| Teşekkürler, Marge. Eğer çamaşır makinesiyle işin bittiyse, kendime bir içki hazırlayabilir miyim? | Open Subtitles | شكراً ، إن كنت انتهيت من الغسالة فهل يمكنني صنع بعض الخمر بها؟ |
| İçki içmek yavaş öldürüyor olabilir, ama yine de intihardır. | Open Subtitles | الخمر قد يكون انتحار بطئ , لكنّه ما زال إنتحار. |
| Ve bu şekilde sizin kolay biri olduğunuzu ve içki içmeyi sevdiğinizi anlayacaktır. | Open Subtitles | و بهذا سيعرف أولاً، أنكِ سهلة المنال و ثانياً، أنكِ تحبين شرب الخمر |
| Sınıfın en arkasında dikilirken bile gelen alkol kokusunu alabiliyordum. | Open Subtitles | رائحة الخمر كانت تفوح منه و هو فى أخر الفصل. |
| Simyacılarımız şarabı kaynatma sanatı üzerinde çalıştılar. | Open Subtitles | علماء القرون الوسطى أكتشفوا سر الخمر المغلى |
| Erkek olsaydım, elimi sıkar, bir viski ısmarlar ve bir büronun anahtarını verirdin. | Open Subtitles | إن كنت رجلاً كنت لتصافحني و تشتري لي الخمر و تعطني مفتاحاً لمكتبي |
| Genelde öğle yemeğinden sonra içki içmem ama... aman tanrım! | Open Subtitles | لا أحتسي الخمر عادة بعد الغداء لكن .. يا إلهي |
| İyi haber, kimse sigara ya da içki içtiğin için sana kızmayacak. | Open Subtitles | الأخبار الجيدة هي أنه لن ينتقدك أحد إن دخنت و شربت الخمر |
| Ver şu topu. Bir yıldır içki kullanmıyor muydun yani? | Open Subtitles | فقط ارمى الكرة متى كنت لا تشرب الخمر لمدة عام |
| Kasabanın dışında yaşamaya devam ediyor buraya haftada iki kez içki almaya gelir. | Open Subtitles | هي تعيش ببيتها القديم , تأتي مرة أو اثنتين للمدينة فقط لشراء الخمر |
| Prensipim gereği... içki servisi yapılan bir restoranda yemek yemem. | Open Subtitles | وأنا لديّ مبدىء لا أذهب لمطعمٍ يقدمون فيه الخمر أبداً |
| Devriye arabamızın arkası kusmuk içinde, leş gibi içki kokuyor. | Open Subtitles | أما نحن فلدينا رائحة الخمر والقيء في مؤخرة سيارة الدورية |
| Frank, seni içki servisi yaparken görmek, verdiğim her sente değer. | Open Subtitles | فرانك، إنه يستحق كل فلس أن أراك تعمل على برميل الخمر. |
| Onlar havalı otellerinde havuzun yanında oturuyor, gülüşüyor, içki içiyor. | Open Subtitles | انهم يجلسون عند البركة في فندقهم الفاخر يضحكون وشربون الخمر |
| Aynen, biraz alkol, biraz kokain alıp sonuçlarına bakmadan kafayı dağıtalım. | Open Subtitles | نعم , لنحضر بعض الخمر والكوكايين و فقط نفعلها خارجا لاعواقف |
| Bay Fielding için viski soda, bayanlar için porto şarabı. | Open Subtitles | ويسكي للسيّد فيلدنق الخمر الحلو للسيّدات |
| 60 karton sigara, 15 şişe viski... Bu saçmalık da ne? | Open Subtitles | ستون كارتون سجائر , 15 زجاجة من الخمر ما هذا الجنون؟ |
| Sevgilim... İrlandalılar dünyaya hükmetmesin diye Tanrı'nın içkiyi nasıl yarattığını biliyor musun? | Open Subtitles | تعرفين ان الله اوجد الخمر لكى لا يحكم الايرلنديون العالم |
| Bir dakika kalacağım Marge. Şuradaki çocuklara bira almaya gidiyorum. | Open Subtitles | لن استغرق سوى دقيقة ، سأذهب لشراء الخمر لأولئك الأطفال |
| Önce işin kolay kısmını halledelim. Çocuklar, gidin likör alın. | Open Subtitles | لنقم بالجزء السهل أولاً يا أطفال ، أحضروا بعض الخمر |
| Ona kumar oynamayı öğrettikten sonra belki onu sarhoş da edebiliriz. | Open Subtitles | وبعد أن نعلمها طريقة المقامرة ربما بعدها نذهب جميعاً لاحتساء الخمر |
| Birkaç şişe içki getirmişti ve içkiler için iki katı para alıyordu. | Open Subtitles | هو قد أحضر زوجاً من زجاجات الخمر و كان يحاسب على ضعف الثمن مقابل الشرب |
| Büyük bir bardak rom söyleyip sonra nereye olursa gideriz. | Open Subtitles | و نطلب علبة كبيرة من الخمر ونرى إلى أين تأخذنا |
| Şey, aslında bir keresinde kuzenimin düğününde biraz şampanya içmiştim. | Open Subtitles | في الواقع، شربت بعض الخمر في زفاف أبناء عمي مرة |
| Erkekler içki içip sohbet etmek istediklerinde ahırlara gizlenmeyi tercih ediyorlar. | Open Subtitles | حين يشرب الرجال الخمر ويروون القصص, يميلون إلى الاختباء في الاسطبلات. |
| Kendime bunun içkiden olduğunu, herkesin üniversitede böyle şeyleri tattığını söyledim. | Open Subtitles | كنت أقول لنفسي أنه تأثير الخمر و الكل كان يجرب أيام الكلية |
| Sırtında koca bir küfe içkiyle zenci bir çocuk bizi takip ediyor olurdu. | Open Subtitles | كان هناك صبى صغير ملون يركض من خلفنا يحمل إبريقاً كبيراً من الخمر على ظهره |