"الشابّ" - Traduction Arabe en Turc

    • genç
        
    • delikanlı
        
    • adamla
        
    • eleman
        
    Orada yalnız olup olmamanız beni ilgilendirmez, genç adam. Open Subtitles أنا لا أَهتمُّ إذا أنت لوحده هناك، الشابّ.
    Bu genç adam evde yatağında yattığından öyle emindir ki saatini, cüzdanını, mendilini etajer sanarak, anıtın alevinin yanına koymuştur. Open Subtitles الشابّ الحزين, كأنّما كان على فراشه وضع ساعته، محفظته ووشاح عنقه
    Yetişkinlerle bu kadar vakit geçirdiğin yeter genç adam. Open Subtitles ، ذلك يحدث مع البـالغين أيضاً أيهـا الشابّ
    Buradaki insanların hayatı tehlikede, delikanlı. Open Subtitles أنت فقط تُريدُ جُلُوس هنا ويَنتظرُ بالإضافة، يَرى ماذا يَحْدثُ؟ أَجْعلُ حياةَ الناسِ مهدّدة بالضياع هنا، الشابّ.
    Sihirli kamera, kötü kamera? Ya da kötü sihirli kamera. Şu adamla konuşmamız gerek. Open Subtitles كاميرا سحريّة أو شريرة، أو كلتاهما، علينا أن نخاطب ذلك الشابّ.
    Evet, ama duyduğuma göre o günden beri ırkçılaşmış. Ve bizim yanımızda da bu eleman var. Kim? Open Subtitles نعم، لكنّي سمعتُ أنّه أصبح عنصريّاً، و يوجد معنا هذا الشابّ.
    Büyükbabanın başında beklediğine göre çok iyi bir genç olmalısın. Open Subtitles أعـــذرْني، أيها الشابّ. أنت ولـد رائـع جــداً تأتي لزيَاْرَة جَــدِّكَ بمثل هذا الوقت
    genç Ritter, Kersh'e işleyiş hakkında durum raporu gönderiyor. Open Subtitles حسنا، الشابّ ريتير كان إرسال تقارير عن تقدّم العمل إلى كيرش.
    Pencerenin dışında bir tıkırtı duyduğun zaman o genç çifti düşün. Open Subtitles عندما تَسْمعُ ذلك الخَدْش في نافذتِكَ لساعة متأخرة من الليل، تذكّرْ ذلك الشابّ والشابّةِ ويَدّ شوكةِ.
    Gerçek şu ki, bu genç adam... sigortacılık denen bu çılgın işteki... en iyi risk değerlendirme uzmanıdır. Open Subtitles الحقيقة هي ان هذا الشابّ هنا هو أفضل خبير تقدير للخطر في كل ميتشيجون نحن ندعوه عمل تأمين
    Gerçek şu ki, bu genç adam... sigortacılık denen bu çılgın işteki... en iyi risk değerlendirme uzmanıdır. Open Subtitles الحقيقة هي ان هذا الشابّ هنا هو أفضل خبير تقدير للخطر في كل ميتشيجون نحن ندعوه عمل تأمين
    bu genç admamı gördüğüm ana ne kadr yetenkli oldugunu anlamıstım benim sağ duyum asla yanılmaz Open Subtitles عندما أرى هذا الشابّ اعرف بأنّه قادر قراري ليس خاطئ
    Ailesi-- şu güzel genç kadın, şu hoş genç adam-- ...kafanıza meşru müdafaa konseptini koymak için. Open Subtitles هذان هما هناك تلكَ المرأة الشابّة الجميلة، وذلك الشابّ الصالح واضعين مفهوم الدفاع عن النفس في رأسك
    Beyler, herhalde vasiyetimi yazacak olan, genç ve parlak avukatla tanışmışsınızdır. Open Subtitles يا رفاق, أفترض أنكم قابلتم.. محاميّ الشابّ الذكي والذي سيساعدني في وصيّتي..
    Okulu asmamalısın genç adam. Open Subtitles لا يجدر بك التغيّب عن المدرسة أيّها الشابّ.
    O zaman bu genç adam bir hiç için evine bir torbanın içinde dönüyor. Open Subtitles إذن أفترض بأن هذا الشابّ هنا سيعود لموطنهِ بحقيبتهِ بلا جدوى؟
    - Hapis değil genç delikanlı, büyüsüz bir yer. Open Subtitles ليس سجناً أيّها الشابّ. و إنّما مكانٌ دون سحر.
    Crowley Gümüş Madeni'ne gezmeye davet ettiğin delikanlı. Open Subtitles الشابّ دَعوتَ في رحلة إلى لغم كراولي الفضّي.
    Al bakalım, delikanlı. Çok teşekkürler. Open Subtitles إليكَ أيّها الشابّ شكراً جزيلاً
    Göz alıcı görünüyorsun. Şanslı adamla tanıştırsana beni. Open Subtitles عرّفيني إذاً على الشابّ المحظوظ.
    Burada da bu eleman var. Vurmaya mı çalışıyor yoksa hala canlı mı diye bakmak için kibarca dürtüyor mu anlayamıyorum. Open Subtitles و هذا الشابّ لا أعرف إن كان يتدرّب على الركل، أو وكزها ليرى إن كانت حيّة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus