"إحراج" - Traduction Arabe en Turc

    • utanç
        
    • utandırmak
        
    • rezil
        
    • utandırmayı
        
    • utandırıyorsun
        
    • mahcup
        
    • Hay aksi
        
    • küçük düşürmek
        
    Burda kaset anlaşması için uğraşıyoruz adamım, ve sen utanç kaynağısın. Open Subtitles نحن نحاول إصطياد صفقة قياسية هنا يا رجل وأنت وجه إحراج
    Hükümet, parayı kaçırmamdan sonra daha fazla utanç duymak istemedi. Open Subtitles لم ترد الحكومة أي إحراج آخر بعد أن هربت بالأموال
    Eğer bu işe yaramazsa, bütün lise hayatım bir utanç kaynağı olacak. Open Subtitles إن لم ينجح فحياتي في المدرسة الثانوية ستكون لا شيء سوى إحراج
    rezil olmam umurumda değil... ama ailemi utandırmak istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أهتمّ إذا جعلت من نفسي حمقاء فقط لا اريد إحراج عائلتي
    Ov, Jill, kendini utandırmayı kes. Open Subtitles يا جيل، والتوقف عن إحراج نفسك.
    Sultan, neden beni böyle utandırıyorsun? Open Subtitles سلطان، لماذا أنت الجحيم عازمة على إحراج لي؟
    En çok dikkat çeken belgeler, azami toplu utanç değerine sahip kişisel epostalardı. TED المستندات التي حازت على معظم الإهتمام كانت رسائل البريد الإلكتروني التي تحوي أقصى قيمة إحراج علني.
    Evet. Hapishanede bir amcanın olması çok utanç verici. Open Subtitles نعم إنه إحراج كبير أن يكون لك خال فى السجن.
    Yoksa bunun, sadece utanç verici bir durum olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles هل تشاركيني في مشاعري أو أن هذا إحراج مزعج؟
    Basın bu işin kokusunu alırsa, bütün polis ve şehir için utanç kaynağı olur. Open Subtitles إذا عرفت الصحافة هذا عن نوردبرج سيتسبب هذا فى إحراج الشرطة و المدينة
    Ulusal bir kahramana davranış tarzı bu değil. Bu utanç verici. Open Subtitles هذه ليست طريقة لتكريم بطل وطني، هذا إحراج لـى
    Sürekli yaptığı kötü oyunlar babası ve kardeşleri için utanç kaynağıydı. Open Subtitles فصار إسلوبه المزاح المؤذي و أصبح مصدر إحراج لا نهائى لأبيه و أخوته
    Sürekli yaptığı kötü oyunlar babası ve kardeşleri için utanç kaynağıydı. Open Subtitles فصار إسلوبه المزاح المؤذي و أصبح مصدر إحراج لا نهائى لأبيه و أخوته
    Sizi veya New Republic'i utandırmak için özel bir nedenim yok. Open Subtitles أنا لا إهتم بإحراجك أو إحراج الجمهورية الجديدة
    Haberden vazgeçmemi istediler çünkü Rush Limbaugh'ı utandırmak istemediler. Open Subtitles لذلك هم يريدون مني التخلي عن القصة بالكامل لأنهم لا يريدون إحراج راش ليمبوه
    Bir kadının söylemesi için yazılmış bir şarkıyı söyleyerek babamı utandırmak istemedim. Open Subtitles أردت أن أحمي والدي من إحراج غناء إبنه لأغنية مكتوبة من طرف إمرأة.
    ...şipşak para mı kazanmak istiyor, Bay Kent'i rezil mi etmek istiyor Cumhuriyetçiler Partisi ile bağlantısı var mı? Open Subtitles إذا كانت تريد الحصول على مال بطريقة سريعة أو إذا كانت تريد إحراج السيد كنت أي علاقات مع الحزب الجمهوري
    Toplumda kendini rezil etmek için bu ısrarın neden Alex? Open Subtitles أليكس، لماذا تصر على إحراج نفسك في الأماكن العامة؟
    Şimdi ailemizi utandırmayı kes ve defol buradan! Open Subtitles فلتتوقّف عن إحراج العائلة الآن واخرج من هنا!
    Beni utandırıyorsun ama. Open Subtitles أوه، ولكن أنت إحراج لي.
    Hayır. Hayır, utanç duygusu olmayan birisi mahcup olamaz. Open Subtitles لا لا، لا يمكنك إحراج شخص لا يشعر بأي خجل
    Hay aksi. Open Subtitles إحراج!
    Birleşik Devletleri küçük düşürmek istedik, siz ise polisi uluslararası kahramanlar yaptınız. Open Subtitles لقد أردنا إحراج أمريكا لقد تسببت فى أن يبدو البوليس كالأبطال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus