Fakat bana birşey söyle. Bir taş bir rakip kadar enerjiye sahip midir? | Open Subtitles | و لكن اخبرني شيئا هل تلك الصخره تحمل طاقه اكثر من المنافس ؟ |
söyle, çünkü eğer ben önce söylersem bunu oyun zannetmenden korkuyorum. | Open Subtitles | اخبرني لاني ول اخبرتك انا اولا اخشى ان تعتقد انها لعبة |
Senenin en iyi öğretmeniyle yapılacak röportajı listemden silebileceğimi söyle lütfen. | Open Subtitles | ارجوك اخبرني بأني استطيع ان ادخل على قائمة مدرسين هذه السنه |
Evet. Norman sizin bekar olduğunuzu söyledi, ben de öyleyim. | Open Subtitles | حسنا , نورمان اخبرني انك لست متزوجة , مثلي تماما |
Söylesene, şimdi seni öldürsem, beni tek başıma bir hücreye koyarlar mı? | Open Subtitles | اخبرني شيئاً, إذا قتلتك الآن, فهل تعتقد أنني سأحصل على غرفة لنفسي؟ |
Bir şey. Planını duymak istiyorum. Lütfen, bana planını anlat. | Open Subtitles | أريد ان أسمع خطتك أرجوك ، اخبرني إياها ، أرجوك |
Önce ne iş yaptığınızı söyleyin sonra ben karar vereyim. | Open Subtitles | لا يمكنني ذلك اولاًً اخبرني عن طبيعية عملك وبعدها سأقرر |
Lütfen bana, şu bardağın üzerindeki parmak izlerinin Tommy'e ait olmadığını söyle. | Open Subtitles | حسنا اخبرني من فضلك ان هذه ليست بصمات تومي التي على الكأس |
Gel buraya. Bana hemen doğruyu söyle, yoksa okuluna gelirim. | Open Subtitles | لا , مهلا اخبرني الحقيقة , والا سأطاردك في المدرسة |
Lütfen, o çantada kesik bir baş olduğunu ve benden saklamamı istediğini söyle. | Open Subtitles | ارجوك اخبرني ان هنالك رأساً مقطوعا بداخل تلك الحقيبة و تريدين مني إخفائه |
Bana burada olmanın nedeninin stüdyoya geri döneceğinden olduğunu söyle. | Open Subtitles | اخبرني لماذا انت هنا , لأنك مستعد للذهاب إلى الأستوديو |
Madem öyle, bilmem gereken bir şey söyle. Sadece bir şey. | Open Subtitles | اخبرني بشيء واحد فقط يجب ان اعلمه عنك، شيء واحد فقط |
William, bunu düzeltmek için bir yol bulduğunu söyle lütfen. | Open Subtitles | وليام , ارجوك اخبرني انك وجدت طريقة لتعديل هذا الوضع |
* Bilirsin bayılırım skandallara, ne istediğini söyle, söyle bana * | Open Subtitles | ♪ وتعلم اني احب الفضائح ♪ ♪ اخبرني ماذا ماذا تنتظر♪ |
Müteahhitim de aldığım kahrolası binada gaz sızıntısı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | مقاولي اخبرني ان لديّ تسريب غاز في المبنى الذي اشتريه |
Jai senin film okuluna gitmeyi düşündüğünü söyledi doğru mu? | Open Subtitles | لكن هل تعرفين جاي اخبرني انك تريدين ان تدرسي السينما |
Üzgünüm, bu biraz kişisel, ama sizin hasta olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | أعتذر ان كان الامر شخصي لكنه اخبرني انك لست بخير. |
Bana Söylesene Bolivya'da o kadar donanma mühendisi ne yapıyor? | Open Subtitles | شيرلوك، اخبرني بشيء، ما الذي يمكن أن يفعله مهندس في البحرية في بوليفيا؟ |
Pekala, anlat bakalım. Bilmediğim nedir? Pazartesi gecesi yemeğe çıktığımıza göre. | Open Subtitles | أذاأ , اخبرني , هل هو عشاء رومنسي في ليلة الاثنين |
Tutku duyduğunuz bir konu, hikayesini anlatmak istediğiniz bir insan, hatta kendi fotoğraflarınız... bana neyi savunduğunuzu söyleyin. | TED | فعل عواطفك حول الشخص الذي تريد حكاية قصته. او حتى صورك الخاصة اخبرني مالذي تريده |
O orospu çocuğu üç ay içinde terfi alacağımı söylemişti. | Open Subtitles | ذلك السافل اخبرني بأنني سأحصل عليها في غضون 3 اشهر. |
Bana bunu anlattı, ve anlatırken çok eğleniyor ve gülüyordu. | TED | لقد اخبرني هذه القصة وكان سعيداً بها و اخذ يضحك |
İşten bir arkadaşım bana onu önerdi. Sorununa kesin çözüm dedi. | Open Subtitles | صديق لي في العمل اخبرني بمراهنه، وقال لي انه شيء أكيد. |
Yardım için size haber gönderdiğini söylediğinde elimi çabuk tutmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | عندما اخبرني انه ارسل لك طالباً مساعدتك، كان يجب ان اتصرف بسرعه. |
Bana söyler misin, bu defa ne tür müthiş tavsiyelerin var? | Open Subtitles | الآن , اخبرني , ماهي النصيحة المثلى اللتي لديك بهذا الوقت؟ |