"الإختيار" - Traduction Arabe en Turc

    • seçim
        
    • karar
        
    • seçimi
        
    • seçmek
        
    • seçenek
        
    • seç
        
    • tercih
        
    • seçeneğin
        
    • seçimin
        
    • seçeneği
        
    • seçimini
        
    • seçmem
        
    • seçici
        
    • seçeneğimiz
        
    • kararı
        
    ...aslında o kadar da iyi değil, çünkü benimle, yazmak arasında seçim yapmak zorunda kalsa, muhtemelen yazmayı seçerdi. Open Subtitles هذا ليس رائع جداً, في الواقع لأنه لو كان عليها الإختيار بيني وبين الكتابة هي على الأرجح ستختار الكتابة
    Ve beni senle benim aramda seçim yapmaya zorlarsan bil bakalım n'olur? Open Subtitles ولكن لو أنني مجبره على الإختيار بيني وبينك خمني ماذا ؟ ؟
    Ama karısı olduğumda, bu seçim çok daha kolay olacak. Open Subtitles لذا ، عندما أصبح زوجته ، سيكون الإختيار أسهل بكثير
    Başka birini korumaya karar vermek zor bir şeydir. Open Subtitles الإختيار لحماية شيء ما ، هو شيءٌ صعب جداً
    Ve diğeri elbette, doğum kontrol hapı, basit bir şekilde, toplumun yapısında, kadının rolünü değiştirip onlara üreme seçimi yapabilmeleri konusunda imkan sağlayarak toplumun yapısını tamamen değiştirmiştir. TED والثاني هو ، بطبيعة الحال، حبة منع الحمل، التي، بأسلوبٍ بسيطٍ للغاية، غيرت بنية المجتمع بصفةٍ جذرية بتغيرها دورالمرأة فيه بمنحها إياهن إمكانية الإختيار في المسائل التناسلية.
    Yeni üyelerini seçmek üzereler ve ben bu seçime karşı çıkmak istiyorum. Open Subtitles لقد أوشكوا أن يختاروا أعضاء جدّد وأنا أودّ أن أتحدّى عملية الإختيار تلك
    Ağır yaralıyım. seçim işlemi için içinde yaşam olan en yakındaki gezegene gidiyorum. Open Subtitles أنا جريح على نحو سيىء، توجه إلى أقرب كوكب مسكون لتبدأ عملية الإختيار.
    Ağır yaralıyım. seçim işlemi için içinde yaşam olan en yakındaki gezegene gidiyorum. Open Subtitles أنا جريح على نحو سيىء، توجه إلى أقرب كوكب مسكون لتبدأ عملية الإختيار.
    Çok acele olarak insanlarla hayvanlar arasında seçim yapman gerekse, hangisini seçersin? Open Subtitles إن اضطررتى إلى الإختيار بين البشر والحيوانات, وبسرعة ماذا سوف تختارين ؟
    Sivilleri sıraya dizip babama ve askerlerine seçim yapmaları gerektiğini söylerken. Open Subtitles حين وضعوا المدنيين في صف وقالوا لوالدي وجنوده أن عليهم الإختيار
    Seninle olan geçmişimiz hatırına, sana bir seçim şansı vereceğim. Open Subtitles ، بما أننا نملك تاريخاً معا سأترك لك حرية الإختيار
    "...Hadi piyasayı elimizdeki en iyi geribesleme aracı olarak kullanalım ve..." "...insanların ne kadara bunları alabileceğini bu şekilde anlayarak, onlara seçim saygınlığı verelim..." TED لنستخدم السوق كأفضل أداة للتتحسس لدينا ، و نفهم بأي سعر سيدفع الناس، بحيث يحصلون على كرامة الإختيار.
    Bu sadece standart bir seleksiyon. Yaşama kabiliyetine göre seçebiliriz, kimyasal madde veya petrol üretimi veya aşı üretimi vs. için seçim yapabiliriz. TED وانها مجرد اختيار قياسي. يمكننا الإختيار للوفرة، الإنتاج الكيميائي أو الوقود، إنتاج اللقاحات، وهلمجرا.
    Ve mimari seçim sürecindeyken gerçekten de güzel bir model, seçebiliriz. Ya da çok fonksiyonel bir modelimiz vardır. TED ومن خلال عملية الإختيار المعماري قد نقوم بإختيار نموذج جميل فعلاً أو قد نقوم بإختيار نموذج عملي للغاية
    Kendimi bu organizasyona başkan seçeli on yıl oluyor ve benden duymanız gerekirse, iyi seçim yaptınız. Open Subtitles مضى 10 أعوام منذ إنتخبت نفسي رئيساً لهذه المنظمة وأرى أنكم أحسنتم الإختيار
    karar vermek zorundadır TV şovu mu... kabileyi kurtarmak mı. Open Subtitles وعليها الإختيار بين البقاء مع البرنامج التلفزيوني... أو إنقاذ القبيلة
    Yapmak zorunda olduğum seçimi onayladığınızı görüyorum. Open Subtitles لقد فهمت أنك وافقت على الإختيار و واجبي أرغمني أن أفعل هذا.
    Siz ikiniz aranızdan birini seçmek zorunda kalsam, seçeneğim açıkça belli. Open Subtitles حَسناً، فاس، إذا أنا يَجِبُ أَنْ أَختارَ بين إثنان منك، أَعْني، الإختيار واضحُ.
    Şimdi, sevgili doktor, sana bir seçenek sunuyorum. Open Subtitles الآن عزيزي الدكتور أعرض عليك فرصة الإختيار
    Aklın başında, seç, ya Rusya'ya gönüllü gidersin, ya da hakkında işlem yapılır. Open Subtitles لقد اتضح الأمر ، يمكنك الإختيار بين عملية أو إجازة طوعية لروسيا
    Ama yine de ikinizden birisini tercih etmemi istemesi aptalcaydı. Open Subtitles لكن، تبقى، سخافة مؤكدة منها لمحاولة إرغامي على الإختيار بينكما.
    Doğru seçeneğin bizim onlara verdiğimiz olduğuna inandırmalıyız. Open Subtitles اجعلهم يعتقدون ان الإختيار الصحيح هو الحل الوحيد
    Evet, Sam, bu rol için ilk seçimin sen olmadığı doğru mu? Open Subtitles الآن، سام، هل صحيح أنك لم تكن الإختيار الأول لهذا الدور؟
    Bilinçli Rüya, Bitmeyen Hayat'ın en yeni seçeneği. Open Subtitles الحلم الواضح هو الإختيار الجديد في برنامج إطالة الحياة
    Tıpkı iş hayatımda yaptığım gibi, işteyken beni çocuklarımla birlikte kimin destekleyeceği seçimini sağlam bir referans ile yaptım. TED كما كنت لأفعل في حياتي العملية، استندت في الإختيار على من الذي سيتكفل بأبنائي حينما أكون في العمل بشكل تام.
    Eğer o ve birine âşık olması arasında seçmem gerekiyorsa, evet. Open Subtitles إذا كان الإختيار هكذا أو الوقوع في حب شخص ما ، نعم
    İnsanları davet ederken daha seçici olmalısın. Open Subtitles ينبغى أن تكون أحسن قدرة على الإختيار بالنسبة للناس التى تدعوها
    Yani, başka seçeneğimiz var mı ki? Open Subtitles أعني ، ما هو الإختيار المتاح لدينا؟
    Cidden, tamamıyla anlıyorum, ayrıca kesinlikle doğru kararı verdiğini düşünüyorum. Open Subtitles حقيقتاً ، أنا أتفهم بكل تأكيد أنت أخترت الإختيار الصائب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus