Tamam, senden daha çok fazla etkilendim - senin yetişme tarzın bu. | Open Subtitles | إنهم أناس لطفاء حسنا أنا أكثر منك أعجاباً بهم تأقلمى على هذا |
Çünkü bu dünyada senden daha çok sevdiğim kimse yok. | Open Subtitles | لأن لا يوجد أحداً أحبه أكثر منك في العالم بأسره |
Görünüşe bakılırsa benim başkanla aram senden daha iyi, orospu evladı. | Open Subtitles | يبدو إنني لدي نفوذ أكثر منك لدى الرئيس , أيها الداعر |
Dün gece, bir şey hissettim. senden çok onunla ilgili. | Open Subtitles | ،بالأمس، كان لدي شعور ما لقد كان بشأنها أكثر منك |
Hayatımda daha önce, senin kadar ne istediğini bilen biriyle karşılaşmamıştım. | Open Subtitles | أنا لم ألتق أحدا في حياتي يعلم ماذا يريد أكثر منك |
Şey. İlk olarak, buradan senden fazla kaçmayı başarmış tek adama gittim. | Open Subtitles | حسناً، في البداية، توجهت للشخص الذي استطاع الفرار من هنا أكثر منك |
Bir deniz memelisi senin bildiğinden daha fazla sonardan anlar. | Open Subtitles | كائن بحري يعرف الكثير عن السونار أكثر منك, أجهض العملية |
Hayır, onu senden daha çok seviyorum. Yani artık onun için çalışıyorum. | Open Subtitles | لا ، أحببتها أكثر منك ، لذا من الآن فأنا أعمل لديها |
Sanırım annem Loretta'yla senden daha çok ilgilendiği için birazcık kıskandın. | Open Subtitles | أظنك شعرت ببعض من الغيرة لأن ماما تشرق عليها أكثر منك |
Virüsü türeten sensin, değişkenlerini kimse senden daha iyi bilmiyor. | Open Subtitles | لقد أنتجت الفيروس لا أحد يميز الفروقات بينها أكثر منك |
Açıkçası elektronik bir alete senden daha çok güvenme eğilimindeyim. | Open Subtitles | وبصراحة، أنا أميل إلى الثفة فى الجهاز الالكترونى أكثر منك |
Bu babamın beni senden daha çok sevdiği anlamına gelmez. Ne? | Open Subtitles | ولكنه فقط مال, هذا لا يعني أن والدي أحبني أكثر منك |
FBI senden daha çok şey bildiği için olabilir mi acaba? | Open Subtitles | هذا على الأرجح سيكون لأن المباحث الفيدرالية لديها معلومات أكثر منك |
Bahse varım, ben senden daha uzun süre üzerinde kalacağım. | Open Subtitles | حسنٌ يا شريكي، أراهن أنّي قادر على الامتطاء أكثر منك. |
- senden daha fazla kaybedecegim sey var. - Hayir, yok. | Open Subtitles | ـ لدى الكثير لأخسره أكثر منك ـ لا , لستٍ كذلك |
Şu an o açık arttırmada olmayı senden daha fazla istemiyorum. | Open Subtitles | بالوقتِ الراهن , لا أريدُ بأن أكون بمركزِ البيع أكثر منك. |
senden çok kaybedecek şeyim var. - Peki gergin görünüyor muyum? | Open Subtitles | .فأنا لديَّ أكثر منك قد أخسره وهل أنا منزعج من هذا؟ |
Koruma köpeğinin senin kadar işe yaramaz olduğunu bilmiyordum, Turtle. | Open Subtitles | وأنا لم أدرك أن كلب حراستك عديم النفع أكثر منك |
İlk olarak, buradan senden fazla kaçmayı başarmış tek adama gittim. | Open Subtitles | في البداية.. توجهت للشخص الذي استطاع الفرار من هنا أكثر منك |
İnsanların sizden daha önemli dertleri olacak. | Open Subtitles | سيكون الناس عندهم أشياء أكثر منك أهمية للتفكير بها |
O internet sitelerindeki çok şüpheli sörfleri gerçekten senden iyi bilen kimi tanıyorsun? | Open Subtitles | من تعرفه يتصفح المواقع المشبوهه أكثر منك حقًا؟ |