"أصدقاء" - Traduction Arabe en Turc

    • arkadaşız
        
    • arkadaşı
        
    • dost
        
    • dostuz
        
    • arkadaşların
        
    • arkadaştık
        
    • dostlar
        
    • dostları
        
    • arkadaşlarından
        
    • dostlarım
        
    • dostu
        
    • arkadaşlarını
        
    • dostum
        
    • arkadaşsınız
        
    • arkadaşlarıyla
        
    Çok uzun zamandır arkadaşız ve sana söylemem gereken bir şey var. Open Subtitles ونحن أصدقاء منذ وقت طويل وهذا يشعرني أنني يجب أن أخبركِ شيئاً
    Sen biz arkadaşız eskiden çünkü ben sadece bu şans veriyorum, biliyorum. Open Subtitles تعلم ، أنا أعطيك هذه الفرصة فقط لأننا إعتدنا أن نكون أصدقاء
    Sorun şu ki, sigara içemediğinizde eğer tek başına pencereden dışarıyı seyrediyorsanız asosyal, arkadaşı olmayan bir ahmak oluyorsunuz. TED المشكلة هي عندما لا تستطيع التدخين. إن وقفت وحدقت خارج النافذة بمفردك فإنك أبله غير اجتماعي لا أصدقاء له.
    Çok iyi arkadaştık. Ondan daha iyi bir dost bulmak zordur. Open Subtitles لقد كنا أصدقاء جيدين انه من الصعب أن تجد صديق جيد
    Çok uzun zamandır dostuz ve senin inatçı bir adam olduğunu biliyorum. Open Subtitles لقد كنا أصدقاء لمدة طويلة و أعلم بأنك تستطيع أن تكون عنيداً
    Başarana kadar, sen ve senin arkadaşların benim en iyi şansım. Open Subtitles قبل أن ينجح فربما انت و أصدقاء قد تكونوا أفضل فرصي
    Hey, üzgünüm, ben sadece dürüstçe davranıyorum çünkü biz arkadaşız. Open Subtitles أنا آسف ،لكوني صادق معك لأنك كما تعلمين بأننا أصدقاء
    Seni ispiyonlamam. Biz arkadaşız. İyi olduğundan emin olmak istiyorum. Open Subtitles لن أشي بكِ، فنحن أصدقاء أريد التأكّد فقط من سلامتكِ
    Biliyorsun, biz yakın arkadaşız ve öyle olmaya devam edeceğiz. Open Subtitles أنت تعلم نحن أصدقاء قريبون ونحن احتجنا ان نكون قريبون
    Yani sadece arkadaşız, arkadaş olarak gidiyoruz ama balo cumartesi günü. Open Subtitles أعني, نحن فقط أصدقاء, سنذهب بصفتنا أصدقاء, لكن الحفل الراقص السبت
    Aramızdaki köprüyü yaktığımı biliyorum eski arkadaşız falan filan, yaşasın. Open Subtitles أعلم أنني كنت السبب في قطع علاقتنا كنا أصدقاء قدامى
    Kerim Bey çok önemli biriydi. Bir çok etkili arkadaşı vardı. Open Subtitles كريم بيه كان رجلاً مهماً وكان له أصدقاء ذوى نفوذ كبير
    Çok az arkadaşı vardı. Genellikle kendi dünyasında olan bir çocuktu. Open Subtitles لديه أصدقاء قليلين أغلب أوقاته يقضيها وحيداً في عالمه الخاص به
    Wall Street'te dost diye bir sey yoktur demistin ya. Open Subtitles و لكنك قلت أنه لا يوجد أصدقاء في وول ستريت
    Sana Carla'nın çok iyi bir dost çıktığını söylemek istiyordum. Open Subtitles لقد كنت أريد أن أخبرك بأن كارلا وانا اصبحنا أصدقاء
    Ah, Albay Julyan'ı tanırım. Biz eski dostuz, değil mi? Open Subtitles "أعرف العقيد "جوليان أننا أصدقاء قدامى , أليس كذلك ؟
    -İşte arkadaşların arkadaşlara araba kullanmayı neden öğretemediğine çok güzel bir örnek. Open Subtitles انظر، هذا هو السبب في أن أصدقاء لا يعلم أصدقاء لدفع عصا.
    Şu an tam bir sapık olsanda, bir aralar arkadaştık... Open Subtitles حسنا, قد تكون الآن مختلا, لكننا يوما كنا أصدقاء وشركاء.
    Birlokantadaki garsonlar gibi dostlar hayatınıza girer ve sonra çıkarlar. Open Subtitles أصدقاء يدخلون ويخرجون من حياتك مثل مساعدي النادل في المطعم
    Bu adamların içeride dostları var. Dışarı çıkacak kadar uzun yaşayamam. Open Subtitles هؤلاء الرجال لديهم أصدقاء ، كما تعرف و لن أفلت منهم
    Josh'un hacker arkadaşlarından biri. Okuldan birileri olmalı. Onu nasıl bulabileceğimizi kim bilir? Open Subtitles هو كان واحد من أصدقاء جوش الهاكر ربما أحد من المدرسة يعرف مكانه
    Sanırım büyü yapabiliyor. - Benim de öyle dostlarım var. Open Subtitles يبدو أنّها ذات هبة سحرية لديّ أصدقاء لهم نقس الهبة
    Anlaşmazlıklar çözüldü, baş düşmanlar can dostu oldu ve Stephanie Brook'un kollarında öldü, işte bizim çıkaracağımız ders bu. TED قاموا بإصلاحات ألد الأعداء أصبحوا أصدقاء الروح وستيفاتي ماتت بين أيدي بروك وهذه استنتاجاتنا
    Çıktığım kızların, onlardan daha az güzel olan arkadaşlarını sana ayarladığım günleri düşünsene. Open Subtitles فكّرْ بشأن كُلّ الأوقات التي وَضعتُك فوق بتواريخِي أقل أصدقاء جميلون. ذلك حقيقيُ.
    Bunu benim için birkaç eski dostum yaptı ...ve sonra onları öldürdüm. Open Subtitles فإنّي لم أعلم مكانها تحديدًا، إذ كلّفت أصدقاء قدامى بذلك ثم قتلتهم.
    Yani sen ve Summer bir süredir arkadaşsınız değil mi? Open Subtitles يعني أنت والصيف أصدقاء لبعض الوقت الآن ، أليس كذلك؟
    Büyük ihtimalle şu an babasının polis arkadaşlarıyla buraya geliyordur. Open Subtitles وربما تكون في طريقها إلى هنا مع أصدقاء والدها الشرطي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus