Bu daha hafif bir parça ve daha az malzeme israfı yapıyor. | TED | وهو جزء اخف وزنا يستخدم مواد تخلّف نفايات اقل |
Dolayısıyla, arabaları şimdi olduğundan daha hafif halde üretebilmek için yoğun çalışmalar icra edilmektedir | TED | لذلك هنالك اتجاه قوي لجعل السيارات اخف وزنا |
böylelikle arabaları hem korunaklı hem de hafif olacak şekilde daha büyük yapabiliriz | TED | يمكننا ان نجعل السيارات اكبر حجما، مما سيوفر الحماية، ولكن اخف |
Çok uzun olmayan bir süre öce, Fransa'nın göklerinde uçan bir gemi gördüm, havadan daha hafif olan bir havayla doldurulmuş büyük bir torba ile desteklenmişti. | Open Subtitles | منذ فترة شاهدت مركبة تمخر سماء فرنسا بكيس من الهواء ، اخف من الهواء الجوي |
Ve 'bir damla su, hava kadar hafiftir' de ve tekrarlamaya devam et. | Open Subtitles | " وقولي " نقطة ماء اخف من الهواء وقومي بتكرارها |
Çelikten 100 kat daha hafif ve güçlüymüş. | Open Subtitles | يفترض بأنها اخف 100 مرة وأقوى من الفولاذ |
Kendini hafif hissediyorsun. | Open Subtitles | تشعر وكأنك اخف من الهواء 195 00: 16: 25,567 |
hafif rüzgarlar bile küçük dalgaların oluşmasına neden olur ve bu küçük dalgalar kabarırlar. | Open Subtitles | وهناك، حتى اخف نسيم يمكن أن يولد تموجاً والتموجات تكبر لتصبح موجات صغيرة |
Tabii ki de sırtımla kaldırıyordum. Bence senin tarafın daha hafif. | Open Subtitles | بالطبع انا ارفعها بظهري اعتقد ان جانبك اخف |
Henry Rearden çeliğinin en ucuz, en hafif ve diğer markalardan 10 kat daha kuvvetli olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | هنرى ريردن يزعم ان انتاجه من الحديد اخف من ارخص منتج ولكنه يقول انه اقوى 10 مرات , هذا طبيعا غير ممكن , ياجيم |
Katil işi bitirmek için büyük bir silah kullandı... ..ya da daha hafif bir silahla daha güçlü kuvvet uyguladı. | Open Subtitles | القاتل اما اخذ سلاح اكبر لانهاء المهمه هو هو ضرب بسلاح اخف ولكن بشكل اقوى. |
Şimdiyse Dev piyasadaki en hafif makine olacak. | Open Subtitles | لا يمكن فعلها والأن العملاق سيكون اخف آلة في السوق |
Leydim eğer daha hafif olursa kesinlikle işe yaramaz. | Open Subtitles | سيدتي اذا صنعناهم اخف سوف يتحطمون |
İyi at kırbacın hafif bir dokunuşunda. | Open Subtitles | الحصان الجيد يجري من اخف لمسة |
Sert mi olsun, hafif mi? | Open Subtitles | بشكل اخف ؟ اقوى ؟ |
Hayır ben daha hafif hissediyorum. | Open Subtitles | لا, انا اشعر اخف |
ve bunun daha önce ciddi bir şekilde incelenmemiş olmasının sebebi endüstrideki genel bir varsayım olan-- araba ağır olmaz ise, daha ağır bir araç ile bir çarpışma esnasında emniyetsiz olabileceği ve hafif araç üretmenin daha maliyetli olacağıdır. çünkü arabaları daha hafif nasıl imal edilebileceği konusunda tek bildiğimiz şey alüminyum ve magnezyum gibi pahalı ve hafif metalleri üretimde kullanmaktı | TED | و السبب وراء عدم اختبار ذلك بصورة جادة من قبل انه كان هنالك افتراض في مجال الصناعة ان-- حسنا، انه لن تكون في امان اذا صدمتك سيارة ثقيلة وان تكلفة صنعها اكثر، لان الطريقة الوحيدة التي نعلمها لصنع سيارات اخف وزنا هي باستخدام معادن غالية خفيفة كالالمنيوم و الماغنيزيوم |
Ama bu hafif, | Open Subtitles | ولاكن هذه اخف |
Bir damla su, hava kadar hafiftir. | Open Subtitles | " قطرة ماء اخف من الهواء " " قطرة ماء اخف من الهواء " |
Bir damla su, hava kadar hafiftir. Bir damla su, hava kadar hafiftir. | Open Subtitles | " قطرة ماء اخف من الهواء " |