Cenaze töreninde sana söylemeye çalıştım ama gitmiştin. | Open Subtitles | أردت أن أقول لك في الجنازة لكنك ركبت من. |
Yani Sana söylemeyi düşündüm, ama azarlamanı istemedim. | Open Subtitles | أعني ، لقد فكرت أن أقول لك . لكنني لم أرد أن تقلقي |
Yurtta ne kadar büyük bir ilham kaynağı olduğunuzu söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت أن أقول لك بنفسى أنك مصدر للاٍلهام لنا جميعا في الوطن |
Çünkü arkadaşın olarak sana şunu söylemem gerekiyor: Saçma sapan konuşuyorsun. | Open Subtitles | : لأني كصديقتك ، يجب أن أقول لك أنتِ مليء بالهراء |
Sebebi ne olursa olsun, neden vaktimin çoğunu bunlarla harcadığımı asla Sana söyleyemem. | Open Subtitles | انظر، لأي سبب من الأسباب، وأنا متأكد من ذلك لا يمكننى أن أقول لك لماذا أقضي معظم وقتي معهم، |
Sana daha kaç kere iyi bir cadı olduğumu söylemeliyim? | Open Subtitles | كم من المرات عليّ أن أقول لك بأنني ساحرة طيبة؟ |
Bilirsin, ben sadece Sana söylemek zorundayım, Ben gerçekten çok bu şarkıyı seviyorum. | Open Subtitles | كما تعلم، أود فقط أن أقول لك, أنا حقا أحب هذه الأغنية كثيرا. |
Ve üzgünüm ama, tıpkı bir poker oyuncusu gibisin, Bunu söylemek zorundayım. | TED | ويؤسفني أن أقول لك ، أنك مثل لاعب بوكر ، هناك دلالات على ذلك. |
Buraya geldiğimizden beri Size söylemek istiyorum, kıyafetleriniz son derece zekice hazırlanmış, muhteşem bir tasarıma sahip. | Open Subtitles | منذ وصولي إلى هنا و أنا أود أن أقول لك هذا أن ذوقك باختيار الملابس رائع جداً |
Kıkırdak doku ölçümü yapabiliriz ama sadece bakarak söyleyebilirim ki yağ doku hücreleri, yüzdeki tüylenme ve kas gelişimi ergenlik öncesi gibi görünüyor. | Open Subtitles | يمكننا أن نقوم بتقييم لوحة النمو ولكن فقط من خلال العين ، يمكنني أن أقول لك نسيجه الدهني تحت الجلد يظهر قبل البلوغ |
İkimizin yerine de bir şey söylemek istiyordum. - Sen- | Open Subtitles | وأريد أن أقول لك شيئاً بالنيابة عنا نحن الاثنان |
Daha iyi hissetmek için benden pişman olduğumu söylememi istiyorsun. | Open Subtitles | تريد مني أن أقول لك أني توبة لأجعلك تشعر بالراحة |
Hayır, hilkat garibesi sana söylemeye çalışıyorum kardeşim evinin yakınında belki eve arabayla dönecek. | Open Subtitles | لا يا غريبة أحاول أن أقول لك أخي بالقرب من منزلك و على الأرجح سيمر عليك وهو في طريقه إلى المنزل |
En az iki haftadır sana söylemeye çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أحاول أن أقول لك لأسبوعين على الأقل |
Sana söylemeyi denedim, parkta söyleyecektim.. | Open Subtitles | لقد حاول، لقد حاولت أن أقول لك في، المنتزه، في التدريب... |
Katrine, Sana söylemeyi unuttum ama bugün diş doktoruyla randevum vardı. Yani biraz gecikeceğim. | Open Subtitles | نسيت أن أقول لك عندي موعد أسنان |
Sana bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama hep söylemek istedim şarkı söyleyemiyorsun. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كيف أن أقول لك هذا، ولكن علي أن أقول هذا. أنت ِ لا يمكنك الغناء. |
Mükemmel olduğunuzu söylemek istedim sadece. | Open Subtitles | على أي حال، أودّ أن أقول لك إنك تبدين رائعة |
Çünkü arkadaşın olarak sana şunu söylemem gerekiyor: Saçma sapan konuşuyorsun. | Open Subtitles | : لأني كصديقتك ، يجب أن أقول لك أنتِ مليء بالهراء |
sana şunu söylemem gerekiyor, akıllı kan programı halen daha geliştirilme aşamasında. | Open Subtitles | لا، قصدت أن أقول لك بأن برنامج الدم الذكي لا يزال في طور التطور |
Nasıl öğrendiğimi Sana söyleyemem ama biliyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقول لك كيف أعرف، لكني أعرف |
söylemeliyim ki, siz 6lar görünüşteki farklılaşmalarınızla çok iyi bir iş çıkarıyorsunuz. | Open Subtitles | ولا بد لي أن أقول لك الستات يقومون عمل عظيم لأنفسكم التفريق. |
Sana söylemek istediğim bir şey var, ama bana bir türlü fırsat vermiyorsun. | Open Subtitles | هناك شيء أود أن أقول لك لكنك لا تعطيني فرصة ابدا |
Bunu söylemek hoşuma gitmiyor ama Ryan'a karşı hissettiğin özel bağ var ya hani en iyi arkadaşsınız ya da onun akıl hocası gibisin. | Open Subtitles | أكره أن أقول لك هذا هذا الرابط المميز الذي تحس به بينك و بين رايان |
Size söylemek istediğim Söyledikleriniz hakkında düşündüm... | Open Subtitles | أنا فقط أردت أن أقول لك أننى فكرت في ما قلته |
Size şunu söyleyebilirim ki burada gördüğünüz bu ayrım sadece bizim 5 dakikalık deneyimiz esnasında olmuyor. | TED | حسنا, أستطيع أن أقول لك أن هذا الاختلاف الذي تراه هنا لا يحدث فقط في تجربتنا ذات الخمس دقائق. |
Beni araştırmanıza dahil ettiğiniz için minnettar olduğumu söylemek istiyordum. | Open Subtitles | أردتُ أن أقول لك كم أقدّر سماحكَ لي بالقدوم في تحقيقك. |
Kaç kere daha söylememi istiyorsun? | Open Subtitles | .... كم مِن مرة علي أن أقول لك ذلك , أنا آسف |