"أتحدث معه" - Traduction Arabe en Turc

• Onunla konuşmak
• Onunla konuşmam
• Onunla konuşmama
• onunla konuşayım
• Onunla konuşmamı
• Onunla konuşabilir
• onunla konuşmadım
• Konuşacak
• konuşmadık
• onunla konuşacağım
• onunla konuşuyordum
• onunla konuşurum
• konuşabileceğim
• konuşurum onunla
• konuşayım onunla

Ama Onunla konuşmak istiyorum. Kısa sürecek, lütfen.
لكنني أريد أن أتحدث معه يا أبي للحظة فقط، من فضلك

Onunla konuşmak isteyen bendim Bak, bebeğim.
. و أنت تريد فقط أن تتكلم معها . أنا الذى أريد أن أتحدث معه

Onunla konuşmam lâzım. Evlenmediğimi ona söylemem lâzım!
لابد أن أتحدث معه وأن أخبره أنني لن أتزوج

Efendim, en azından Onunla konuşmama izin verin.
مع كامل احترامي يا سيّدي، لكن على الأقل دعني أتحدث معه وأصدر تقييمي

Bırakın onunla konuşayım, Doktor M. Yakında sorunu çözeceğim.
دعني أتحدث معه يا دكتور سأحل هذه المشكلة قريباً

Tabii Onunla konuşmamı istemeyeceğin başka bir neden varsa...
إلا إذا كان لديك أسباب أخرى بإلا تريدنى أن أتحدث معه

- Onunla konuşabilir miyim? - Üzgünüm, Fredo.
هل يمكننى أن أتحدث معه - آسف يا فريدو, هذا مرفوض -

Tamam, onu görürseniz, o şansı olduğunda Onunla konuşmak istiyorum söyle.
حسناً ، إذا رأيتيه فقولي له أنني أريد أن أتحدث معه عندما تسنح له الفرصة

Onunla konuşmak zorunda değilim. Çingeneler ne iş?
أنا لست بحاجه لكى أتحدث معه ما أمر هؤلاء الغجر ؟

Bu gece hastaneye gidip Onunla konuşmak istiyordum.
أريد أن أذهب إلى المستشفى الليلة و أتحدث معه

Bilmiyorum. Onunla konuşmam gerek. Çok uzun zaman geçti.
لا أعرف، يجب أن أتحدث معه فقد مضى وقتاً طويلاً

Bana beş dakika ver yeter. Önce Onunla konuşmam gerekiyor.
أمنحيني خمس دقائق فقط أريد أن أتحدث معه أولاً

Şef, ben her şeyi anlattığını düşünmüyorum. Biraz Onunla konuşmama müsaade edin.
أتعلم ايها الرئيس, لا أعتقد انه يقول لنا كل شيء, اسمح لي أن أتحدث معه قليلاً

Onunla konuşmama izin ver.
حصلت على المصدر. اسمحوا لي أن أتحدث معه.

İzin ver, gitmeden önce son bir kez daha onunla konuşayım.
دعني أتحدث معه ثانيةً فحسب قبل أن ننتقل.

İzin ver onunla konuşayım.
اسمحوا لي أن أتحدث معه . من فضلك.

Onunla konuşmamı ister misin?
أتريدننى أن أتحدث معه قليلاً

- Onunla konuşabilir miyim? - Üzgünüm, Fredo. İmkansız.
هل يمكننى أن أتحدث معه - آسف يا فريدو, هذا مرفوض -

Adam benimle asla konuşmadı. Ben de onunla konuşmadım.
هذا الرجل لم يتحدث معي أبداً وأنا لم أتحدث معه مطلقاً

Televizyon, radyo, gazete, Konuşacak kimse yok.
ولم يكن هناك تلفاز أو راديو أوصحيفة، ولا أحد أتحدث معه.

Üniversiteden eski bir arkadaşım ama yıllardır konuşmadık. Neden?
إنه صديق قديم ليّ من الجامعة ولكنني لم أتحدث معه منذ سنوات , لماذا ؟

Ben bildiğini görmek, onunla konuşacağım değilim,
سأذهب و أتحدث معه أرى إذا كان يعرف شيئاً ما

Tren vurmadan önce onunla konuşuyordum. Kanseri daha yeni yenmişti.
لقد كنت أتحدث معه للتو ولقد تغلب على السرطان للتو أيضاً

Ya onunla konuşurum ya da mahkemeye çıkarım.
أتحدث معه أو نذهب إلى المحاكمة

konuşabileceğim ve bir şeyler paylaşabileceğim biri.
وشخصاً أستطيع أن أتحدث معه وأشاركه خبرتي , أتعرفين ؟

Ben konuşurum onunla. - Küçük kızına hayır demez. - Olmaz!
سوف أتحدث معه ، لن يرفض - طلب إبنته الصغيرة

Bir de ben konuşayım. Onunla eski dostuz.
إذاً دعني أتحدث معه نحن اصدقاء قدامى