"اراد" - Traduction Arabe en Turc

• istedi
• istiyordu
• istiyor
• isteyen
• istiyorsa
• isterse
• istediği
• istediğini
• istemiş
• istemişti
• istiyormuş
• isteseydi
• isterdi
• ihtiyacı
• istese

Ritchie bu işe kendi girmek istedi. Ona yardım ettim, ama o istedi.
ان ريتشى هو الذى اراد هذا العمل, انا ساعدته فقط, ولكنه كان يريده

Shoukichi, henüz değişim sanatını tam öğrenememiş olan rakunların moralini düzeltmek istedi.
لا, شوكيجي اراد ان يرفع معنويات الراكون الذين لم يتقنوا فن التحول

İntikam istiyordu, profesyonel oyunculuk kariyerini bitirenlerden intikam almak istiyordu.
اراد الانتقام من اولئك الذين اخذوا لعبة الهوكي من المحترفين

Yo, sadece bu iyi adam nasıl olduğunu bilmek istiyor.
لا هذا الرجل اللطيف فقط اراد ان يعرف كيف حالكم

Bu sabah marangozluk bölümüne girmek isteyen oğlana ne oldu?
ذلك الصبي الذي اراد الانضمام إلى قسمي, كيف ظهر ؟

Yarına kadar istiyorsa fiyatının iki katından fazla olacağını söyleyin.
واخبريه ,اذا اراد ان يأخده غدا سيدفع اكثر من الضغف

Bence bir at seni gerçekten üzerinden atmak isterse atar.
أعتقد إذا اراد الحصان أن يلقى بك ، سوف يفعل

Tek konuşmak istediği konu Hayalet Denizaltı'ydı.
لكن كل ما اراد التحدّث عنه كان الغواصة الشبح

Onun davayı bırakmak istediğini söylesem şaşırır mıydın, Judy?
هل ستصيبك المفاجأة كثيرا, لو علمت, انه اراد ان يتنحى عن القضية ؟

Buraya gelmeyi kendi istedi. Misery'de ki hemşirelerin en iyi olduğunu düşünüyor
لقد اراد ان ياتى هنا , لقد قال الممرضات هنا هم الافضل

Benim tekrar bir ruh doktoruna görünmemi istedi, ben de "hayır" dedim.
لقد اراد منى ان اعتذر عن تصرفى هذا ولكنى قلت له لا

Hayır, o da gelmek istedi, ama olmadı işte. Sadece ben.
لا ، لقد اراد الحضور ولكنه لم يستطع انه انا فقط

Küçük kardeşim sana doğum gününde sürpriz yapmak istedi, geldik.
صديقي الصغير اراد ان يفاجئك في يوم عيد ميلادك فقط

Benden, bizi hayal etmemi daha sonra da tüm detayları duymak istedi...
اراد منى ان اتخيل انه كان لنا ثم اراد سماع كل التفاصيل

Onu geri istiyordu, kızdan temelli olarak kurtulmak zorunda olduğunu anlamıştın.
اراد الرجوع لها و انتي ادركتي يجب ان تتخلصي منها للأبد

John Irish'le olan ilişkiyi bitirmek kulübü silah işinden çekmek istiyordu.
جون اراد انهاء العلاقة مع الايرلنديين ليوقف بيع الاسلحة في النادي

Bir şey canını sıkıyormuş, o konuda yardım edip edemeyeceğimizi öğrenmek istiyor.
شئ ما يزعجه بشده لذا اراد المجئ لنري ما بامكاننا ان نساعده

Komisyon kararını vermeden önce açıklama yapmak isteyen varsa şimdi yapabilir.
اذا اراد احدكم ان يبرر قبل اعلان الحكم يستطيع قوله الان

Ve yarın istiyorsa iki kattan da pahalı olacağını söyle.
واخبريه ,اذا اراد ان يأخده غدا سيدفع اكثر من الضغف

Dinleyin, eğer patronun şikayette bulunmak isterse bu formu doldursun tamam mı?
اسمع, إذا اراد زعيمك ان يقدم شكوى, دعه يملئ هذه الورقة فهمت؟

Benim moruğun istediği gibi hukuk fakültesine gitmeliydim.
كان يجب ان ادخل كلية الحقوق مثلما اراد رجلى العجوز.

Tabii, kimsenin onu gerçekten kovalamak istediğini de sanmıyorum.
انا لا اظن ان اى احد على الاطلاق اراد ان يمسك به , على ايه حال

Herkes gidince o da kola istemiş çünkü sadece ona ihtiyacı kalmış.
نعم الكل بالخارج لذا هو اراد فحما فقط هذا كل ما اراده

Aynı zamanda Walt Whitman'dan da etkilendim, kendisi de Amerika'yı içine çekmek ve Amerika'nın onu içine çekmesini istemişti.
كما الهمني أيضًا والت وايتمان الذي اراد ان يستوعب امريكا وان يجعلها تستوعبه

Rahip olmak istiyormuş. İbne olduğu için cüppesini elinden almışlar.
اراد أن يكون كاهنا استبعدوه لأنه كان شاذاً

Ve gerçekten de gemiyi imha etmek isteseydi edebilirdi.
واذا كان قد اراد اسقاط هذه السفينة.. كان قد فعل انتهي هذا

Herkes ya onu tanır ya da o olmak isterdi.
تعرفين , كل شخص كان يعرفه او اراد أن يكون مثله

Bayan Palmer, Başkan yardımımızı istese eminim bize söylerdi.
سيدة بالمر ، الرئيس لو اراد مشاركتنا بالأمر ، لكان قد فعل بالتأكيد