Ben-- - Israr ediyorum. Ne de olsa Fransızlar harika garsondurlar. | Open Subtitles | لا,لا,لا انا انا اصر.الفرنسيون رغم ذلك,الفرنسيون من افضل الجرسونات |
Bir saat sonra gel tatlım. Israr ediyorum. Hoşça kal. | Open Subtitles | تعالي بعد ساعه واحده عزيزتي انني اصر حسنا، حسنا، الى اللقاء |
Paranoyanin baskisiyla, görüsmelerinde Zabit Katiplerinin hazir tutulmasinda Israr ediyordu. | Open Subtitles | بعد ان تغلب عليه جنون العظمه اصر على وجود كتاب الاختزال |
Her neyse, buraya gelip gözlerimi kontrol ettirmem için ısrar etti. | Open Subtitles | على اي حال اصر على ان ادخل الى هنا وافحص عيني |
Albay da ilkbahara kadar kalması için ısrar etti. | Open Subtitles | الكولونيل اصر عليها . ان تبقى حتى مجىء الربيع |
Ben "Hayır sağ ol" sen de "Israr ediyorum" diyordun. | Open Subtitles | و كنت اقول "لاا" و انتي كنتي تقولين انا اصر |
Israr ediyorum, yoksa davayı bırakabilirim. | Open Subtitles | انا اصر والا اضطررت للتنازل عن القضيه |
Israr etmek zorundayım, yoksa davayı bırakabilirim. | Open Subtitles | انا اصر والا اضطررت للتنازل عن القضيه |
Israr ediyorum. Beni reddetmeyin. | Open Subtitles | إني اصر, لا أعتقد انكِ سترفضين طلبي |
Israr ediyorum. Julian, tik tak. | Open Subtitles | أنا اصر " جوليان ، " تيك توك * كلمة منتشرة بين المصممين تعني اسبوع الموضة * |
- Israr ediyorum, öyle de bana. | Open Subtitles | بالتاكيد يجب عليك. ان تهاتفنى... انا اصر. |
Şey, en iyisi olsun diye Israr ediyor. | Open Subtitles | لكن السيد كالدويل اصر على الافضل |
Israr ediyorum. | Open Subtitles | تعالي، انا اصر. |
Israr etmek durumundayım, efendim. | Open Subtitles | يجب ان اصر على هذا، سيدي. |
- Israr ediyorum. - Ben de. | Open Subtitles | انا اصر انا اكثر اصراراً |
Israr ediyorum. | Open Subtitles | انا اصر لدينا الكثير لنفعله |
Albay da ilkbahara kadar kalması için ısrar etti. | Open Subtitles | الكولونيل اصر عليها . ان تبقى حتى مجىء الربيع |
Mahkumlara çok sayıda gardiyan verilmesi konusunda ısrar etti. | Open Subtitles | اصر على عدد كبير من الحراس بالنسبة للسجناء |
Mahkumlara çok yüksek derecede gardiyan konusunda ısrar etti. | Open Subtitles | اصر على عدد كبير من الحراس بالنسبه للسجناء |
Babam neden onunla gitmemde ısrar ediyor bilmiyorum. | Open Subtitles | انا لا اعرف لماذا اصر ابى على ان احضر معه |
Ama ben her zaman bana verilen koltukta oturmaya ısrar ederim. | Open Subtitles | ولكنى دائما اصر ان احجز المقعد المجاور للممر |
Tedaviyi bana bırakman konusunda ısrar ediyorum. | Open Subtitles | انا يجب ان اصر علي ان تتركي امر المعالجه لي فقط |
Doğrusu bana bu güzel davranışları kazandırmakta bu kadar ısrar ettiği için mutluyum | Open Subtitles | انا مسرورة انه اصر على السلوك الحسن |