"أعطيتني" - Traduction Arabe en Turc

    • verdin
        
    • verdiğin
        
    • verirsen
        
    • vermiştin
        
    • verir
        
    • verdiniz
        
    • verebilir
        
    • ver
        
    • vermişsin
        
    • verirseniz
        
    • uzatır
        
    • vermiş
        
    • verdiğini
        
    • verdiğiniz
        
    • veriyorsun
        
    50 dolar verdin, kay kay senin çünkü parası var! Open Subtitles أعطيتني 50 ظبي، أنت ستحصل على اللوحة لأن عنده المال
    Sen bana ceza verdin ve bir daha asla orama dokunmamamı söyledin. Open Subtitles ثم أعطيتني مهلة أسبوعين. و أخبرتني بأن لا ألمس أجراسكِ مرة أخرى.
    Ve senin verdiğin şu akü asidi, kahve değil o. Open Subtitles و حمض البطارية تلك التي أعطيتني إياه, تلك ليست قهوة
    Bana elindeki kitabı verirsen senin yerine imzalatırım, ister misin? Open Subtitles لو أنك أعطيتني نسختك ، سأطلب منه توقيعا عليها ..
    Şehre ilk geldiğimde de bana bir tane bundan vermiştin. Open Subtitles حين جئت هذه المدينة لأوّل مرّة أعطيتني ورقة من هؤلاء.
    Bana en azından o fotoğrafı verir misin? Hayatın üstüne değil. Open Subtitles هلاّ أعطيتني تلك الصورة على الأقل؟ قطعاً لا هذا كفيل بإخراسك
    Madem o kadar önemliysem, niye o kadar berbat bir iş verdin peki? Open Subtitles حسنا ، إذا كنت في غاية الأهمية لم أعطيتني عملا رهيبا كهذا ؟
    Bana ilaç ve bir bardak su verdin, bir de doktor olduğunu söyledin. Open Subtitles حسناً، لقد أعطيتني حبة علاج و كوب ماء، وقد قلت لي بأنك دكتور.
    Hayatımı mahvettin, fakat sen bana inanılmaz bir gelecek verdin. TED لقد دمرت حياتي، لكنك أعطيتني مستقبل مذهل.
    Seni kaçırmaya çalışmıştım ama ertesi gün sen bana içeyim diye su verdin ve az da olsa merhamet ettin. Open Subtitles سألتيني لماذا أنا أنقذتك أوه، حاولت حملك من واليوم التالي أعطيتني
    Bu arada, bu doları bana neden verdin? Open Subtitles الآن أنت يمْكن أنْ تخبرني لماذا أعطيتني هذا الدولار
    Ama beni asıl eğlendiren kimliğini bulmam için verdiğin yabancı nesneydi. Open Subtitles لكن السبب الحقيقي بذلك الجسم الغريب الذي أعطيتني إياه كي أفحصه
    O verdiğin şeyi içtim ve bir küvetin içinde uyandım. Open Subtitles لقد شربت ذلك الشيء الذي أعطيتني وأستيقظت في حوض الإستحمام.
    Ama o elbiselerden bana da bir tane verirsen çalılığa falan saklanır gözetleriz. Open Subtitles لكن ان أعطيتني إحدى هذه الملابس فيمكننا الأختباء وسط الشجيرات و التجسس عليهم
    Bu mektubu evine teslim etmem için sen vermiştin bu ayın 3. gününde. Open Subtitles أعطيتني هذه الرسالة لتسلم لمنزلك هنا في اليوم الثالث من الشهر القمري
    Rahibe Alma, bir La verir misin? Open Subtitles أيتها الأخت ألما, هلاّ أعطيتني ـ اي ـ رجاءً؟
    Bana hayatımın fırsatını verdiniz ve bunu berbat etmeye niyetim yok. Open Subtitles أعطيتني فرصة العمر، وأنا لا أنوى تبذيره.
    Söyle, dinle, ah, Tom, bana bi havlu verebilir misin? Open Subtitles اسمع يا توم هلا أعطيتني منشفة لقد استفرغت على الأرض
    Madem fazladan paramız var bana 20 dolar ver de saçlarımı yaptırayım. Open Subtitles بما أننا ادّخرنا بعض المال الإضافي هلاَ أعطيتني 20 دولار حتى أذهب لمحلّ تصفيف الشعر ؟
    Bana "D" vermişsin. Ben "D" almam. Open Subtitles لقد أعطيتني تقدير مقبول أنا لا أحصل على مقبول
    - Hayır. Ama kopyasını verirseniz deşifre etmenize yardım edebilirim. Open Subtitles لكن إذا أعطيتني نسخة منها، أستطيع مساعدتك في فك شفرتها.
    İhtiyacım olandan fazlasını almıyorum. Çıkmadan önce cüzdanımı uzatır mısın? Open Subtitles أنا لا آخذ إلا قدر استطاعتي قبل أن تذهبي, هلّا أعطيتني حقيبتي؟
    Ve anneme minnettar olduğun son şey, bana gözlerini ve bakışını vermiş. Open Subtitles والشيء الأخير الذي أمتن لك فيه يا أمي أنك أعطيتني بصرك الثاقب
    Penguen ölmeden önce bana neden bu doları verdiğini söyle. Open Subtitles إستمعْ الآن أنت قدْ تريد أخباري لماذا أعطيتني هذا الدولار
    verdiğiniz adresten bir şey çıkmadı. Open Subtitles لا يوجد أي شقة في العنوان الذي أعطيتني اياه
    Onu kontrol edemezsin, bu yüzden onu bana veriyorsun ki onu doğru tutayım. Open Subtitles أنتٍ لا تستطيعين التعامل معه لذا أعطيتني إياه لإبقيه مستقيماً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus