"إلا في" - Traduction Arabe en Turc

    • dışında
        
    • olmadıkça
        
    • sadece
        
    • sürece
        
    • ki olayım senin
        
    Nedenini bilmiyorum, ama striptiz kulübü dışında bir yerde kahvaltıdan tat alamıyorum. Open Subtitles لا أعرف السبب , ولكني لا استمتع بالإفطار إلا في حانات التعري
    Mahkumlarla aileleri arasındaki konuşmalar hapishane yönetimi tarafından dinlenir bazı özel durumlar dışında. Open Subtitles المحادثة بين أفراد الأسرة والمدانين تخضع لمراقبة السجن إلا في ظل ظروف معينة
    Bir yırtılma ya da basınç kaybı olmadıkça radyasyona maruz kalman imkansız. Open Subtitles التلوث مستحيل, إلا في حالة وجود تمزق بها... أو نقص في الضغط.
    Haksız bir durum olmadıkça bu kamu kayıtları için bir sorun olmaz. Open Subtitles لا يتم الاعلان عن الأمر إلا في حالة وجود مؤامرة.
    Büyük ihtimalle sadece 17 yaşında olarak elde edebileceği bir şey diledi. Open Subtitles لابد أنها طلبت شيئاً لا يمكنها الحصول عليه إلا في هذا السِّن
    sadece az sayıdaki bu tarz ücra dağ ormanlarında yaşarlar. Open Subtitles انها لا توجد إلا في هذه الغابات الجبلية القليلة المعزولة.
    Bir sorun olmadığı sürece buraya hiç kimse gelmez. Open Subtitles تقريبا ً لا يأتي أحد هنا إلا في حال حدوث مشكلة
    "Yeter ki olayım senin yaşadığın sokakta" Open Subtitles إلا في هذا الشارع حيث تعيشين "
    Böyle bir kırmızı çamur botanik bahçeleri dışında Edinburgh'nın yüz mil ötesine kadar bulunmaz. TED طين أحمر كهذا لا يوجد إلى على بعد مئات الأميال من إدنبرة، إلا في الحدائق النباتية.
    AT: Elle tutulan balıkçılık için, iç piyasaya sunma amacı dışında ticari balıkçılık faaliyetlerine katılmıyoruz. TED أنوتي: بالنسبة للصيادين التقليديين، نحن لا نساهم في النشاط التجاري للصيد إلا في حالة تزويد السوق المحلية.
    Ancak beni ilgilendiren şey, hiç var olmamış bir alanı yaratmaktır. Asla görülmemiş bir şey yaratmak... Zihnimiz ve ruhumuz dışında daha önce hiç bulunmadığımız bir alan... TED ولكن خلق فراغ لم يوجد من قبل هو مايستهويني ان تخلق شيئا لم يوجد من قبل فراغ لم ندخله إلا في عقولنا وأرواحنا.
    Aslında, ben 6 doların üzerine bile takas olabileceğini zannetmiyorum, birkaç küçük anî yükseliş dışında. TED في الحقيقة لا أعتقد أنها تجاوزت ال 6 دولارات، إلا في حالات ارتفاع قليلة.
    Burada hiç bir şeye güvenemeyiz, ilk anayasa değişikliği dışında basın özgürlüğü ve belki de ülkenin geleceği. Open Subtitles لن يؤثر التحقيق إلا في المادة الأولى من الدستور حرية الصحافة و ربما مستقبل تلك الدولة
    Aptalca yazılmış romanlar dışında altıncı hissimiz falan yoktur. Open Subtitles لا يوجد لدينا بعض الحاسة السادسة، إلا في روايات سخيفة.
    Sorun olmadıkça aramayacaktım. Open Subtitles لكنني لا يفترض أن أستعمله إلا في الحالات الطارئة
    Bir de ölüm döşeğinde olmadıkça futbol topu imzalamam ve eğer ölmezsen altı ay içinde geri alıyorum. Open Subtitles وأنا لا أوقع على كرات قدم إلا في حالة كنت تحتضر والكرة سوف تعاد إليّ بعد 6 شهور إذا لم تمت
    Çok gerekli olmadıkça kızımın hayatına müdahale etmem. Open Subtitles لن أتدخل في حياة ابنتي الخاصة إلا في وقت الضرورة
    sadece birkaç tedavide kullanılır. Elde etmek çok zordur. Neden? Open Subtitles لأنها لا تستعمل إلا في بعض العلاجات، وهي مراقبة بشدة.
    kolorofil ve kloroplastlar sadece güneş ışığı altında oksijen üretirler, ve ıspanakların geçtiği barsaklarınızın içi oldukça karanlıktır. TED أن الكلوروفيل والبلاستيدات الخضراء لا تنتج الأكسجين إلا في ضوء الشمس، والأمعاء تكون مظلمة جداً بعد أن تأكل السبانخ.
    Toxo memelileri enfekte eder; çok farklı memeli türlerine geçer ama sadece kedinin içinde üreyebilir. TED تصيب توكسو الثديات، أنواع كثيرة من الثديات، ولكنها لا تستطيع التكاثر جنسيًا إلا في القطط.
    Birisinin doğum günü olmadığı sürece bedava bir şeyler vermeyiz. Open Subtitles لا نقدم أطعمة بالمجان إلا في عيد ميلاد أجدهم
    Hayır, bu tamamen yasak, acil derecede önemli olmadığı sürece. Open Subtitles لا، ممنوع تماما، إلا في حالات الطوارئ وخيمة.
    "Yeter ki olayım senin yaşadığın sokakta" Open Subtitles إلا في هذا الشارع حيث تعيشين "

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus