- Bu manyaklar hamam böceklerini tecritten sigara taşımak için eğitiyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الحمقى يدرّبون الصراصير لتهريب الدخان ذهاباً و إياباً إلى الإنفرادي |
Bu arada sadece vişneli kola ve sigara için yapmıyorum. | Open Subtitles | و لم يكن سبب هذا كولا الكرز و الدخان فحسب |
Eğer sobayı açık bırakıp uykuya dalacak olursak... dumandan ölürüz | Open Subtitles | سأنام و اترك الموقد مفتوحا سوف نموت من جراء الدخان |
Yakında o güzel yeşil duman ciğerlerini, sis de beyinlerini dolduracak. | Open Subtitles | سرعان ما سيملأ ذلك الدخان الأخضر رئاتهم و يُغشي على عقولهم |
Tanrı'nın seviştiği kız alev alıp dumana dönüşür. | Open Subtitles | إذا إلاه أخذ بنت ، تشتعل وترتفع فى الدخان |
Bütün bu yolu kara dumanla geldim bana bir açıklama borçlusun. | Open Subtitles | قطعت كل هذه المسافة عبر الدخان الأسود أعتقد أني أستحق تفسيرا |
İşte bu noktada alevler son kez ses çıkarır ve orada hiç olmamışlar gibi bir duman eşliğinde kaybolurlar. | TED | فيعطي هذا اللهيب الملتوي همسه الأخير ويختفي مع خيوط الدخان كما لو أنه لم يكن هناك نارًا على الإطلاق. |
Makine sigara içtikçe dıştaki hava bu havalandırma deliklerinin içine girdi ve sigaradan gelen duman miktarını hafifletti. | TED | أثناء صعود الدخان من المكينة، يدخل الهواء الخارجي من خلال فتحات التهوية تلك ويخفف من كمية الدخان الناتج من السيجارة. |
Yani makine sigara içmeye devam ettikçe, sıradan bir sigarayla kıyaslandığında gerçekten daha az katran ve nikotin iletiyordu. | TED | لذا، فإنه أثناء صعود الدخان من المكينة، يصل بالفعل كمية أقل من القطران والنيكوتين مقارنة بالسيجارة العادية. |
Hayır, teşekkürler, içki içmem. Hatta sigara bile içmem. | Open Subtitles | شكرا لك، لكن أنا لا أشرب الكحول أو الدخان |
Özellikle iri olan, Horn. sigara tiryakisi olan. | Open Subtitles | خصوصاً أكبرهم ، الذي تفوح منه رائحة الدخان |
1952'de Londra'da dumandan 4.000 kişi öldü ve çok daha fazlasının hayatı kötü şekilde zarar gördü. | TED | قتل الدخان 4000 ساكن وأثر سلبًا على حياة عدد أكثر من السكان |
Beş kişi kendini camdan atarak, diğerleri dumandan boğularak. | TED | قفز خمسة أشخاص و توفيوا، و مات آخرون بسبب الدخان. |
dumandan zehirlenmiş. Hastanede. | Open Subtitles | لقد استنشق الكثير من الدخان إنه في المستشفى |
Dağın tepesinden sis dolu kanyona bakan ya da su yüzeyinin altındaki dumanın resimlerini attı. Yani, efsanevi şeylerdi. | TED | وأرسل لي صورًا من قمة جبل وينظر إلى أسفل الوادي المليء بالدخان، أو الدخان تحت سطح الماء، كما في الأشياء الأسطورية. |
Sesi birbirine sürekli çarpan okyanus dalgalarını andırıyordu, ve daha yaklaştıkça, ağaçlardan yükselen, sis, su buharı görmeye başladım. | TED | بدت كأمواج المحيط التي تتلاطم بإستمرار، وأصبحنا أكثر قرباً، ورأيت الدخان والبخار يخرجُ من خلال الأشجار. |
Kapının sıcaklığına bakmadım. dumana bakmadım. | Open Subtitles | لم أتحقق من درجة الحرارة ولم أنظر إلى الدخان |
Bakın bu adam ne yapıyor; kimyasal maddeyi dumanla karıştırıyor ve temel olarak bunu etrafa yayıyor. | TED | هنا ما يفعله هذا الشخص هو مزج المادة الكيميائية في دخان ونشر الدخان في البيئة. |
Tarif edemiyorum... parlayan bir ışık, duman veya başka bir şey... tümseğin orada alışılmadık bir şeyler... olduğunu hissetmeme yol açtı. | Open Subtitles | أنا غير قادر تماما على وصفها ومضة من الضوء أو الدخان أو شيء مما أشعرنى بأن شيئا ما خارج عن المألوف |
dumanlar dağıldığında, Abraham Lincoln Hintçe konuşup naneli kokteyl içiyor olacak. | Open Subtitles | عندما ينجلي الدخان إبراهيم لينكولن سيتكلم بالهندي و يشرب نبيذ النعناع |
Kabul etmeliyim ki, dumanlı kokunu seviyorum. | Open Subtitles | علي أن أعترف, أحب رائحة الدخان التي تصدر منك |
Dünya genelinde, Yangın alarmları belki de yüzbinlerce hayatı kurtardı. | TED | جرس الدخان ربما حفظ مئات الآلاف من الأرواح ، عالمياً. |
Farkında mısın bilmiyorum ama ben sigarayı bırakabilirim ama sen bu uyuzluğunu bırakamazsın. | Open Subtitles | يا قلبي انت بتعرف انا استطيع تبطيل الدخان بس انت سوف تبقى حقير |
Yayılmatehlikesiolabilir Yangınlardan çıkan dumanları soluyanlar Ve yolda olanlar ölümcül olabilirler | Open Subtitles | والذي انتشر مع الإنفجارات السموم القاتلة انتشرت مع الدخان بسبب الحريق |
Aslında hepimiz bu yangınların moral bozucu dumanını da yanına alıp sihirli bir şekilde yok olmasını umuyoruz, değil mi? | TED | إننا فقط نريد أن تختفي الحرائق بشكل سحري وأن يؤخذ ذلك الدخان المزعج، أليس كذلك؟ |
Ancak Yangın çıktığında geniş bölgeler gerçekten kül olabiliyor. | TED | فعندما يحصل حريق يمكن لمساحات كبيرة أن تختفي في الدخان |
Baktığımda, dumanların içinden bir adam geldi. | Open Subtitles | ثم رأيت هذا الرجل الذى ظهر من بين الدخان |
"Bacasından çıkan dumanı görebiliyordunuz. Yani bu, herkesin bildiği bir sırdı." | Open Subtitles | يمكنك أن ترى الدخان من المدخنة لذلك هو كان سرّ مَشـَـاع |