"العاصف" - Traduction Arabe en Turc

    • fırtınalı
        
    • rüzgarlı
        
    • fırtınasının
        
    • stormy
        
    • rüzgârlı
        
    Şöyle söylemiş: "Sakin geçmişin dogmaları fırtınalı bugün için yetersizdir." TED لكنه قال هذا: "عقائد الماضي الهادئ غير كافية للحاضر العاصف.
    fırtınalı mevsim, resifteki hayvanlar için gerçek bir tehlikedir. Open Subtitles يجلب الموسم العاصف معه الخطر لحيوانات الشعاب المرجانية
    fırtınalı mevsimin geri kalanında derin suların sağladığı sığınakta güvende kalırlar. Open Subtitles ..طوال بقية الموسم العاصف سيبقون وسط ملاذ المياه العميقة .بعيدا عن مكان المخاطر
    rüzgarlı şehri arkamda bırakıp Güneşli Eyalete doğru yola çıktım. Open Subtitles لذا وضعت هذا الماضي العاصف خلفي وتوجهت للولاية الأكثر إشراقاً
    Seni en karanlık gecenin en korkunç fırtınasının girdabında bile arardım. Open Subtitles لأطلبنّك ولو طواك في جوفه الزمهرير ! العاصف في أحلك ليالي الشتاء
    To be lost in the stormy sea Wailaree ! I can hear the river call Open Subtitles لأضيع فى البحر العاصف أستطيع أن أسمع النهر يصيح
    3 metrelik kanatla sert esen rüzgârlı denizde uçmak alıştırma yapmayı gerektirir. Open Subtitles تعلّم التحكّم بجناحين ينبسطان لستة أقدام في هواء البحر العاصف يحتاج للممارسة
    fırtınalı mevsim sırasında bazen, bir kasırga oluşur. Open Subtitles تتشكل الأعاصير أحيانا خلال الموسم العاصف
    fırtınalı havalarda, en hasta olanları seçip geminin yükünü hafifletmek için denize atıyorlar. Open Subtitles في الطقس العاصف يأخذون المرضى ويرميهم في البحر لتخفيف حمولة السفينة
    Bu fırtınalı havada bile, hala dışarıda mıydın? Open Subtitles ما تزال واقفاً في الخارج حتى في هذا الجو العاصف ؟
    Psikiyatrist falan değilim, ...ama anne babamın fırtınalı boşanmalarıyla bağlantılı olarak ailemizin New York'tan ani ayrılışının son zamanlarda sıkıntısını çekiyor olduğum bazı zorluklara eklendiğini düşünüyorum. Open Subtitles لكنني أعتقد أن الأنتقال المفاجئ لعائلتي من نيويورك مقرون بطلاق والديّ العاصف
    - # artık fırtınalı hava yok # - # artık beraber şarkı söyleyebiliriz # Open Subtitles - ليس هناك مزيد من الطقس العاصف - الآن نحن يمكن أن نغني معا
    fırtınalı havalar, civardaki yerlileri hep üzer. Open Subtitles الجو العاصف دائماً يُغضب المواطنين
    Yani, ölüm saati tahminine ve o geceki normal olmayan kuvvetli akıntı ve fırtınalı havaya göre bence çıkış noktası daha ötedeki suyun başlangıç noktası. Open Subtitles أعني،أنه إستنادًا للوقت التقديري للوفاة و التيار القوي و الجو العاصف في تلك الليلة أعتقد أن النقطة الأصلية كانت في أعلى النهر
    Sonra da fırtınalı denizden sağ kurtulmuş süper bir ayıcığın olur Rachel. Open Subtitles "ثم سنحظى بدمية دب بديعة نجَت من هذا البحر العاصف يا (ريتشل)"
    Ve bu fırtınalı gecenin içinden geçir. Open Subtitles وقدنا خلال هذا الليل العاصف.
    fırtınalı deniz o'er ♪ Open Subtitles *... .. عبر البحر العاصف *
    Bir zamanlar rüzgarlı denizin ışığı gibi parlayan yerler. Open Subtitles تألقت المجالات كضوء البحر العاصف
    Parkta hava rüzgarlı olduğunda malı eritmek için kullandıklarımız gibi. Open Subtitles التى نستخدمها فى الجو العاصف فى الحديقة
    Orda mısın? Ben Connie Sumner, hani şu rüzgarlı günden. Open Subtitles -انا (كوني سمنر) التي قابلتها في اليوم العاصف
    Seni en karanlık gecenin en korkunç fırtınasının girdabında bile arardım. Open Subtitles لأطلبنّك ولو طواك في جوفه الزمهرير ! العاصف في أحلك ليالي الشتاء
    Yoksa bir suç fırtınasının haberi mi, Watson. Open Subtitles أنت كطائر المازور العاصف الآتي بجريمة ، (واطسون)
    To be lost in the stormy sea Wailaree I can hear the river call Open Subtitles لأضيع فى البحر العاصف أستطيع أن أسمع النهر يصيح
    Aynı, rüzgârlı sahillerde binlerce yumurta kabuğu kırıntısı bulunur. Open Subtitles يهجع على هذا الشاطىء العاصف بمفرده آلاف الكِسرات من قشور البيض

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus