Bak, eğlenceni mahvetmek istemiyorum ama insanların sana böyle davrandığını görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد ان أدمر مرحك لكني أكره ان أرى الشباب يعاملونك هكذا |
Ve ben bu şeyin balık gibi kokmasını istemiyorum. Bunun için geleceğimi yakıyorum. | Open Subtitles | و أنا لا أريد ان تكون رائحته كالسمك أنا أضحي بمستقبلي من أجله |
Size bu adamların bu cümleyi nasıl anladıklarını söylemek dahi istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد ان أخبركم ما ظنّ هؤلاء الرجال ماذا يعني هذا |
Bu bir intihar mıydı yoksa bir cinayeti mi araştırdığımı bilmem gerek. | Open Subtitles | أريد ان اتاكد إذا كنت احقق في جريمة قتل أو عملية انتحارية |
Onlar için yapabileceklerimi göstermek adına olayı adım adım izah etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان امنحهم وصفا خطوة بخطوة عن ما استطيع فعله لهم بالضبط |
Sabahın bu erken saatlerinde geldiğiniz için hepinize tek tek teşekkür etmek isterim. | Open Subtitles | أريد ان أشكر كل واحد منكم لمجيئة في هذه الساعة المتأخرة من الليل. |
Kendiniz için mükemmel insanı bulma şansınız varken bunu kaçırmanızı istemem. | Open Subtitles | لكنني لا أريد ان أراكم تضيعون فرصتكم بالحصول على الشخص المناسب |
Suçları yüzünden cezasını çekmesini istediğim bu odada oturan bir adam. | Open Subtitles | رجل أريد ان يقدم للمحاكمة على جرائمه, والذي يجلس بهذه الغرفة. |
Bu gerçekten büyük bir olay değil ve ben kesinlikle büyümesini istemiyorum. | Open Subtitles | , انه ليس أمراً هاماً و لا أريد ان أجعله أمراً هاماً |
Bak, Peach'in burada olduğunu bilmesini istemiyorum. Bu bir iş. | Open Subtitles | انظري ، لا أريد ان تعرف بيتش أنّكي كنتي هنا |
Yani, tabii ki öldürmek istemiyorum. Onu parçalara ayırmak istiyorum. | Open Subtitles | اقصد, لا اريد ان اقتله حرفياً أريد ان اقضي عليه |
Ama ben bugün ölüm cezası hakkında konuşmak istemiyorum. | TED | لكن لا أريد ان اتحدث اليوم عن اخلاقية الإعدام، بدون شك اعتقد انه |
Yani, çiftliğim var en azından, ama aslında o gün ne zaman gelir düşünmek bile istemiyorum. | TED | اعني ان لدي مزرعة و كل شيء ولكن حقيقتًا لا أريد ان اتخيل قدوم ذلك اليوم |
Sen bilirsin, ama ben bu işe karışmak istemiyorum. | Open Subtitles | هذا جيد بالنسبة لك لكني لا أريد ان اختلط به |
Onu bir daha görmek istemiyorum, çoktan terk etmeliydim. | Open Subtitles | لا أريد ان اراه مجدداً كان عليّ أن أغادر سابقاً |
Size hatırlatmama gerek yok. Burası aile mekânı. | Open Subtitles | لا أريد ان أذكركم،أن هذا المكان يخص العائله |
Sana onu saat 6:00'da servis etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان اقدمه لك الان مباشرة في الساعة 6 |
Bu yüzden bilinçli dinlemenizi geliştirmek için, yanınızda götürebileceğiniz beş basit egzersizi veya aracı sizinle paylaşmak isterim. Ne dersiniz? | TED | لذا أريد ان اتشارك معكم بخمسة تمارين أو أدوات يمكنكم ان تستخدموها من اجل تحسين الانصات الواعي هل تريدون هذا ؟ |
Yolsuzluğu savunuyor gibi görünmek istemem. | TED | والآن لا أريد ان أكون مدافعاً عن الفساد. |
Benim tek istediğim, birkaç tanesini taşımak böylece suda yaşamak zorunda kalmazlar. | Open Subtitles | فقط أريد ان تبعدوا بعض من هذه الجثث حتى لا تلوث الماء. |
Eğer işler ters giderse, kaçıp gitmeyeceğini bilmem lazım. | Open Subtitles | شارلين : فقط أريد ان اعرف عندما تسوء الأمور لن تهرب بل ستقف و تساعدني |
Bütün hafta boyunca, hatta diğer hafta bile ağlamak istedim... | Open Subtitles | أريد ان أبكي لمدة أسبوع كامل .. والاسبوع الذي بعده |
Ben de seni görmek istiyordum. Konuşmamız gereken bir şey var. | Open Subtitles | أريد ان أراكِ أنتِ أيضاً هناك شيء علينا ان نتحدث بشأنه |
O gece giydiği kıyafetleri görmem gerekiyor. | Open Subtitles | أريد ان أري الملابس التي كان يرتديها تلك الليلة ؟ |
Evlenme teklifi almamış biri olarak hayatımı devam ettirmek istemedim. | Open Subtitles | لا أريد ان أمضي حياتي من دون شخص لا يهتم أبدا |
Dinle, Bıyık. Buradan çıkmalıyım. Onunla olmak istiyorum. | Open Subtitles | اسمع يا ذو الشارب,أنا يجب أن أخرج من هنا أريد ان أكون معها. |
Kökümüzün denizden geldiğini kim söylemiş, bilmek isterdim. | Open Subtitles | أريد ان أعرف من قال أن الإنسان القديم كان يعيش في البحار |
Bu korkunç olay hiç olmamış gibi yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان اتظاهر بأن هذا الشىء البشع لم يحدث |