Gerçeklikteki o delik, tekrar açılıp beni de yutabilir miydi? | TED | هل يمكن لهذا الثقب أن ينفتح بينما أنا نائم ؟ |
Neredeyse kara deliğin uzayzamanı deldiğini görüyorsunuz, yeterince derine indiğinde de ışığın kara delik etrafında döndüğü bir aşamaya varıyoruz. | TED | يمكننا تقريبًا رؤية ثقب أسود يخترق الزمكان، وحين يجتاز عمقًا كبيرًا، نصل إلى مرحلة يدور عندها الضوء حول الثقب الأسود. |
Ancak girişlerinin birbirine çok yakın olduğu bir solucan deliği, | Open Subtitles | ولكن الثقب الدودي الذي لديه .. فتحات قريبة من بعضها |
Muhtemelen kurar, ...ama solucan deliği oluştuğu anda neler olacağını .bilemeyiz. | Open Subtitles | محتمل ولكن ماذا يحدث فى اللحظه التى ينشأ بها الثقب الدودى |
Bu aydınlık halka çekim kuvvetinin, ışığın dahi kaçamayacağı kadar büyük olduğu yerdeki kara deliğin çevresindeki sınırları açığa çıkarır. | TED | تكشف هذه الحلقة المشعة أفق الثقب الأسود، حيث تكون قوى الجاذبية كبيرة للغاية لدرجة أن حتى الضوء لا يستطيع الفرار. |
Dünyadan yansıyan ışığın bir kısmı deliğe düşer, fakat bir kısmı da mercek etrafından dönerek bize tekrar ulaşır. | TED | إن الضوء القادم من الأرض، يسقط بعضه في الثقب الأسود، لكن يرجع إلينا البعض بعد إلتفافه حول الثقب الأسود. |
Bir oda istiyorum, lütfen tepemizdeki delikten esen rüzgara maruz kalmasın. | Open Subtitles | غرفة لو سمحت غير متعرضة للرياح التي تهب من الثقب فوقنا |
SD: Geçen haftaya dek bir kara delik görüntüsü hakkında hiç fikrimiz yoktu. | TED | ش.د: حتى الأسبوع الماضي، لم تكن لدينا أي فكرة حول شكل الثقب الأسود. |
Birini görebilmek için Dünya boyunda bir teleskop yapmanız gerek çünkü baktığımız kara delik çok radyo dalgası yayıyor. | TED | لكن لرؤية أحدها، ستحتاج لبناء تلسكوب بحجم الأرض، لأن الثقب الأسود الذي ننظر إليه تنبعث منه موجات إشعاعية وفيرة. |
...biz de B planı olarak arabanın zeminine bir delik açtık. | Open Subtitles | لذلك لجأنا إلى الخطة البديلة وهي استخدام الثقب الموجود في السيارة |
Her şeyden önce, kara delik yanındaki yıldızın atmosferini tüketiyor. | Open Subtitles | أول شئ، الثقب الأسود يلتهم من الغلاف الجوي لنجمه المرافق |
Çünkü solucan deliği iki tarafta da stabildir. Geleceklerindeki madde ve enerji etkilenmez. | Open Subtitles | لأنّ الثقب الدودي مُستقرّ عند كِلا الطرفين، المادّة والطاقة في مستقبلهم غير مُتأثر. |
Böylece bir solucan deliği iki boyutluya dönüşür, bir çembere. | Open Subtitles | إلى ثنائي الأبعاد، والذي يحول الثقب ثنائي الأبعاد إلى دائرة، |
Solucan deliği yaratmanın önündeki en büyük engel yeterli enerji sağlamaktı. | Open Subtitles | أكبر عقبة لفتح الثقب الدودي هو خلق ما يكفي من الطاقة |
Uzun yani boylamasına olan böyle bir solucan deliği var. | Open Subtitles | يوجد هذا، الانحناء الطولي انحناء عبر الثقب الدودي مثل هذا. |
Burada değil. Kara deliğin çekim gücü çok güçlü. Kapana sıkıştık. | Open Subtitles | ليس هنا, قوة الجاذبية من الثقب الأسود قوية للغاية, نحن محاصرون |
Onlar tam olarak öten uzayın sesidir, ve günün sonunda birleşerek ve sesleri azalarak tek bir dönen, sessiz kara deliğe indirgenirken bu kara deliklerden ışık hızında dışarı çıkacak. | TED | إنها أصوات رنين الفضاء، و سترحل عن الثقب السوداء بسرعة الضوء و هي تتقارب لتتحد في ثقب أسود هادىء عند نهاية اليوم. |
Burda dört deliği olan bir çubuğumuz var ve bu larvaların kokusunu soldaki deliğe yerleştirdik. | TED | لدينا قضيب يحتوي على أربعة ثقوب، ووضعنا رائحة هذه اليرقات فى الثقب على اليسار |
Işık da tıpkı diğer her şey gibi delikten aşağı doğru sürüklenebilir, ve geride kalan tek şey bir gölge olurdu. | TED | سينجرف الضوء نحو الثقب كأي شيء آخر، و كل ما يتبقى هو ظل. |
Dışarıyı çeviremeyiz, patlamanın solucan deliğinden yayılması riski var. | Open Subtitles | لا يمكننا الخروج. لا يمكننا ان نخاطر بنقل موجة الانفجار من خلال الثقب |
Sizi bilmem ama ben her zaman solucan deliğini ya da boyutlar arası giriş kapısını bulmuş gibi hissederim. | TED | الآن، لا أدري عنكم و لكنني دائما أشعر أنني وجدت هذا الثقب أو هذا المدخل بين الأبعاد |
Solucan deliğine bir parçacık hızlandırıcısı ile mi ateş ediyor? | Open Subtitles | اتقول انه يطلق معجّل الجزيئات في الثقب الدودي؟ |
Bazı dalgaların solucan deliğinde çift yönlü hareket edebildiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نتفق أن بعض الموجات تستطيع المرور في الاتجاهين خلال الثقب الدودي |
Bu kara delikte, bu süreç üç gün ile bir ay arasında. | TED | وبالنسبة لهذا الثقب الأسود، سيستغرق ذلك ما بين ثلاثة أيام إلى حوالي شهر من الزمن. |
Yine de görülemeseler bile kara delikleri duyabiliriz ve uzay-zamana bir davul gibi çarptıklarından oluyor bu. | TED | و رغم ذلك يمكن سماع الثقب السوداء حتى إذا لم يتم مشاهدتها، و ذلك لأنها تضرب على الزمكان كالطبل. |
karadelik tarafından üretilen gama ışını yıldızın dış katmanlarını yırtarak uzaya püskürür. | Open Subtitles | هذا يصنع حزمتان من الطاقة النقية تتفجّر في طريقها خارج الثقب الأسود |
O alet piercing'in taşıdığı anlama ters düşüyor. | Open Subtitles | إنسي مسألة المسدس .. إنها فكرة مرفوضة في الثقب |
Ortadaki boşluk bu iki şekli topolojik olarak farklı kılar. | Open Subtitles | لكن محالة أن تواصل إعادة تشكيل الكعكة لتحويلها إلى كرة. الثقب في المنتصف يجعل طوبولوجية هذه الأشكال صعبة. |
Dinle, elimizdeki bilgiler göre, etrafımızda olan bitene sebep olan şey "yırtık" değil. | Open Subtitles | اسمع، لدينا بيانات تقترح بقوة بأن الأحداث التي تحصل لنا لا يمكن أن يكون سببها الثقب |