"أمامك" - Traduction Arabe en Turc

    • önünde
        
    • önce
        
    • karşında
        
    • önünüzde
        
    • önüne
        
    • önündeki
        
    • Önünüzdeki
        
    • kaldı
        
    • karşı
        
    • karşınızda
        
    • yanında
        
    • karşına
        
    • iki
        
    • önünüze
        
    • karşındayım
        
    - Şu balkabağı her zaman senin önünde mi oturuyor? Open Subtitles هل هذا الرجل بالسكواتش الكبير يجلس دائما أمامك انه جديد
    O tam önünde duruyor. Ona kendin sormaya ne dersin? Open Subtitles أنا واقفة أمامك , ما رأيك لو تقول لى أنت؟
    Bu odadan canlı çıkmanın tek yolu önünde duran cam tabutun içine girmen. Open Subtitles الطريقة الوحيدة للنجاة من هذة الغرفة هيا بأن تدخل في الصندوق الزجاجي أمامك
    Bir ay daha kira vermemek için bir an önce taşınmalısın. Open Subtitles تَعْرفُ، ربما أنت يَجِبُ أَنْ تَتحرّكَ أمامك مُلزَم لإيجارِ الشهرِ الآخرِ.
    Çocuğa bakması için birini arıyorsun ve kadın geçmiş karşında duruyor. Open Subtitles أنت تبحث عن شخص ما ليعتني بالصبي. وهيّ تقف أمامك تماماً.
    önünüzde gerçek bir bilgisayar 3 boyutlu ikonlar parıldayan yıldızlar gibi havada duracaklar. Open Subtitles أمامك سطح المكتب فعلياً. بينما الأيقونات ثلاثية الأبعاد تسبح في الفضاء كالنجوم اللامعة.
    Biraz düşündükten sonra tüccar yakutları saklar ve kutular önüne getirilir. TED وبعد بضع دقائق من التشاور، يُخبّئ التاجر الجواهر، وتُوضع الصناديق أمامك.
    Artık önemli olan tek şey, önündeki savaşta mücadele etmek. Open Subtitles الشئ الوحيد الذي يهم الآن هو خوض الحرب التي أمامك
    Lanet kafanı öne eğsen önünde harika bir geleceğin var. Open Subtitles لديك مستقبلٌ مشرقٌ أمامك إذا فقط استطعت خفض رأسك اللعين
    önünde ne macera varsa bil ki kalbim her zaman seninle olacak. Open Subtitles , مهما كانت المغامرات التي أمامك أعرف بأن قلبي دائما سيكون معك
    Daha önünde birkaç basamak var. Bunları özür dileyerek çıkamazsın. Open Subtitles لا زال أمامك بضع درجات متبقية لتصعدها لن تعتليها وتتآسف
    Ve aradığın kadının, gözünün önünde olmasına rağmen ona ulaşamıyorsun. Open Subtitles و الفتاة المثالية أمامك مباشرة ورغم ذلك، هي بعيدة المنال
    önünde ulusal bir gelecek var ve ben sana yardım edebilirim. Open Subtitles لديك مستقبل مشرق أمامك و أستطيع أن أصل بك إلى هناك
    Sırf senin önünde dans edemeyeyim alkış çalamayayım veya meyve kesemeyeyim diye. Open Subtitles لذا ليس بإستطاعتي أن أرقص أو أصفّق أو أقطّع الفاكهة لأضعها أمامك.
    - Evet. Fakat birilerini öldürmeden önce biraz yardım almanı isterim. Open Subtitles لكنّي أريدك أن تحصل على بعضه ساعد أمامك يقتل شخص ما.
    Bu yüzden benimkinden önce onun sorduğu soruları cevaplamanı istiyorum. Open Subtitles لذا أَقترحُ بأنّك تُجيبُ أسئلتَها أمامك يَجِبُ أَنْ يُجيبَ لغمَ.
    Yani diyorsun ki arabanın içinde oturan adamı bir saniye içinde karşında buldun. Open Subtitles إذن تقولين رجلاً كان في السيارة حينها أصبح أمامك في أقل من ثانية؟
    "Dağlar, tepeler önünüzde sevinçle çığıracak kırdaki bütün ağaçlar alkış tutacak." Open Subtitles الجبال والهضاب سيتحولوا لأغنية أمامك وكل الأشجار في الحقول ستصفق بيديها
    Bir dahaki sefere, gözünün önüne konulan kanıtı okumak isteyebilirsin. Open Subtitles والمرة القادمة , قد ترغب في قراءة الأدلة الموضوعة أمامك
    önündeki şartlarla karşılaşır ve devam edersiniz. TED تواجه الظروف الماثلة أمامك وتمضي قدماً.
    Sorunuzu sözlü olarak ya da Önünüzdeki konsoldan elle girebilirsiniz. Open Subtitles يمكنك إدخال الاستعلام شفهيا أو إدخاله يدوياً على اللوحة أمامك
    Yüzünün neye benzeyeceğine karar vermen için 5 dakikan kaldı. Open Subtitles الآن أمامك 5 دقائق لتقرر كيف تودّ وجهك أن يبدو.
    Eldivenler çıktı, artık sert oynuyorum. Dördüncü devrenin sonu ve tam saha presle karşı karşıyasın. Open Subtitles القفازات مخلوعة و ألعب بخشونه إنها 4,50 أمامك لجنة صحفية كاملة
    karşınızda gördüğünüz... iki ayaklı etoburun gelişmesi tam 60 milyon yıl sürdü. Open Subtitles أخذ حوالي 60 مليون سنة لتطوير آكل لحم ذو القدمين ترى أمامك
    Giderken yanında birkaç tane de masum insan mı götürmek istiyorsun? Open Subtitles الذي، تريد أخذ بضعة بريء ناس معك أمامك تذهب؟
    Tam da yapılacak iş yok diye düşünürken, karşına yeni bir angarya çıkıyor. Open Subtitles فقط حين تظن أنّه ليس هناك أي طلب تجد طلب ما أمامك مباشرة
    Şimdiye kadar yapmadıysanız, lütfen el çantanızı önünüze veya koltuk altına düzgünce yerleştirin. Open Subtitles إذا لم تقم بذلك من قبل المرجو وضع أمتعتك تحت المقعد الذي أمامك
    - Senin karşındayım, o halde seninle telefonlaşmıyorum. Open Subtitles وبما أن انا واقفة هنا أمامك لا يمكننى أن أكون على الهاتف أيضاً , صحيح؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus