teşekkür etmek, polisi olay yerine çağırmaktan çok daha ucuz. | TED | الشكر أقل كلفة بكثير عن طلب وحدات الشرطة في المشهد |
Bir arkadaşa yardım ettiğim için aldığım teşekkür bu mu? | Open Subtitles | هل هذا هو الشكر الذي أتلقاه على محاولة مساعدة صديق؟ |
Çılgın seksle dolu bir gece için aldığım teşekkür bu mu? | Open Subtitles | هل هذا هو كل الشكر الذي اناله لليلة الجنس المثير ؟ |
Ama tüm olanlar sayesinde yorgunluğumuz en üst seviyeye ulaştı. | Open Subtitles | . لكن , الشكر لذلك , الفريق وصل لقمة الإرهاق |
Tek bilmeniz gereken: ben; "teşekkürler" osuran "lütfen" yiyen bir kibarlık canavarıyım, hanımefendi. | Open Subtitles | كل ما عليك معرفته أنا وحش مهذب يأكل الرجاء و يخرج الشكر سيدتي |
Ben de daha önce senin sayende sevdiğim birini kaybettim, | Open Subtitles | ، و أنا أيضاً فقدت شخصاً احببته و الشكر يعود لك |
Burayı kolladığı için ona teşekkür ettim ve bağıra çağıra gitti. | Open Subtitles | لقد خرج من هنا يصرخ ويصيح وتعرض علي الشكر على الإنتباه |
O halde yapmadığınız tek şey, bana teşekkür etmek olmalı. | Open Subtitles | أظن أن ما تبقى عليكم فعله، هو توجيه الشكر لي |
O sıçan deliğinden kurtardığım için böyle mi teşekkür ediyorsun? | Open Subtitles | هل هذا هو الشكر الذي استحقه؟ لأني أخذتك من جحرك؟ |
Kibar bir adam olmaya çalıştım. teşekkür olarak aldığım şey bu. | Open Subtitles | أحاول أن أكون شخصاً لطيفاً وهذا هو الشكر الذي أحصل عليه |
İyi bir zaman geçirmenizi diliyorum geldiğiniz için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | اسمعوا, اريدكم جميعاً أن تحظوا بوقت رائع ولكم جزيل الشكر لحضوركم |
Garrett'la yardıma ihtiyacımız vardı, ve daha iyiyiz. Sana teşekkür etmem gerek. | Open Subtitles | غاريت وأنا كنا بحاجة إلى المساعدة، لصناعة أمور أفضل وأرجو الشكر لكم |
Ve ben bebek partisine gelen hediyelerin teşekkür notlarını daha bitirmedim bile. | Open Subtitles | وإنّي حتّى لم أحرر ملاحظات الشكر على هدايا حفل استقبال المولود بعد. |
"teşekkür ederim" demek için bu kadar kelime gerektiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم أن الإعراب عن الشكر يتطلب كل هذه كلمات. |
Bomba imha uzmanımız sayesinde bir sürü kanıt elde ettik. | Open Subtitles | الشكر لخبيرة القنابل خاصتنا لا يزال لدينا الكثير لنعمل عليه |
Ve aslında, Kary Mulis sayesinde, kendi mutfağınızda bile birkaç ilave malzeme ile, kendi genomunuzu ölçebilirsiniz. | TED | و في الواقع, الشكر لكاري موليس, نتسطيع قياس الجنيوم في مطابخنا بزبادة بعض المقادير. |
Buhar makinesi 19. yüzyılın ortalarında, seri üretim modeli 20. yüzyılın başlarında -- teşekkürler Bay Ford. | TED | المحرك البخاري في منتصف القرن التاسع عشر نموذج إنتاج المادة في بداية القرن العشرين الشكر للسيد فورد |
sayende kalabalık yerler şimdilik benim için o kadar da güvenli değil. | Open Subtitles | أكثر بقليل من جماهيري لحمايتك الخاصة شيء جمهوري أكثر، ليس آمن بالنسبة إليّ الآن، و الشكر لكِ |
Pire fırçanı kullanmama izin verdiğin için sağ ol, Buck oğlum. | Open Subtitles | الشكر على السماح لي استخدام فرشاة برغوث الخاص بك، باك الصبي. |
Tanrıya şükür pembe dizi derslerinde dördüncü ders var: Yeniden dirilmek mümkündür. | TED | لذا الشكر لله على الدرس الرابع من المسلسلات: الإنعاش متاح |
Bazı insanlar her şeyi mahvediyor Tanrı'ya şükür, çalışan insanlar da var. | Open Subtitles | بعض الناس يفسدُ كل شئ، لكن الشكر لله بعض الناس يعملوا بجد. |
Senin yüzünden annem saklanmak zorunda kaldı. Polis onu arıyor. | Open Subtitles | الشكر لكِ أمي الان لابد ان تختفي الشرطه تبحث عنها |
Bugün mağazada aldığım bu pembe şifon elbise için minnettarım. | Open Subtitles | أقدم الشكر على فستان الشفون الوردي الذي حصلت عليه بالمتجر. |
Phil sağolsun, biobilgisayar iyileşti ve yarı yaşayanların ülkesine geri getirildi. | Open Subtitles | الشكر لفيل الكمبيوتر الحيوي تعافى وتمت إعادته إلى أرض النصف أحياء |
Beni öldürürlerdi... ama sayenizde savaş çabası için gerekliyim. | Open Subtitles | لكني أبقيت للمجهودات الحربيه الشكر يرجع اليك |
Bu cok onemli bir ders. dua etmeye basladim, sukran dualari, ki bu bir agnostik icin tuhaf bir sey. | TED | و هذا درس عظيم لاني كنت اصلي كان اداء صلوات عيد الشكر شيئ غريب بالنسبة لملحد. |
şükürler olsun, Hemşire! | Open Subtitles | ♪المجد، مجد، الشكر لله♪ الشكر لله، راهبة |
Normalde, şükranlarımı kabul ettiğini, bir şekilde belli etmen gerekirdi. | Open Subtitles | المعتاد في تلك الامور هو التعبير عن الشكر و المجامله |
İşte Kızılderililer, bize Şükran Günü nasıl kutlanırı öğretenler selam veriyor. | Open Subtitles | وهذه عربة تحيي الامريكيين الأصليين الذي علمونا كيف نحتفل بعيد الشكر |