"أَعْرفُ بأنّ" - Traduction Arabe en Turc

    • biliyorum
        
    Bunun korkutucu olduğunu biliyorum ama sana söz veriyorum bu evde güvendesin. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّ هذه مخيف، لَكنِّي أَعِدُك، أنت آمن هنا في هذا البيتِ.
    Ne olduğunu bilmiyorum, ama Çok fazla çalıştığımı biliyorum! Soyun. Karşılığını ödeyeceğim. Open Subtitles انا مش عارف اية دة لكني أَعْرفُ بأنّ زبي بيقف من الرؤيا
    Bayan, sizin için üzücü bir zaman, zor bir an, ...olduğunu biliyorum. Open Subtitles انسة، أَعْرفُ بأنّ هذه اوقات حزينة لَك، لحظة صعبة.
    Evet, Harry, onun işi üstlenebileceğini biliyorum, ama işi bitirebilecek mi? Open Subtitles نعم، هاري، أَعْرفُ بأنّ بأمكانه الحصول على العملِ، لكن هَلّ بالإمكانه أَنْ يُنجزُ العمل؟
    Onlar vampir. Saçmalık olduğunu biliyorum ama onlar vampir. Open Subtitles هم مصاصي دماء، راي بوب أَعْرفُ بأنّ الأصواتِ خرّبتْ لكن ذلك ما هم عليه
    Özel konuları konuşmaktan rahatsız olduğunuzu biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّ يَجْعلُك مُزعج للتَحَدُّث عن الأشياءِ الشخصيةِ.
    Yukarıdaki kadının benim yaşlı halim olduğunu biliyorum ama onda tanıdık gelen hiç bir şey yok. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّ الإمرأةِ فوق هناك ني عندما أَنا كبير السنُ، لكن هناك لا شيء مألوف حولها.
    Kulağa yanlış geldiğini biliyorum, ama her şey mümkün. Open Subtitles أَعْني، أَعْرفُ بأنّ أصواتِ الخاطئةِ، لكن أيّ شئَ محتملَ.
    Bazı şeyler gördüğünü biliyorum, ve o insanların sana inanmadıklarını da biliyorum,ama ben inanıyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّك تَرى رؤى , وأنا أَعْرفُ بأنّ الناسِ لا يَصدقونَك، لَكنِّي أصدقك.
    İkimizin de onun için en iyisini istediğini biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّ كلانا نُريدُ الذي أفضل لَهُ.
    İmzalamam gereken kağıtların olduğunu biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّ هناك بَعْض الصُحُفِ لي للتَوْقيع؟
    Canının yandığını biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ أَعْرفُ بأنّ هذا يؤلم أَعْرفُ بأنّ هذا يؤلم
    Ve biliyorum yeteri kadar çok çalışırsam, bunlardan birisini bana alacak birisini bulabilirim. Open Subtitles وأنا أَعْرفُ بأنّ إذا أَعْملُ بجدّ بما فيه الكفاية، أنا يُمْكِنُ أَنْ أَجِدَ شخص ما يَشتري واحد لي.
    Ve biliyorum ki tanımadığımız 500 yabancıya bir parti verirsek hakkettiğimiz saygıyı görürüz. Open Subtitles وأنا فقط أَعْرفُ بأنّ الغرباءَ الـ500 دَعونَا إلى الحزبِ سَأَعطي الإحترامَ يَستحقُّ.
    Bu yüzüğün senin için daha değerli olduğunu biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّ الحلقةِ تساوي أكثر بكثيرِ مِنْ ذلك إليك.
    Bunu herkes söyler biliyorum ama bizimki gerçekten güzel bir çocuk. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّ الناسِ يَقُولونَ الذي دائماً، على أية حال، نجاح باهر، جَعلنَا طفل وسيم واحد.
    Kalbimiz ailesiyle bir atıyor ve Wall Street Journal'daki meslektaşlarının da endişeli olduğunu biliyorum. Open Subtitles وتَخْرجُ قلوبَنا إلى عائلتِه، وأنا أَعْرفُ بأنّ زملائَه في صحيفة الوول ستريتِ قلق جداً.
    Zavallıca geldiğini biliyorum. Open Subtitles وأنا أَعْرفُ بأنّ هذا مثير للشفقة لَكنِّي فقط أحببتُها
    Çok saçma geldiğini biliyorum ve çok özür dilerim, anne. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّ هذا يبدو مجنون، و أنا اسف جدا.
    Bu dosyada bir şey bulacağımı biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّ هناك شيء في هذا الملفِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus