Kendi doğrularımı söyledim, ama bundan daha önemlisi, başkalarının doğrusunu aradım. | TED | قلتُ الحقائق عني، ولكن الاهم من ذلك، بحثتُ عن الحقيقة في الآخرين. |
Daha da önemlisi, yoksullar hakkında önceden hiç duymadığım türden öyküler anlatıyordu. | TED | ولكن الامر الاهم .. هو انه كان يشاركنا قصص الفقراء وكانت تلك القصص مختلفة جداً عن القصص التي سمعتها من قبل |
Daha önemlisi ben Kilise'yi ve aile kurumunu ve barış dolu bir Salvador'u temsil ediyorum. | Open Subtitles | الاهم من ذلك, انا ادعم الكنيسة اقف بجانب العائلة و المواطن السلفادوري المسالم اذهب مع السلام |
Espriliydim akilliydim ama hepsinden önemlisi çok çok seksiydim. | Open Subtitles | لقد كنت مضحك ، وذكي ولكن الاهم انك تكون مثير جدا جدا |
önemli olan bu fotoğraflarla ne yaptığınız ve yapıştırdığınız yerde verdiği mesaj. | TED | الاهم هو مالذي تفعله بالصور الجملة التي تقولها في المكان الذي تلصق فيه. |
Günün en önemli konusuna gelsek? | Open Subtitles | هل يجب أن نعود الي الموضوع الاهم لهذا اليوم |
Üç restoranı, iki gece kulübü ve bir çamaşırhane zinciri vardı, ancak hepsinden de önemlisi Güney California'daki ilk erkek berberinin sahibiydi. | Open Subtitles | كان يمتلك مطعمين وملهيين ليليين وعدة مغاسل ولكن الاهم كان يمتلك افضل صالون حلاقة للرجال فى جنوبى كاليفورنيا |
En önemlisi kardeşin ve senin bana inanmanız. | Open Subtitles | الشئ الاهم هو انك انت و اخوكِ تصدقون قصصى. |
Daha önemlisi, bize göre çeşitli gelenekler içermese de;.. | Open Subtitles | الاهم من هذا، بالنسبة لغايتنا كان هناك طوائف قتلت، و ليس فقط بطريقة الطقوس |
...pop şarkıcısı ilahınız ama en önemlisi,.. | Open Subtitles | مُغنيكم و ملآمس إحساسكم و الاهم من كُل ذلك .. ـ |
Daha da önemlisi, uyuşturucu parası için Langeland'ın kendisi soruşturulmuş. | Open Subtitles | الاهم من ذلت : تم التحقيق . مع لانجيلاند في اموال مخدرات |
Kadeh kaldırmak istiyorum Diamonds'a, ama daha önemlisi Toronto'ya ve insanlarına.Evim demek isteyeceğim başka bir yer daha yok. | Open Subtitles | سوف أقترح نخب شراب من أجل الماس و لكن الاهم من ذلك هي مدينة تورنتو و أهلها ، لا يوجد مكان اخر يمكنني أن أسميه وطني |
Biraz sarhoşsunuz ama tabii en önemlisi tutku içinde yanıyorsunuz. | Open Subtitles | وانتم ثملين قليلاً ولكن الاهم انتم تحترقون بالرغبة |
Daha da önemlisi, babanın oğlumuza çok kötü bir etkisi var. | Open Subtitles | الاهم من ذلك ، اباكي قدوة سيئة لإبننا كل شيء بخير هنا ، بيث؟ |
Ama hepsinden önemlisi yeni büyük gereklilik aslında tek gereklilik Demokratlardan nefret ediyor olmam. | Open Subtitles | و لكن الاهم من ذلك, اكبر المتطلبات الآن حقيقة المتطلب الوحيد انه عليّ كره الديمقراطيين |
Ama daha da önemlisi, şimdi Eagleton rezervine ve su arıtma tesisine giriş yetkimiz olduğuna göre, | Open Subtitles | ولكن الاهم , بما اننا الان لدينا الحق في التحكم بخزان مياه ايغلتون |
Ama daha da önemlisi , Eğer bir şeye inanıyorsan, bunu adınla imzalamalısın. | Open Subtitles | و لكن الاهم بأنه اذا آمنت بشيء فوقع اسمك عليه |
böylece hem çalışma zorunlulluğunu yerine getirmiş olacak... ama daha da önemlisi ona bir düzen ve disiplin kazandıracağım. | Open Subtitles | حتى يلتقي التزامات عملة لكن الاهم أنا سأعطية بنية و إنضباطا |
Ne bildiklerini ve daha önemlisi polislere ne söylediklerini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف ما يعرفون و الاهم من ذلك ما الذي يقولونه للشرطة |
Ama önemli olan ölümü değil, onu kimin öldürdüğü. | Open Subtitles | ولكن موته ليس هو المهم الاهم من سيبدو انه قتله |
önemli olan bu. Bunu yapmaya çalışıyoruz. Bu BankExchange. | Open Subtitles | ان هذا هو الامر الاهم, هذا هو واجبنا, هذا هو بنك اكستشانج |
Don't just know how to say the words Sadece kelimeleri nasıl kullanacağını bilmiyorsun. en önemli şey nasıl vuracağındır. | Open Subtitles | ليس عليك فقط ان تعرف كيف تقول الكلمات الاهم ان تعرف كيف توجه الضربة |