Eğer prestijli bir hukuk derecesine sahip olursam daha büyük ölçekte daha fazla şey değiştirebileceğime kendimi ikna ettim. | TED | لذا أقنعتُ نفسي أن بإمكاني إحداث المزيد من التغيير وعلى نطاق واسع إذا ما تحصلتُ على درجة مرموقة في القانون. |
Güvenli hissetmek için neye ihtiyacınız varsa yapın, ama diğerlerini çoktan tek seçeneklerinin bu olduğuna ikna ettim. | Open Subtitles | افعل كل ما عليك القيام به للشعور بالأمن لَكنِّي أقنعتُ الآخرين بأنّ هذا خيارهم الوحيد |
Kadının beyninin bir parçasını kesmeleri için ekibimi ikna ettim. Sana ilginç gelmiyor mu? | Open Subtitles | أقنعتُ الفريق بقطع جزء من دماغ تلك المرأة، ألا يثير هذا اهتمامكَ؟ |
Her şeyin, bensiz daha iyi olacağı düşüncesine kendimi inandırdım. | Open Subtitles | أقنعتُ نفسي بأنّ أمورهم ستكون بخير، لا، أفضل بدوني. |
Ama motosiklete kafayı öyle takmıştım ki kendimi bir şeyi başka bir şeyle. değiştirdiğime ikna etmiştim. | Open Subtitles | ولكنني كنتُ محاصرة بالرغبة في الدراجة النارية لدرجة أنني أقنعتُ نفسي أن أتجار شيء بشيء آخر |
Bir keresinde kadının birini Kevin Costner olduğuma inandırmıştım. | Open Subtitles | (مرة أقنعتُ امرأة أنني (كيفن كوستنر * ممثل ومخرج أمريكي * |
Kahve ölçüleriyle ilgili sürekli kafam karışmıştır, ...ben de gidip kahveciyi isimlerini değiştirmesiyle ilgili ikna ettim. | Open Subtitles | أوَتعلم؟ لطالما خلطتُ بين قياسات أكواب القهوة. لذا أقنعتُ الساقي بتغيير الأسماء. |
Gerçek zamanlı suç merkezindekileri bana bir kopyasını vermeleri için ikna ettim. | Open Subtitles | أقنعتُ التقنيين، في مركز الجرائم بنسخ هذا لأجلي |
Ben de eski dostumu beni de yanında götürmesi için ikna ettim. | Open Subtitles | لقد أقنعتُ صاحبي القديم هذا بأن يأخذني معه |
Yerlileri tapınaklarından birini göstermeye ikna ettim. | Open Subtitles | لقد أقنعتُ أهـل البلد بأن يروني واحداً من معابدهم |
Aksi takdirde Silahlı Hizmetler Komitesi'ni sizin biriminize bu kadar olağanüstü bir fon vermeye neden ikna ettim bilmiyorum. | Open Subtitles | خلاف ذلك، أنا لا أعرف لماذا أقنعتُ لجنة القوات المسلحة لتمنح وحدتك كل ذلك التمويل الإستثنائي. |
Pamela Duncan'ı ikna ettim. | Open Subtitles | بالمناسبة، أقنعتُ باميلا دانكن |
Lopez'i seni aktarmaması için ikna ettim. | Open Subtitles | الآن، أقنعتُ لوبيز أَنْ لا يَستشهدَ بك. |
Savunma Bakanlığı'nı onlara güvenmeye ben ikna ettim. | Open Subtitles | كما أنَّني أقنعتُ "دائرةَ المُكافحةِ" بالوثوقِ بهم |
Booth'un söylediği buydu. Hayır, Russ teslim oldu ama Hayley'i görmesi için Booth'u ikna ettim. | Open Subtitles | كلا ، (روس) سلّم نفسه ، ولكني أقنعتُ (بوث) للسماح له بالذهاب لرؤية (هايلي) في المستشفى |
Russ teslim oldu ama Hayley'i görmesi için Booth'u ikna ettim. | Open Subtitles | -روس) سلّم نفسه) ولكن أقنعتُ (بوث) للسماح له بالذهاب لرؤية (هايلي) في المستشفى |
Kendimi en iyisi olduğuna inandırdım ama dokunduğun her şeye kan bulaşıyor. | Open Subtitles | لقد أقنعتُ نفسي بأن ذلك في سبيل الخير، و لكن كل ما تلمسه يتحول لدماء. |
Sanırım bu yüzden kendimi sana hala aşık olduğuma inandırdım. | Open Subtitles | لِهذا أقنعتُ نفسي أنا ما زِلتُ عاشق لك. |
Evet, üst kattaki adamı da inandırdım. | Open Subtitles | أقنعتُ طابق الرجلَ العلوي، أيضاً. |
Kardeşlerimizden oluşan bir orduyu seni takip etmesi ve o nankör, zalim olan Tanrı'yı kutsal tahtından indirmesi için ikna etmiştim. | Open Subtitles | لقد أقنعتُ فيلقٌ كامل من إخوتنا أن يتبوعك ليطيحوا بالرب، ذاك .. الطاغية ناكر الجَميل من فوق عرشه السماوي |
Kendimi, onun bir zen ustası falan olduğuna ikna etmiştim. | Open Subtitles | أقنعتُ نفسي بأنه السيد المثالي |
Kendimi buna inandırmıştım. | Open Subtitles | كنتُ قد أقنعتُ نفسى. |