kadar kötü olduğunu söylememizin başka bir yolu yok. Open Subtitles إبفان إيفان لا توجد طريقة أخرى لقول هذا لدينا مشكلة في المشهد الثاني
    İkna edildim ki bu nesneyi oradan ... onu öldürmeden çıkarmanın yolu yok. Open Subtitles لقد تأكدت انه ليس هناك طريقة اخرى لازالة الجسم من الفتاة دون قتلها
    Hastalar kendi aralarında organize ettikleri için detayları öğrenmenin bir yolu yok. Open Subtitles بما أنّها تُنظم من قبل المرضى أنفسهم فلا يوجد طريقة لنعرف بالتفصيل
    Kaderinizde böyle bir leke varken, diğer dünyaya huzurla girmenin bir yolu yok. Open Subtitles لا سبيل لأن تنتقل إلى عالم آخر يحملك إليه مصيرك
    Mecburen kalacağız. Aşağı inmenin bir yolu yok. Open Subtitles سنمرح جيدا باعلى هنا هل يوجد طريق للنزول
    Bunu söyleyebilmenin kolay bir yolu yok. Open Subtitles هناك مشكلة فقط لاتوجد طريقة سهلة لقول هذا
    O kulübede 3 gün geçirebilmenin hiç bir yolu yok. Open Subtitles من المستحيل أن تكون قضت 3 أيام في هذه الحجرة
    Ne bulursak test edeceğiz ama sapla samanı ayırmanın bir yolu yok. Open Subtitles سنفحص ما لدينا لكن لا توجد طريقة جيدة لفصل الغث عن الثمين
    Bir cami, veya ibadet eden birini gösterebilirsiniz, fakat, İslam'ı tam anlamıyla tasvir etmenin bir yolu yok. TED يمكنك عرض مسجد، أو يمكنك عرض مصلين، لكن لا توجد طريقة مباشرة لتصوير الإسلام.
    Senin yönteminden başka giriş yolu yok. Open Subtitles لا توجد طريقة آخرى للدخول عدا الطريقة التى سنتبعها
    Çok geç olacak. Aktarma ışınını tekrar ayarlamanın başka yolu yok mu? Open Subtitles إنه يستهلك وقتا طويلا هل هناك طريقة لإعادة توجيه شعاع الناقل ؟
    Kayıtları incelerken, araştırma konularını daraltmanın bir yolu yok mu? Open Subtitles أليس هناك طريقة لتضييق نطاق البحث بالبحث عن مواضيع معينه؟
    Bunu söylemenin kolay yolu yok. Bu yüzden doğrudan söyleyeceğim. Open Subtitles ليس هناك طريقة سهلة لقول هذا لذا سآتي به فقط
    Burada normal insanlarla tanışmanın bir yolu yok, değil mi? Open Subtitles حقًا لا يوجد طريقة عادية لمقابلة الناس هنا، أليس كذلك؟
    Size, hayalet adresi vermedikleri sürece site'ye ulaşmanın hiç bir yolu yok. Open Subtitles لا يوجد طريقة للاتصال بالموقع إلا إن تم منحك عنواناً غير معروف،
    Bilmenin yolu yok, ama sizin büyükbaba olacağınız zamana kadar yeteceğine eminim. Open Subtitles لا سبيل لنعرف ذلك ، و لكن هناك أمكانية أن يكون لديك أحفاد قبل ذلك
    Kral olmanın başka bir yolu yok, hayatta kalmanın ve hem de 50 yaşını bulmanın. Open Subtitles لا يوجد طريق أخر لتصبح ملكاً حياً وعمره 50 فى آن واحد
    Onu karanlıkta durdurmanın bir yolu yok. Open Subtitles لاتوجد طريقة أستطيع بها منعه .من محاولة شئ خلال الليل
    Hasta iletişim bilgilerini öğrenmemin hiçbir yolu yok. Open Subtitles من المستحيل معرفة معلومات الإتصال بالمريض
    Bir yerçekimi kuyusuna yakınsın. Nerede olacaklarını bilmenin yolu yok. Open Subtitles أنت قرب حافة ابار الجاذبية لا مجال لمعرفة أين سيكونوا
    Kısa bir yolu yok. Bu, yüzerek yüzmeyi öğrenmek gibidir. TED ليس هناك طريق مختصرة. انه كالسباحة عن طريق تعلم السباحة.
    Başka bir yolu yok. Ayrıca olsa bile sana yardım etmezdim. Open Subtitles لا وسيلة أخرى، ولو كان بإمكاني المساعدة، لما فعلت.
    Bu kelimeden nefret ediyorum ama bunu söylemenin başka yolu yok. Open Subtitles وأنا أكره هذا العالم حقاً، ولكن لا طريقة آخرى لقول هذا،
    İsviçre'deki hesaplarından birini boşaltıver. Bu işin başka yolu yok. Open Subtitles من الأفضل أن تفرغ أحد حسابات البنك السويسري لأنه لا يوجد حل آخر
    Savaşırsan öldürürsün. Başka yolu yok. Open Subtitles أن تقاتلي يعني أن تقتلي لا أعرف أي طريقة أخرى
    Bu şekilde yaşamanın hiçbir yolu yok. Bir hayvan gibi avlanmanın. Open Subtitles هذه ليست طريقة للحياة أن يتم اصطيادي كالحيوان
    Hiç yolu yok. Oraya inersem, asla çıkamam. Open Subtitles سيدي ، لا توجد وسيلة لذلك إذا نزلت لهم ، لن أخرج أبداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more