"zaman belki" - Translation from Turkish to Arabic

    • ثم ربما
        
    • إذاً ربما
        
    • إذا ربما
        
    • ربما يمكن
        
    • حينها ربما
        
    • فربّما
        
    • حسنا ربما
        
    • إذاً ربّما
        
    • إذن ربما
        
    • عندها ربما يمكنك
        
    • إذن ربّما
        
    • إذًا ربما
        
    O zaman belki de ilk başlangıcını Alaska' da denemelisin Open Subtitles ثم ربما عليك أن تحاول لكم بداية جديدة في الاسكا.
    O zaman belki bi motele gidip bütün gün sevişebiliriz. Open Subtitles إذاً ربما علينا الذهاب إلى أي نزل ونعبث طوال اليوم
    O zaman, belki bir savaşçı ve bir rahip olarak birbirimize yardımcı olabiliriz. Open Subtitles إذا ربما محارب وراهبه يمكن ان يساعدوا بعضهم البعض فى النجاه
    Şimdi, kıçını kaldır ve bu gece Western Union'a git bana 75 bin gönder, o zaman belki öpüşüp barışabiliriz. Open Subtitles و الأن اذهب إلى وسترن يونيون الليلة و قم بنقل الـ 75 ألفاً و ربما يمكن للقبلات أن تصحح الأمور
    Keşke ben olsaydım, o zaman belki durdurabilirdim. Open Subtitles كنت أتمني لو أنني المسئولة، لأنه حينها ربما استطعت أن أوقف هذا
    O zaman belki de masaj çok hoşuna gitmiştir. Open Subtitles إذاً، فربّما قد أحبّت المرأة التدليك وحسب
    O zaman belki dışarı sormalısınız ve sadece basınç çıkarmak. Open Subtitles حسنا ربما يجب على أن أدعوك أنا خارجا و أتحمل الضغط بدلا منك
    O zaman belki sen iş gezisine çıktığında, o da o övülen otelin saunasına... Open Subtitles إذاً ربّما حين تسافرُ لأشغالك ...تنطلقانِ إلى منتجع الفندق الفخم
    - Eh, o zaman belki de kendinizi riske atıp çevrede ne olduğunu saptasanız iyi olur.. Open Subtitles حسناً , إذن ربما ينبغى أن تخاطر الأن وتحدد أماكن تواجدهم , هممم؟
    O zaman belki de arabada oturup, seni beklemeliyim, baba. Open Subtitles حسنا، ثم ربما ينبغي أن أذهب للانتظار في السيارة، والدي
    Öyle mi? O zaman belki ben de mal varlıklarımı korumalıyım. Open Subtitles أوه أوه، نعم حسنا، ثم ربما أود أن حماية الأصول الشخصية
    Yani yukarı çıkar iş yaparsınız, ve sonra o işten aşağı inersiniz, ve sonra işte o zaman belki mail kontrol zamanıdır ya da anlık mesaj kontrolü. TED فستكون صاعدا لآداء عمل ما و بعدها هابط بعد الفراغ من آداء عمل ثم .. ربما حان الوقت لمراجعه البريد الإلكتروني , أو التحقق من رسائل الدردشة
    O zaman belki başka bir flört servisi için çalışma gitmek gerektiğini. Open Subtitles إذاً ربما يجب عليك ترك العمل في خدمة التعارف عن طريق الآخر
    O zaman belki biz gangsterler tasma ile hikaye bitirmek gerekir. Open Subtitles إذاً ربما يجب أن ننهي القصة بشجار بين العصابات
    O zaman belki vücudun hala o anılarla birlikte oradadır. Open Subtitles إذا ربما جسد الـ و ذكرياته لا تزال موجودة في الجهة الأخرى
    O zaman belki de sen gitmelisin, çünkü hayatım zaten yıkıldı. Open Subtitles إذا ربما يجب أن تذهبي أنتِ حياتي محطمة الآن
    Şimdi, kıçını kaldır ve bu gece Western Union'a git bana 75 bin gönder, o zaman belki öpüşüp barışabiliriz. Open Subtitles و الأن اذهب إلى وسترن يونيون الليلة و قم بنقل الـ 75 ألفاً و ربما يمكن للقبلات أن تصحح الأمور
    Eğer suçsuz olduğun ispatlanabilse, o zaman belki beraber bir şeyler yapabilirdik. Open Subtitles لو انك بررت اعمالك, وقتها ربما يمكن ان نتوصل الى حل
    Bu olduğu zaman belki oğlunu da kurtarabiliriz. Open Subtitles وحينما أفعل، حينها ربما نستطيع إعادة ولدك.
    Bulamazsa, o zaman belki eve gidebilirsiniz. Open Subtitles ...لإيجاد دليل جديد ...وإذا لم يستطيع حينها ربما يمكن أن تذهب للبيت
    O zaman belki de hastanedeki hücrene geri dönmeyi tercih edersin. Open Subtitles فربّما تودّ العودة إلى زنزانتك في المستشفى
    Peki, o zaman belki bu genci bulmamda yardımcı olursunuz. Open Subtitles حسنا, , ربما تستطيع مساعدتى بخصوص هذا الشاب
    O zaman belki bulduğum minicik, mikroskobik yaraya sebep olan keskin, sivri şeyi bulmak için daha fazla şansımız olur. Open Subtitles إذاً ربّما سيحالفنا حظ أكبر بالبحث عن السلاح حاد ومستدق الطرف... الذي إستُعمل لإحداث الشق المجهري الصغير جدّاً الذي وجدته.
    O zaman belki sevdiğin biri tehlikede olduğunda ahlakî açıdan ne fedakârlıklar yapıldığını nihayet anlamışsındır. Open Subtitles إذن ربما قد فهمت أخيراً المساومة التي تقع فيها عندما يكون شخصاً ما تُحبه في خطر
    O zaman belki Buraya ne yaptığını açıklayan başlayabilirsiniz. Open Subtitles عظيم . عندها ربما يمكنك أن تبدأ بالتفسير ما الذي تفعله هنا في الأسفل
    Madem öyle... o zaman belki de biz içeri girmeliyiz. Open Subtitles ..حسناً إذن. ربّما يجب أن ندخل.
    O zaman belki de bana bir içki satın almalısın ki bu konuşmaya şu köşede devam edebilelim. Open Subtitles إذًا ربما عليكَ بأن تشتريّ لي شرابًا، وبإمكانِنا إكمالُ المحادثة بالزاوية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more