"أنا لا أعتقد" - Traduction Arabe en Turc

    • düşünmüyorum
        
    • Bence
        
    • sanmam
        
    • inanmıyorum
        
    • hiç sanmıyorum
        
    • olduğunu sanmıyorum
        
    • zannetmiyorum
        
    • Sanırım
        
    • düşünüyorum
        
    • emin değilim
        
    • inanamıyorum
        
    Yani, herkes yemek hakkında her şeyi her zaman bilecek diye düşünmüyorum. Open Subtitles أعني, أنا لا أعتقد أن أي شخص سيعلم كل شيء عن الطعام
    Başkanlık Ofisi protokollerinin ve kendi mantığımın aksine onun deli olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles بروتوكولات مكتب الرئاسة وشعوري العام أنا لا أعتقد أن هذا الرجل مجنون
    Saygısızlık etmek istemem ama Bence baban annen konusunda pek tarafsız düşünemiyor. Open Subtitles أنا لا أعتقد أبوك يمكن أن يعتقد بشكل واضح حيث أمّك قلقة.
    - Oh, işe yaramayacağını söylemiştim size. - Bence yeterince hızlı değil. Open Subtitles أوه، أنها لن تطير أنا لا أعتقد إنه سريع بما فيه الكفاية
    Bayan Deeds mi? Zavallı çocuğun bir kızla çıktığını bile sanmam! Open Subtitles السيدة ديدز أنا لا أعتقد أن المسكين قد حظى حتى بمواعدة
    Her neyse, Tobin kısmına inanmıyorum. Open Subtitles على أية حال، أنا لا أعتقد ذلك الجزء حول توبن.
    Büyük babanızın, bu davranışınızdan gurur duyacağını da hiç sanmıyorum. Open Subtitles أنا لا أعتقد جَدّكَ سَيَكُونُ خصوصاً فخور بما أنت تَعْملُ.
    Dünyada bize yardım edecek başka bir insan olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أنا لا أعتقد هناك إنسان آخر في العالمِ يستطيع مساعدتنا.
    Hindistan'ın bundan ibaret olduğunu düşünmüyorum ya da bundan ibaret olması gerektiğini. TED و أنا لا أعتقد أن هذا هو كل ما هي عليه الهند، أو المفروض أن تكونه.
    Neye ihtiyacın olduğuna karar verecek durumda olduğunu düşünmüyorum. Veya kimden isteyeceğine. Open Subtitles أنا لا أعتقد أنك قادرة على معرفة ما الذي تحتاجينه
    Onu demek istemedim.Birbiriniz için uygun olduğunuzu düşünmüyorum. Open Subtitles أنا لَمْ أَقصد هذا.أنا لا أعتقد أنكما ستصلحان لبعضكما البعض
    Daha fazla numaran kaldığını düşünmüyorum. Open Subtitles أنا لا أعتقد عِنْدَكَ العديد مِنْ الخُدَعِ
    Bence siz onu hiç hak etmiyordunuz. Kendisi çok güzel biriydi. Open Subtitles أنا لا أعتقد انك تستحقها في الحقيقة إنها حقاً جميلة للغاية
    Hayır, Bence New York'a gitmek iyi bir fikir değil. Open Subtitles لا, أنا لا أعتقد أن الذهاب إلى نيويورك فكرة جيدة
    Bence uçuk değil. Ve bu konu üzerinde Santa Fe Enstitüsünde ve Moskova'da çalışan son derece parlak bazı dilbilimciler var, çoğu Rus, Bu araştırmaların sonuçlarına ilgim büyük. TED أنا لا أعتقد أنها نزوة وهنالك بعض اللغويين المبدعين، معظمهم روس يعملون على ذلك في معهد سانتا في و في موسكو وأنا احب أن أرى الى أين يقود هذا
    O siyah torbada benim için bir şey olduğunu sanmam. Open Subtitles أنا لا أعتقد هناك أيّ شئ فيتلكالحقيبةالسوداءلي.
    Buradayken fazla kitap okuyacağımı sanmam. Open Subtitles أنا لا أعتقد أني ساقراء كثيرا بينما أنا هنا
    -Orada değil. Orada olduğuna inanmıyorum. -Nasıl? Open Subtitles ـ هو ليس هناك أنا لا أعتقد بأنها هناك ـ كيف؟
    Neye mal olursa olsun. Bunu sana söylemiştim. - Yuri diye biri olduğuna inanmıyorum. Open Subtitles ـ لقد أخبرتك بذلك من قبل ـ أنا لا أعتقد بانه يوجد يوري.
    - Tanıştığımızı hiç sanmıyorum. - Ben, Öküz Hippolyte. Aklınızdan neler geçiyor, Bay Öküz? Open Subtitles أنا لا أعتقد أننا تعارفنا أنا هيبوليت الثور
    Yaban pirinçlerine dayalı bir diet sürerek üne sahip olduğunu sanmıyorum.Bu yüzden... Open Subtitles أنا لا أعتقد انك عندك سمعة بالحيام على حمية الرزِّ البرّيِ. لذا.
    - zannetmiyorum, bizim... - Bizim için zevk olur, bayan. Open Subtitles أنا لا أعتقد أننا سيكون ذلك من دواعي سرورنا سيدتي
    Cevabı, bir bağış programı oldu. Sanırım finansman istemediğimi anlamadı. TED وكان جوابه هو برنامج منح أنا لا أعتقد أنه فهم أني كنت أسأل عن التمويل
    Kitabın gerçekten de hiç ölmeyeceğini düşünüyorum. TED أنا لا أعتقد أن الكتاب سيختفي في يوم ما.
    Dünyada olduğumuzdan bile emin değilim, dostum. Open Subtitles أنا لا أعتقد أننا مازلنا على الأرض , براه.
    FBI'ın elindeki bu nitelikte bir delili araştırmayacağına inanamıyorum. Open Subtitles أنا لا أعتقد أن مكتب التحقيقات الفدرالي له إستقصائي مؤهل لمتابعة دليلا في متناول اليد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus