"أتحدث عن" - Traduction Arabe en Turc

• bahsetmiyorum
• söz
• bahsediyordum
• dan bahsediyorum
• den bahsediyorum
• diyorum
• konuda konuşmak
• hakkında konuşuyordum
• hakkında konuşmuyorum
• hakkında konuşmak
• tan bahsediyorum
• bahsetmek
• bahsettiğim
• bahsedeceğim
• hakkında konuşuyorum

Bu değerlendirmenizde makul olmaya çalışın, zira Facebook arkadaşlarınızdan bahsetmiyorum.
كن عقلانيا في تقييمك، لا أتحدث عن أصدقائك على الفايسبوك.

Ben evlilikten bahsetmiyorum, sadece ailesi ile akşam yemeği yiyeceğiz.
لا أتحدث عن الزواج بل عن تناول العشاء برفقة والديه.

Burada ayakta durup konuşmak için bana verilen süreden söz etmiyorum.
أنا لا أتحدث عن الوقت، الوقت الذي أملكه للوقوف هنا والتحدث.

Sanat olduklarını hiç söyledim mi ki? Ben etkileşim tasarımlarından bahsediyordum.
هل قلت يوما إنه فن ؟ كنت أتحدث عن التصميم التفاعلي.

Domuz-adam'dan bahsediyorum. Odaya girdim, ve oradaydı.
أتحدث عن رجل خنزير، دخلت الغرفة الخاطئة وكان هناك

Giorgio Armani, Gianni Versace, CoCo Chanel, Yves Saint Laurent'den bahsediyorum!
أتحدث عن جورج آرماني.. جيانو فيرساتشي كوكو شانيل، إيف سان لوران

- Ben Budist veya Amislerden bahsetmiyorum. Normal insanlardan bahsediyorum.
لا أتحدث عن البوذيين أو الهاميش أتحدث عن الناس العاديين

Hey, Gümüş Madalya veya onun herhangi bir şeyinden bahsetmiyorum.
أنا لا أتحدث عن النجوم الفضية أو ما إلى ذلك

Ben ayaklarımdan bahsetmiyorum. Ben çenesi hiç durmayan çenebazdan bahsediyorum.
أنا لا أتحدث عن بثوري أنا أتحدث عن الأميرة الثرثاره

Ve ikramlık derken şu 15 dakikada pişen güveçlerden bahsetmiyorum.
عندما أتحدث عن المفاجأة لا أتحدث عن 50 دقيقة طبخ

Anne ve babanızın sizi ormanın bu bölgesinden uzak durmanız için anlattıklarından bahsetmiyorum.
أنا لا أتحدث عن ما أخبروك والديك عن ما حدث في هذه الغابة

Arkadaşım Karma Davis'ten bahsetmiyorum hani şu Tampa'nın en ateşli kadın güreşçisi.
لست أتحدث عن صديقتي كارما دايفز أشرس مصارعه أنثى في جميع تامبا

söz ettiğim şey, o anın sıcaklığında bir şey yapabilmek.
أنا أتحدث عن معرفة ماالذي يمكن فعلة في أحلك اللحظات

Aslında Fransa ve İskoçya arasındaki ittifakın geleceğinden söz ediyordum.
في الواقع,كنت أتحدث عن مستقبل الحلف بين فرنسا و أسكتلندا.

O kısım çok şaşırtıcıydı ama babamı çıkarmama yardım etmenden bahsediyordum.
هذا الجزء كان مفاجيء للغايه, لكني أتحدث عن كيفية مساعدتك لأبي

Unut onu. Ben Oscar' dan bahsediyorum.
انس ذلك، أنا أتحدث عن انضمام أوسكار إلينا

Ben buna "Tüm deneylerin anası" diyorum. Dört enzim de renklerle eşleştirildi.
انا أتحدث عن التجربه الأم لجميع التجارب الأنزيمات الاربعه سوف تكون ملونه

L bu konuda konuşmak için sevmiyorum, ama Burada küçük bir medya patronu ait olup, ben de bir öneride bulunabilir miyim?
لا أحب أن أتحدث عن ذلك لكنك تواعدين رجلا ذو شأن كبير فى عالم الاعلام لذا أيمكننى أن أقترح شيئا ؟

Ben şimdi patlamadan önceki konuya, marka fikrine, geri dönmek istiyorum. Cola ve Pepsi hakkında konuşuyordum.
أريد فقط ان أعود إلى ماقبل الإنفجار، إلى فكرة العلامة التجارية، عندما كنت أتحدث عن كوكا كولا وبيبسي، الخ.

James Cameron hakkında konuşmuyorum, bunu yapabilirim ama yapmıyorum.
أنا لا أتحدث عن جيمس كاميرون، مع أني أستطيع، ولكني لن أفعل.

Bu yüzden, bugün sosyal medya gölgesinde genç insanlar hakkında konuşmak istiyorum.
لذا اليوم أريد أن أتحدث عن الشباب من خلال وسائل الاعلام الاجتماعية.

Ponpon Kizlar Koç Yardimcisi Roland Sharp'tan bahsediyorum.
أتحدث عن مساعد مدربة فريق المشجعات ـ رولاند شارب ـ

Asıl veren tarafın başarılı olduğu kültürler oluşturmak için neler gerektiğinden bahsetmek istiyorum.
اُريد أن أتحدث عن ما يتطلبه الأمر لنبني ثقافة يكون فيها المعطاؤن ناجحون.

Belki daha önce bu özelliklerin bazılarını tecrübe etmişsinizdir. Ancak benim şu an bahsettiğim fiziksel özellikler, diğerleri değil.
ربما كنت قد شهدت بعض من هذه الخصائص من قبل، ولكن أنا أتحدث عن الخصائص الفيزيائية، غير تلك الأخرى.

Size mantıksızlık ile ilgili bir örnek vermek istiyorum, size hileden bahsedeceğim.
وأريد أن أعطيكم مثالاً لهذه الأشياء اللاعقلانية، وأريد أن أتحدث عن الغش.

Irk hakkında ve öldürmeyi hakkedip etmediğimiz hakkında konuşuyorum.
أتحدث عن العنصرية وعن ذلك السؤال ما إذا كنا نملك الحق في القتل.