Benimle Hiç konuşmadın. | Open Subtitles | ، أنتِ لم تتكلمي معي أبداً ليس في الواقع |
Teorik olarak, Hiçbir şeyi unutmazsın. Tek yapman gereken, oraya gidecek yolu bulmaktır. | Open Subtitles | نظرياً، أنتِ لم تنسي شيئاً أبداً كل ماعليك فعله هو إيجاد طريقك إليها |
Hayır, sen hata falan değilsin. Kız kardeşin bir hata. | Open Subtitles | لا, أنتِ لم تكوني غلطة أختكِ هي من كانت الغلطة |
Henüz tam olarak utanmamışsındır ama yarının utancı gözünün önüne geliyordur. | Open Subtitles | أنتِ لم تحرجي بالكامل بعد ولكن هل لقاءنا غداً سيحرجك؟ |
Bebeğim, böyle bir şeyi ormanda daha önce yemiş olamazsın. | Open Subtitles | صغيرتي ، أنتِ لم تأكلين مثل الطعام هذا في الغابة |
Tabii ki, Japonlara satmayı teklif etmekte bile tereddüt etmedin. | Open Subtitles | بالطبع، أنتِ لم تترددي حتى عندما عرضوك للبيع الى الياباني |
Bundan kurtulmama izin vermedin. Buna sarıldın. | Open Subtitles | أنتِ لم تدعى هذه الصورة تزول تعلّقتِ بها |
Ona en başta söylemedin çünkü yalan söylediğini bilmesini istemedin. | Open Subtitles | أنتِ لم تخبريه فى المقام الأول لأنكِ لم تريدين أن يعرف انكِ كنتِ تكذبين عليه |
Hiç ailen uzakta kilitli tutulmadın ve nefret ettiğin iğrenç biryere kapatılmadın! | Open Subtitles | أنتِ لم تكونى محبوسه بعيداً عن عائلتك من قبل وتم وضعك فى مكان شنيعاً تكرهينه |
Ayrıca, bana hediye alacak Hiç paran yok. | Open Subtitles | إلى جانب ذلك، أنتِ لم تملكي المال أبدا لتشتري لي هدايا |
Yani, onları Hiç günışığına çıkartmazsanız... iyileşip iyileşmediklerini nasıl bilebilirsiniz? | Open Subtitles | إذا أنتِ لم تعرضيهم أبدا لضوء الشمس كيف ستعرفين أنهم تشافوا؟ |
Yani şu anda onun için Hiçbir şey ifade etmiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لم تعيديها له ؟ هذا يعني إنكِ لا تريدينه أن يتذكرك |
Onu asla tanıyamaz, zihniyetini bile anlayamazsın paradan başka Hiçbir şeyi anlamadığın gibi. | Open Subtitles | أنتِ لم تعرفيه أبداً ولم تفهمي حتى عقليته مثلما لم تفهمي أي شيء سوى المال |
Numara yapma. Benden hoşlanmıyorsun. Hiçbir zaman hoşlanmadın. | Open Subtitles | . لا تدعي أنتِ لا تحبيني ، أنتِ لم تحبيني أبدا |
Hayır, sen hata falan değilsin. Kız kardeşin bir hata. | Open Subtitles | لا, أنتِ لم تكوني غلطة أختكِ هي من كانت الغلطة |
Burası dansçıların masası ve anladığım üzere sen bir dansçı değilsin. | Open Subtitles | هذه طاولة الراقصات, ومما فهمته أنتِ لم تعودي راقصة بعد الآن |
Güzellik yarışması birincisi değilsin ama sana âşık oldum. | Open Subtitles | أنتِ لم تكوني فائزة في مسابقة الجمال ولكنّي تمسكت بكِ. |
Hiç de değil. Pek bir şey kaçırmadın. Henüz daha şarap servisi yapıyorlar. | Open Subtitles | -على الإطلاق ، أنتِ لم تتغيبي عن أي شيء ، فقط عن النبيذ |
Geri dönemeyeceğiniz bir şey Henüz yapmadınız. | Open Subtitles | أنتِ لم تتورطي في شيء بعد يمكنكِ التراجع |
Ona herhangi bir şekilde bir dileğini ifade etmiş olamazsın, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ لم , بدون قصد حدث بأن تعبرِي كمثال , أمنية أو شيئ لها ؟ |
O şartları bilmeden, bir nedenin olmadığından emin olamazsın. | Open Subtitles | بدون معرفة الظروف ، أنتِ لم تتأكدي بعد في أية حالة كنتِ |
ama iki gündür gözüme bakmadığın gibi, insan olduğumu bile kabul etmedin. | Open Subtitles | في اليومين الماضيين,أنتِ لم تنظري حتى في عيني أو حتى أعتبرتني بأني أنسان |
Geçen günkü soruma cevap vermedin. | Open Subtitles | أتعلمين, أنتِ لم تجاوبي على سؤالي أبداً في ذلك اليوم |
-Evet. Yani ona beni sevdiğini ve beni özlediğini söylemedin, öyle mi? | Open Subtitles | أنتِ لم تخبريها أنك مازلت تحبني وكم تشتاقي لي؟ |