"إحساس" - Traduction Arabe en Turc

    • his
        
    • hissediyorum
        
    • hissi
        
    • duygu
        
    • mantıklı
        
    • duygusu
        
    • anlamı
        
    • hissettim
        
    • hislerim
        
    • duygusunu
        
    • önsezi
        
    • anlamlı
        
    • hissini
        
    • hissettiriyor
        
    • ses
        
    Çocuklar, içimde annenizin hapse girmeyeceğine dair delice bir his var. Open Subtitles يا أطفال ، لديّ إحساس قويّ أن أمكم لن تذهب للسجن
    Bu haftasonuyla ilgili içimde kötü bir his var Eric. Open Subtitles لدي إحساس سيء ، حول نهاية الأسبوع هذه يا إريك
    Ama bir şeyler bildiğini hissediyorum ve ne olduğunu söylemiyor. Open Subtitles ولكن لدي إحساس أنها تعرف شيئًا ما ولكنها لن تتكلم
    Bence ilerde malzemeler gelişecek ve bu malzemeler pamuk ve ipek kumaşlar gibi görünecek ve bize o hissi verecek. TED أعتقد أنه في المستقبل ستتطور المواد، وستبدو وتولد إحساس الأقمشة الحالية، كالقطن والحرير.
    Ya da belki daha kötüsü bu sadece sahte bir amaç uğruna birbirimizi denemeye ikna ettiğimiz sahte bir duygu mu? TED أم، ربما أسوأ، هل هو مجرد تركيب، بعض المفاهيم المزيفة التي نتصورها عن بعضنا البعض لنحاول التعايش مع إحساس أو هدف مزيف؟
    Bu Amy Jacobs'un kanıyla, kanaması olmasından çok daha mantıklı. Open Subtitles يجعل إحساس أكثر من الفكرة بأنّها تنزف دمّ أيمي جاكوبس.
    ve çok benzersiz bir kötümserlik duygusu gelip yerleşti. TED ويوجد هناك إحساس نادر جدًا من التشاؤم الذي خيّم على البلدة.
    İçimde çok kötü biri olduğuma dair belirsiz bir his var. Open Subtitles يجب أن أقول لدي إحساس غامض أنني سيئة , إمرأة سيئة
    Gerçi masada fikirlerimde yalnız olmamak benim için de yeni bir his. Open Subtitles مع أنه إحساس جديد عليّ ألا أكون وحيداً في أرائي على الطاولة
    Ve içimde bir çoğunuzun aynı ızdırabı çektiğine dair komik bir his var. TED ولدي إحساس مضحك بأن بعضكم يعاني منها أيضًا
    Belden aşağında hiç his yok ve en fazla yüzde 10 ya da 20'sini geri kazanabileceksin. TED لن يكون لديك أي إحساس من منطقة الخصر إلى الأسفل ، وعلى أحسن الفروض، قد تسترجعين 10٪ أو 20٪ من مقدراتك في هذه المنطقة.
    Ona ''acı'' demek yerine, ''ilginç, yabancı bir his'' diyelim. TED بدلًا من كلمة "ألم"، قولوا: "إحساس آخر مثير للاهتمام وغريب."
    Aslına bakarsan şu anda bir tanesinin başının dertte olduğunu hissediyorum. Open Subtitles فى الحقيقة، لدى إحساس بأن أحد منهم سيدخل فى مشكلة الآن
    İşlerin bundan böyle daha iyi gideceğini hissediyorum. Open Subtitles لدي إحساس أنه من الآن فصاعداً ستتحسن الأمور.
    Yine de bu kaşıntı hissi tamamem anlaşılamamıştır. TED لكن إحساس الحكة بحد ذاته لم يفسر بعد بشكل تام.
    Bu çok önemli bir duygu. Ama bundan öte bir şey değil, Buffy. Buffy'ler. Open Subtitles إنه إحساس وهو مهم ولكنه لا يعدو غير ذلك يا بافي
    Ama bunun önemli değil. Çünkü biz dublörüz, mantıklı insanlar değiliz. Open Subtitles و لكن لا بأس لأننا مؤديي مشاهد خطرة وليس لدينا إحساس
    Kızlar cinsel organlarına dair bir utanma duygusu sergilediler. TED أعربت الفتيات عن إحساس الخجل حول أعضائهن التناسلية.
    Etrafta dolaşıp kurbağalara hakaret etmenin anlamı yok. Open Subtitles لا يوجد أي إحساس في الذهاب والألتفاف هذه إهانة للضفدع
    Bu nedenle sanki bir manastırda yaşıyormuşum gibi bir toplama kampındaymışım gibi hissettim. Open Subtitles ولذلك كان ينتابنى إحساس بأننى أحيا داخل دير وكأنه معسكر من معسكرات العمل الجماعى
    Her şeyin düzeleceğine dair hislerim var. Open Subtitles لدي حقاً إحساس بأن كل شئ سيسير على مايرام
    Britanya halkının güvenlik duygusunu derinden sarstı. Open Subtitles زعزعت إحساس المواطنين البريطانيين بالأمن
    Bazen bırakman gerekir. Her önsezi işe yaramaz. Open Subtitles لقد حان الوقت بأن نمضي قدماً ليس كل إحساس يكون صحيح
    Kalıntılar sarılmıştı bu da anlamlı bir merasim, sevgi dolu bir cenaze hatta utanç ki bu da mantıklı olur çünkü çocuğun el ve ayakları iple bağlanmıştı. Open Subtitles حسناً، البقايا لفّت وهو ما يشير إلى إحساس بالمراسم دفن محبّ أَو محتمل على حد سواء، خزي
    Ve bu anda, içimde alçakgönüllülüğün yükseldiği hissini her seferinde hala alırım. TED في هذه اللحظة، هناك إحساس يراودني دوماً، إنه إحساس بالخُنوع.
    Bacaklarının arasında çok fazla güç olması iyi hissettiriyor değil mi? Open Subtitles إحساس جيّد أن تمتلكي قوّة كبيرة بين رجليكِ أليس كذلك؟
    İçimden bir ses bu davaya başkasının karıştığını söyledi durdu. Open Subtitles أنا عِنْدي إحساس بأن هناك شخص آخر متورط في القضية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus