| Ritchie bu işe kendi girmek istedi. Ona yardım ettim, ama o istedi. | Open Subtitles | ان ريتشى هو الذى اراد هذا العمل, انا ساعدته فقط, ولكنه كان يريده |
| Shoukichi, henüz değişim sanatını tam öğrenememiş olan rakunların moralini düzeltmek istedi. | Open Subtitles | لا, شوكيجي اراد ان يرفع معنويات الراكون الذين لم يتقنوا فن التحول |
| İntikam istiyordu, profesyonel oyunculuk kariyerini bitirenlerden intikam almak istiyordu. | Open Subtitles | اراد الانتقام من اولئك الذين اخذوا لعبة الهوكي من المحترفين |
| Yo, sadece bu iyi adam nasıl olduğunu bilmek istiyor. | Open Subtitles | لا هذا الرجل اللطيف فقط اراد ان يعرف كيف حالكم |
| Bu sabah marangozluk bölümüne girmek isteyen oğlana ne oldu? | Open Subtitles | ذلك الصبي الذي اراد الانضمام إلى قسمي, كيف ظهر ؟ |
| Yarına kadar istiyorsa fiyatının iki katından fazla olacağını söyleyin. | Open Subtitles | واخبريه ,اذا اراد ان يأخده غدا سيدفع اكثر من الضغف |
| Bence bir at seni gerçekten üzerinden atmak isterse atar. | Open Subtitles | أعتقد إذا اراد الحصان أن يلقى بك ، سوف يفعل |
| Tek konuşmak istediği konu Hayalet Denizaltı'ydı. | Open Subtitles | لكن كل ما اراد التحدّث عنه كان الغواصة الشبح |
| Onun davayı bırakmak istediğini söylesem şaşırır mıydın, Judy? | Open Subtitles | هل ستصيبك المفاجأة كثيرا, لو علمت, انه اراد ان يتنحى عن القضية ؟ |
| Buraya gelmeyi kendi istedi. Misery'de ki hemşirelerin en iyi olduğunu düşünüyor | Open Subtitles | لقد اراد ان ياتى هنا , لقد قال الممرضات هنا هم الافضل |
| Benim tekrar bir ruh doktoruna görünmemi istedi, ben de "hayır" dedim. | Open Subtitles | لقد اراد منى ان اعتذر عن تصرفى هذا ولكنى قلت له لا |
| Hayır, o da gelmek istedi, ama olmadı işte. Sadece ben. | Open Subtitles | لا ، لقد اراد الحضور ولكنه لم يستطع انه انا فقط |
| Küçük kardeşim sana doğum gününde sürpriz yapmak istedi, geldik. | Open Subtitles | صديقي الصغير اراد ان يفاجئك في يوم عيد ميلادك فقط |
| Benden, bizi hayal etmemi daha sonra da tüm detayları duymak istedi... | Open Subtitles | اراد منى ان اتخيل انه كان لنا ثم اراد سماع كل التفاصيل |
| Onu geri istiyordu, kızdan temelli olarak kurtulmak zorunda olduğunu anlamıştın. | Open Subtitles | اراد الرجوع لها و انتي ادركتي يجب ان تتخلصي منها للأبد |
| John Irish'le olan ilişkiyi bitirmek kulübü silah işinden çekmek istiyordu. | Open Subtitles | جون اراد انهاء العلاقة مع الايرلنديين ليوقف بيع الاسلحة في النادي |
| Bir şey canını sıkıyormuş, o konuda yardım edip edemeyeceğimizi öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | شئ ما يزعجه بشده لذا اراد المجئ لنري ما بامكاننا ان نساعده |
| Komisyon kararını vermeden önce açıklama yapmak isteyen varsa şimdi yapabilir. | Open Subtitles | اذا اراد احدكم ان يبرر قبل اعلان الحكم يستطيع قوله الان |
| Ve yarın istiyorsa iki kattan da pahalı olacağını söyle. | Open Subtitles | واخبريه ,اذا اراد ان يأخده غدا سيدفع اكثر من الضغف |
| Dinleyin, eğer patronun şikayette bulunmak isterse bu formu doldursun tamam mı? | Open Subtitles | اسمع, إذا اراد زعيمك ان يقدم شكوى, دعه يملئ هذه الورقة فهمت؟ |
| Benim moruğun istediği gibi hukuk fakültesine gitmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب ان ادخل كلية الحقوق مثلما اراد رجلى العجوز. |
| Tabii, kimsenin onu gerçekten kovalamak istediğini de sanmıyorum. | Open Subtitles | انا لا اظن ان اى احد على الاطلاق اراد ان يمسك به , على ايه حال |
| Herkes gidince o da kola istemiş çünkü sadece ona ihtiyacı kalmış. | Open Subtitles | نعم الكل بالخارج لذا هو اراد فحما فقط هذا كل ما اراده |
| Aynı zamanda Walt Whitman'dan da etkilendim, kendisi de Amerika'yı içine çekmek ve Amerika'nın onu içine çekmesini istemişti. | TED | كما الهمني أيضًا والت وايتمان الذي اراد ان يستوعب امريكا وان يجعلها تستوعبه |
| Rahip olmak istiyormuş. İbne olduğu için cüppesini elinden almışlar. | Open Subtitles | اراد أن يكون كاهنا استبعدوه لأنه كان شاذاً |
| Ve gerçekten de gemiyi imha etmek isteseydi edebilirdi. | Open Subtitles | واذا كان قد اراد اسقاط هذه السفينة.. كان قد فعل انتهي هذا |
| Herkes ya onu tanır ya da o olmak isterdi. | Open Subtitles | تعرفين , كل شخص كان يعرفه او اراد أن يكون مثله |
| Bayan Palmer, Başkan yardımımızı istese eminim bize söylerdi. | Open Subtitles | سيدة بالمر ، الرئيس لو اراد مشاركتنا بالأمر ، لكان قد فعل بالتأكيد |