| Zen diğer çocuklar gibi değil. Özel ilgi ve bakıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | زن ليست كغيرها من الأطفال إنها تحتاج رعاية واهتماما من نوع خاص |
| Patronum Bay Zen, seni akşam yemeğine davet ediyor. | Open Subtitles | رئيس السيد زن يود أن يدعوك للعشاء اللّيلة |
| Zen' in seninle buluşmak için Atina' ya uçtuğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّ زن سيتطيع الطيران إلى أثينا لمقابلتك |
| Artık önlerinde kalan tek engel Zen Yi idi, | Open Subtitles | العقبة الوحيدة التي إعترضت مخطّطاتهما كان (زين يي)، |
| Sürekli adını sayıkladığın şu Zen de kim? | Open Subtitles | من تكون "زان" على هذه الأرض؟ أنت تستمر فى الصراخ عليها؟ |
| Zen merkezi tam olarak nedir? | Open Subtitles | ما ذا يعني بالضبط مركز (فرقة زِن البوذيّه)؟ |
| Tamam, Zen, şimdi gerçeğini deneyeceğiz, hazır mısın? | Open Subtitles | حسنا يا زن سيكون هذا حقيقيا الآن ، متفقون؟ موم |
| Hayır, Sen öğretmen Zen sin. Yada çok özel bişey aldın. | Open Subtitles | لا , هذا إما أنك معلّم زن أو أنك تحمل شيئاً خاصاً جداً |
| Hayır, Sen öğretmen Zen sin. Yada çok özel bişey aldın. | Open Subtitles | لا , هذا إما أنك معلّم زن أو أنك تحمل شيئاً خاصاً جداً |
| Telefon açmamak da Zen'in bir parçası mı? Efendim? | Open Subtitles | هل هو شيء متعلق بالـ زن ألا ترد على التلفون؟ |
| Bir çok hayvanat bahçesi, hayvanlara Zen öğretisi ile yaklaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | وهناك الكثير من المضيفين طبيعة نحاول الحصول على أكثر من أي شيء زن مع الحيوانات. |
| Sizin Zen havanız ile iyi gider diye düşündüm. | Open Subtitles | ويعتقد أنه سيذهب جيدة مع الجامع، كما تعلمون، فيبي زن رفاق حصلت مستمرة. |
| Zen Ustası Flash, Downe'u bastırıp başka bir yere nakletmiş. | Open Subtitles | يبدو ان زن ماستر فلاش اوقف داوني ونقله إلى موقع آخر. |
| Zen projesi neredeyse 30 yılı aştı, hastalarımızdan ince ayrıntılarıyla öğrendik. | TED | في دار الرعاية "زن هوسبس " لقرابة 30 عام تعلمنا الكثير من نزلاءنا حتى أدق التفاصيل |
| Bu arada Zen Yi, Orman Köyü'ne yaklaşıyordu. | Open Subtitles | في تلك الأثناء كان (زين يي) يقترب من (قرية الأدغال). |
| 10 Kemirgen, Zen Yi'yle başa çıkamadı. | Open Subtitles | عجز 10 أفراد من (القوارض) أن يقتلوا (زين يي). |
| Ama senin penguenin Katolik değil Budist bir rahibe olmuş hayatını bir Zen bahçesinde cinselliğini dışa vurarak geçirmiş. | Open Subtitles | لكنّ بِطْرِيقَكَ ليست مسيحيّة، هي الآن راهبة بوذية... أمضت حياتها في التعبير عن حياتها الجنسية في حديقة (زان). |
| Zen, odaklan, bana ne gördüğünü söyle. | Open Subtitles | زان" ركزى واخبرينى ماذا ترى" |
| Onu Zen merkezinin altında mı buldular? | Open Subtitles | وجدوه تحت مبنى مركز (فرقة زِن البوذيّه)؟ |
| Her gün Zen merkezine gittik, ama... | Open Subtitles | ذهبنا الى مركز (فرقة زِن البوذيّه) كل يوم.. |
| Odasında kalır ruhsal zırvları okumaya başlar burçlar, Zen, Hinduizm | Open Subtitles | بقيت في غرفتها تقرأ الزبالة الروحية.. الأبراج, والتعاليم البوذية والهندوسية... |
| Seni küçük hödük! Benim yeterince Zen olmadığımı mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | ايها الصغير هل تعتقد انني لست حكيما بمايكفي |
| "Zen Kaçıkları" olmaktan hiç vazgeçmeyeceğimize dair birbirimize söz verelim. | Open Subtitles | لنقطع وعدًا لبعضنا البعض لن نتوقف عن كوننا (دارما بومز) |
| Bu da Zen zorularından biri, değil mi? | Open Subtitles | هذا احد اسئلتك البوذيه , اليس كذلك ؟ |
| - Yani, sörf olayını okyanusu, yunusları Zen işini falan filan. | Open Subtitles | - أعني لقد تقبلتُ أمر ركوبِ الأمواج المحيطاتُ والدلافين والأشياءُ التافهة, وإلخ وإلخ, وإلخ |
| Bay Zen'i mi? | Open Subtitles | السيّد "صاحب مذهب الزِن"؟ |
| Zen koanları ve incilden alıntılar. | Open Subtitles | ألغاز البوذيّة و إقتباسات الإنجيل |
| Zen Yi'nin yerini söyle, yoksa yemin ederim ki onu bir daha göremezsin. | Open Subtitles | أخبرني بمكان (زينغ يي)، وإلا فلن تبصرها مجدّداً. |