Verd Agra üzerindeki yatırımlarını takip etmiştim. | Open Subtitles | تتبّعته من خلال إستثماره في شركة "فيرد أغرا" |
Ama Dimple'in düğününün Agra'da olmasını istiyorum. | Open Subtitles | لكني أريدُ أن يتمّ زفاف .(ديمبل) في (أغرا) |
Ajju, senin ona, Dimple'nin düğününün Agra'da olacağını söylediğini söyledi. | Open Subtitles | ..قال أنه يريد أن يكون (زواج (ديمبل) في (أغرا |
Luv, Agra'ya gitmek istiyor musun, yoksa istemiyor musun? | Open Subtitles | لوف )، هل تريد أن تذهب إلى (أغرا) أم لا؟ ) |
Luv, gitmeliyiz çünkü Agra'nın kötü bir trafiği vardır. | Open Subtitles | لوف) , يجب أن نذهب) (هناك إختناقات مرورية سيئة في (أغرا |
Verd Agra Şirketi' nin büyük başlarından biri. Geçen ay aradı bizi. O' nu reddettim. | Open Subtitles | مندوب من شركة (فيرد أغرا) إتّصل بنا الشهر الماضي، ورفضتُ طلبه |
Yani, sonuç olarak, Verd Agra'nın ana kazanç kapısını tehdit ediyorsun. | Open Subtitles | لذا، من الواضح، أنّكِ تهدّيدين الخط الإحتياطي لـ(فيرد أغرا) |
Bu, Verd Agra tohumlarıyla yetiştirildi. Bu genetik olarak geliştirilmiş ekinin her türlü hakkı bizim elimizde. | Open Subtitles | هذه زرعت من بذور (فيرد أغرا) لهذه المحاصيل المُعدّلة وراثياً |
Burada kalıp bunu tartışarak onların bizi yakalamasını bekleyemeyiz, bunu Verd Agra' ya dönünce tartışabiliriz, yani ürün güvende olunca. | Open Subtitles | يمكننا أن نقف هنا ونناقش ذلك، وليس علينا سوى إنتظارهم، أو يمكننا أن نناقش هذا في (فيرد أغرا) عندما يكون المنتج مؤمناً |
Verd Agra genel merkezine dönüyorlar. Gidelim. | Open Subtitles | إنّهم يعودون إلى مقر (فيرد أغرا) دعونا نذهب |
Verd Agra' ya hoş geldiniz. Evet, benim adım Mike Biltz. | Open Subtitles | مرحباً بكم في (فيرد أغرا) نعم، اسمي (مايك بيلتز) |
Bizler sizin Verd Agra' daki eğitim koordinatörleriniziz. | Open Subtitles | نحن منسّيقكم التعليميين هنا هنا في (فيرد أغرا) |
Verd Agra' nın güvenliğine erişimim var, yani O' nu kafeterya ATM' sinden para çekerken görebiliriz. | Open Subtitles | لديّ لقطات (فيرد أغرا) الأمنيّة وهو ما يعني أنّ بإمكاننا أن نراه في صرّاف الكافتيريا الآلي |
Wakefield, Verd Agra, Dubertech gibi şirketlerin karşısına yatırımlarda bulundun. | Open Subtitles | قمت بإستثمارات ضدّ (ويكفيلد)، (فيرد أغرا)، (دوبرتيك) |
Eteğin, eteğin, senin pileli eteğin. Senin Agra'daki pileli eteğin. Eteğin, eteğin, senin pileli eteğin. | Open Subtitles | تنورتك خبر من أغرا |
Eteğin, eteğin, senin pileli eteğin. Senin Agra'daki pileli eteğin. Eteğin, eteğin, senin pileli eteğin. | Open Subtitles | تنورتك خبر من أغرا |
Gün Agra yolu treni. | Open Subtitles | اليوم الرابع والعشرون قطار إلى (أغرا) |
Agra'da giyecek daha kısa bir mini etek bulamadın mı? | Open Subtitles | لم تجدي تنورة أقصر لتردتيها في (أغرا)؟ |
Ve Verd Agra direk olarak bu zavallı kızın... | Open Subtitles | و(فيرد أغرا) تسعى خلف تلك الفتاة المسكينة على... على مرأى من الجميع |
Verd Agra' yı bukadar özel yapan bir diğer şey de güvenliktir. | Open Subtitles | أحد الأمور التي تجعل شركة (فيرد أغرا) مميّزة جداً... هو أمنها |