bize, bütün o korkunç çürüklerin bu yüzden olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أخبرتنا كيف انها اصيبت بكلّ تلك الكدمات الفظيعة بسبب الجمباز |
bize, bir şey başlatmayın sakın dediğin için, bizde ortada durduk öylece. | Open Subtitles | أنت أخبرتنا ألا نُباشِر شيئا ، لذلك قمت بالتموضع في وسط الشارع |
Ve bunun tek yolu, senin düşünceni anlamak. Bunu kendin söyledin. | Open Subtitles | و الطريقة الوحيدة هو العثور على صوتك , أنت أخبرتنا هذا |
İkisinin arasındaki gizli bir konuşmaya kulak misafiri olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتنا بأنكَ سمعتَ بالصدفة محادثة خاصة و سرية بينهما |
Dur bakalım orada! Niles, Daphne o hikayeyi sadece anlattı. | Open Subtitles | توقف هنا تعلم جيداً أنها أخبرتنا بالمجرد |
Jim, Ben Gunn'ı gördüğüne göre, şunu söyleyebilir misin -- Aklı yerinde mi ? | Open Subtitles | مما أخبرتنا به يا جيم هل بين غان رجل عاقل ؟ |
Eğer nasıl becerdiğini söylersen pozisyonlarını alacağız. | Open Subtitles | سنشتري ما لديك فقط إذا أخبرتنا كيفية تلاعبك بنا |
Bu gece bize eşiyle sadece telefon seksi yaptıklarını söyledi. Muhtemelen adam kadının böcek gözlerine bakmak istemiyordur. Hey, bekle bir dakika. | Open Subtitles | الليلة أخبرتنا ان هى و زوجها يمارسون الجنس عبر الهاتف فقط ربما لأنة لا يريد ان ينظر الى عيون الحشرة أنتظرى لحظة |
bize anlattığın şeylerin neredeyse inanılmaz olduğunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أتعرف أن الكلام الذي أخبرتنا به هو كلام يكاد لايصدق؟ |
bize bir çok şey söyleyebilirdiniz ama kürtaj yaptırmamızı söylediniz, değil mi? | Open Subtitles | كان بإمكانك قول عدة أشياء لكنك أخبرتنا بأن نختار الإجهاض, صحيح ؟ |
Maggie, sorun yok. Önceden hikâyeni bize anlatmıştın, tekrar anlatabilirsin. | Open Subtitles | لا بأس، لقد أخبرتنا بقصتك من قبل يمكنك سردها مجدداً |
Yaşadığı belirtileri bize daha önce anlatsaydı şu anda ölmüyor olabilirdi. | Open Subtitles | لو كانت أخبرتنا بأعراضها مبكراً ومنذ حينها، فربّما لم تكن لتحتضر |
bize üçüncü bir şahsın yaptığını söyledin. | Open Subtitles | لقد أخبرتنا أن هناك شخص ثالث هو الذى فعلها |
Bak Javert ... onun Valjean olduğunu söylemiştin ama sana inanmadık. | Open Subtitles | جفرت00 لقد أخبرتنا أنه فالجان ونحن تجاهلنا كلامك |
Jo bize o ekipmanı nasıl çaldığını ve kimliğini çalmak için, testler sırasında DNA'sını nasıl kullandığını anlattı. | Open Subtitles | جو أخبرتنا كيف سرقت الأجهزة وكيف إستعملت جيناتها من الإختبار لسرقة هويتها |
Bu cihazın amacını bize söyleyebilir misin, bayım? | Open Subtitles | هلا أخبرتنا عن الغرض من هذا الجهاز يا سيدي ؟ |
- Eğer bize adını söylersen. | Open Subtitles | إذا أخبرتنا عن إسمك هل يمكنني أن أشاهد رجل الثلج معكم؟ إذا أخبرتنا عن إسمك |
Peki, bize söyler misin nasıl oluyor da hala cüzdanın yanında? | Open Subtitles | هلاّ أخبرتنا كيف تصادف أن محفظتك بحوزتك بعدما أوضحت هذه الصورة؟ |
Çiçekleri çok sevdiğinizi söylemiştiniz. Toplamak oldukça zaman aldı ama olsun | Open Subtitles | أخبرتنا كم تحبين الأزهار ولقد ذهبت بعيداً كي أحضرها لك |
Son beş senede söylediğin yalanların bazıları. | Open Subtitles | هذه بعض الكذبات التي أخبرتنا إياها على مر السنوات الخمس الماضية |
Jeannie bize dün akşam geçirdiğin küçük panik ataktan bahsetti. | Open Subtitles | جينى أخبرتنا كلنا عن نوبة الفزع التي أصابتك البارحة |
Sen bize, bu trajik silahlanma yarışında bambaşka bir öykü anlattın. Belki de tüm ekosistemin ortadan kalkacağı gerçeğini aktardın. | TED | لقد أخبرتنا للتو قصة مختلفة عن سباق التسلح التراجيدي الذي يحدث الآن، وربما اختفت للأبد نظم بيئية بأكملها. |
Evet. Birisi ölürse beni ara demiştin, ben de aradım. | Open Subtitles | أجل، حسناً، أخبرتنا أن نتّصل بك .إذا مات شخص ما |
Koç, eğer sınav olacağımızı söylerseniz bu habersiz sınav olmaz. | Open Subtitles | آيها المدرب ، إنه ليس إختبار مفاجيء لو أخبرتنا عنه |